bir fenerbahçeli olarak tabiki de tuncay şanlı'yı fenerbahçe'de değil, kadıköy'de bile görmek istemiyorum. bizim kaça kaça giden adamlara ne ihtiyacımız var ne de verecek çubuklumuz. he çubuk istiyor ise o olabilir belki.
her ne kadar -bana göre- yanlış bir karar alıp kendi hedefleri doğrultusunda kulübüne para kazandırmadan yurtdışına gitse de, orada başarısız olsa da, eski formundan çok uzak olsa da bugün fenerbahçe'ye dönmek istiyorum dese seve seve kabul edeceğim ve bağrıma basacağım adamdır tuncay. şu anki oyuncu yapısı ve sisteme göre takımın pek ihtiyacı olmamasına rağmen tuncay'ı sarı-lacivert çubuklunun içinde tekrar görmek çok mutlu eder beni...
bir insan bu kadar mı vizyonsuz olur? bu kadar mı kendi kendini harcar arkadaş. sırf askerlikten yırtmak için! kendine sorsan; küçük takımlarda kendimi kanıtlayıp büyük takımlara gitmek için der, iş olsun diye yurt dışına gitmek kadar küçük düşünmek de nedir. daha stoke city denen 5. sınıf takımda bile kadroya zor girerken. teknik yok, taktik yok sadece fiziğiyle öne çıkan bir adamın ingiltere de başarılı olması zaten imkansız. en vasat futbolcu bile tuncay kadar koşuyor zaten orada. onlardan ayırt edecek hangi özelliğin var da taa oralara gidersin.
fenerbahçe'den daha büyük hedefler! için kopup rezil olan futbolcular kervanına katılmış futbolcudur. serhat akın, mehmet aurelio örnekleri ile birlikte gelecekte örnek verilecek futbolcudur.
türkiye liginde kafaya oynayan hiçbir takımın kadrosuna giremeyecek kapasitede bir oyuncu.
buna rağmen halen milli takımda banko oynatılmakta stoke city takımında 18'e dahi giremeyen şanlı tuncay...
kendi kalibresinin üstünde hareketler yapmaya çalışıp ingiltere giden orada verdiği yanlış tercihlerle iyice boka batan ve şuan itibariyle görüyorum ki tamamen bitmiş ununu eleğini asmış emekli eski futbolcu.
muhtemelen ingiltere premier ligdeki macerası bu sene sona erecek futbolcu. ingilterede geçirdiği ve geçirmekte olduğu 3 yılda pekte aradığını bulamayan, sürekli geriye doğru giden birçok özelliğini kaybetmiş; hırslı, mücadeleci oyun yapısını bırakmış yumuşak ve şirinlik muskası haline gelmiştir. bilhassa milli maçlarda hakemle ingiliz liginde oynamasından mütevellit fatih terim ingilizcesiyle köprü görevi olmaya çalışmaktadır, kaldı ki takım adına en önemli katkısı da bu görünmektedir.
muhtemelen haziran sonunda fenerbahçeyle anlaşacak, burdurda 28 gün dövizli askerlik yaptıktan sonra fenerbahçenin samandıra'daki kampına katılacaktır.
ilk ortaya çıktığı günden beri çok severdim kendisini fakat geçen kazakistan maçından önceki gece yaptıklarını duyunca çok fena sövdüm, nefret etmeye başladım. sevgiyle nefret arasında ince bi çizgi var derler ya doğruymuş. ha bir de arkadaşların normal odalarda kalırken sen cumhurbaşkanı süitinde kanka arda ile rahat uyudun mu tuncay? gereksiz bir soru, bu hareketi yapıyorsan orda da rahatça uyumuşsundur sen. geldiği yeri unutmamalı insan...
