sürekli aşağıladığı ve hain ilan ettiği kişilere sattığı televizyon kanalında perşembe akşamları beraber takıldıkları kemal yavuz abisine kavuşacak olan tutuklu...
türkiye nin siyasi yaşamına, dün ankarada yapılan kongrede yeni parti adıyla başlayan siyasi partinin, ceza evindeyken başkan seçilen ilk kişisi olan tuncay özkan ın kanal biz isimli birde televizyon kanalı var.
ergenekon soruşturması kapsamında silivri cezaevi'nde tutuklu bulunmasına rağmen yeni parti'nin ilk olağan kongresinde delegelerin bütün oylarını alarak genel başkan seçilmiştir.
aydın olmak ; hiçbir siyasi örgütlenme ile ilişki kurmadan , sadece içerisinde bulunduğu konjüktürle değil , bir şekilde yakınlık duyduğu siyasal kitlenin iktidara gelmesine rağmen muhalefetini sürdüren , adeta toplumun vicdanı olarak , fikirlerini egemen düşüncelere değil , ezilmişlerin , haksılzlığa uığrayanların seslerine kulak vererek , evrensel değerler çerçevesinde somut eleştiriler ve "düşünce üretiminde" bulunarak , "devletin halkı"nın çıkarını değil , "halkın devleti"nin çıkarını koruyan kimsedir.
aydın demek büyük sorumluluklar omuzlayabilmek , hiçbir şeyden , hiç kimseden korku duymamak , fikirlerini korkusuzca ve bir o kadarda sesli bir şekilde açıklamak demektir.ve başındada belirttiğimiz gibi aydın "siyasal parti elemanları gibi çalışıp , çeşitli mitingler düzenleyerek , somut iç hesaplaşmalar peşinde koşmaz.aydın'ın bir üslübu vardır.şeffaftır.kimseye borcu yoktur.birilerinden çalışmaları için kaynak alabilir.ama bu kaynak onun gerçekleri söylemesini engellememelidir.aydın yediği, içtiği , harcadığı şeyin hesabını verebilmelidir.çünkü aydın sadece bohem hayatı yaşayan biri değil , kendi hayatını öne çıkaran biri değil , toplum nezinde saygı duyulan bakalım ne demiş diye düşünülen örnek bir şahsiyettir.aydın eline mikforon alır.ama bu basit siyasal çekişmeler için değil , toplumun vicdanı içindir.ve ne yazıkki aydınlık "çankaya'nın önüne barikat kuracağız denilerek" kazanılan bir şey değildir.
kanaltürk'ü satarken kanalın vergi borcu olan yamulmuyorsam 8 milyon ytl'yi zamanın su sızdırmaz kankisi kerimcan kamal'ın üstüne yıktığı için eski dostu tarafından pek de iyi yad edilmeyen siyasî figür.
uğur dündar'ın arena ekibinden çıkıp cumhuriyet'in baş bekçisi rolüne bürünmüş türkiye'nin yeni millî şef adayı.
(bkz: http://www.bizkackisiyiz.com/) bu ilk sitesi. daha sonra kanaltürk'ü 25 milyon dolara satarak aşağıdaki linkte calışmalarına devam etme kararı aldı.
Çamura gönül tohumları ekmeyi deneyenlerden birisidir. Tasvip edilesi ya da edilmeyesi olması mühim değildir. Çabası, gayreti mühimdir: Aydınlık Türkiye.
"karanlığın yüreğinden aydınlık geleceğimizi söküp alacağız" başlıklı yazısıyla yine gözlerimizi nemlendirip bizleri canevimizden vurmuş yiğittir. sen merak etme ey özkan! mustafa kemal'in askerleri vatan için, namus için, ahde vefa için sürekli senin yanında...
yazının en altındaki kalın puntolarla belirtilen "Tuncay Özkan 4 no.lu Silivri Cezaevi F7 Tutuklusu" ibaresi için ne kadar mücadele ettiğini bir sen bir de göktengri bilir...
--spoiler--
Tuncay Özkan nasıl bu hale geldi?
Basit... Yıldızı söndü, yaldızları döküldü. Dava adamlığı test edildi, onaylanmadı...
Demek ki bu işler meydanlarda başörtülü kadınların başını açmaya benzemiyormuş!
Veya Türkiye güzeli kadınlarla birlikte yaşamaya hiç benzemiyormuş!
Demek ki bu ülkede öyle "Bu ülkede bana kimse bir şey yapamaz" mantığıyla kabadayıca ona buna çatmanın, hareket etmenin de bir bedeli varmış
--spoiler--
- gel söyle otur. suçun ne ki birader?
+ biz kaç kişiydik.
- ne?
+ suçum bu işte.
- böyle suç mu olur birader?
+ öyle deme! biz kaç kişiydik sen biliyon mu?