bahcenin ortasında bir salıncak vardı hatırlıyorsun değil mi? hemen fındık agacının yanında. fındık agacı kurumustu ama nedense onun altında hep fındık olurdu. kırmızı kovamız vardı, çamurlu kofteler yapıp okulun bahcesine gonderirdik en uzun kim atacagına dair bahse tutusurduk. buyutecle az kagıt yakmadık. şimdi dusunsene o bahcede ölen kaç tane anımız var? yitirdiğimjiz cocuklugumuz o bahcede değil mi ? o evde. o kadında ? hayallerimizi buyutmedik mi o bahcede, evde, kadında? iyiligi ogrenmedik mi ? kotulugun gercekten kotu birsey oldugu ogretilmedi mi bize? hadi gel ilkokula baslayalım. hadi gel lisenin ilk gunune donelim. ben mavi sen bordo. varlıgını hissetmek bile su an beni burada ayakta tutuyor. tehlike cetesi simdi istanbulun canını yakmaya geldi. bahcemiz yok ama biz iyiligi coktan ogrendik... kotulugun de gercekten kotu oldugunu...
geçen günlerde 'sen bowling topunu taşıyamazsın,yanında kağıttan top yap getir' diyen ve bowling de bana 56-70 yenilgisinin şokunu hala atlatamayan yazardır. ***
Karanlık gecelerinin korkulu rüyası olduğum yazar. Verdiğim ayarlarla beş düşünüp bir konuşan, beni çok eğlendiren, samimiyeti ve güzel yüreğiyle beni etkileyen yazar
dün ortaköy'de ice tea'sini yudumlayarak, kaya çilingiroğlu'ndan aldığı golf derslerinin ne kadar işe yaradığını göstermiş, ardından deliğe cuk cuk soktuğu topların keyfini vapurun ön tarafındaki şiltelere yatarak yaptığı boğaz turunda çıkartmış battal yazar.
gün itibariyle başımın tepesinde:
- koko dövme istiyorum! koko dövme! koko!!! şşş!!! kime diyorum??? koko dövme!!!
diye gezinen, kendisini biraz hırpaladıktan sonra
- koko yapma, vurma! koko dövme! ah! acıyo! koko ne olursun dövme!
diyen yazardır.****
benim işte bir tarafım terlemekteyken, evimde kahvaltısını yeni edip eline keyif çayını almış, bilgisayarımın başına geçmiş sözlükte keyif çatan, "sen ekmek kaç para biliyor musun ulan?" diye sorulası adamdır****.
yeşimimbenim başlığına hem korku hem de sevgi yüklü entryler giren, çelişik insan.çelişkili davranışlar göstermesinin sebebinin sabaha karşı karşılaştığı zebani olduğunu sandığımız, vah, yazık dediğimiz yazar.uzun saçlarının kırılmamasını dileğidiğimiz yazar.
"msn zirvesi düşmanı" gördüm onu, ne iş demeden geçemeyeceğim. ayrıyetten ankara'ya gelmeyi düşünüyormuş, gelsin, bir zirve de ona yapalım demek istediğim yazar.
(bkz: mania kardeşliği)
sürekli msn zirvelerine alınarak "yine mi msn zirvesiiiiiiii" tepkisini aynı anda verdiğim yazar olmakla beraber şahsım tarafından sözlüklerin gücü adına kutsanmıştır. msn zirvelerinin amacından çıkmasını sağlarken bana yardımcı olan uuserdır bir de. son olarakda msni bende kayıtlı olmamasına karşın, msn zirveleri sayesinde hergün halini sorabildiğim uuserdır. ne mutludur ki msn zirveleri vardır.