eksiktir. tek bir tarafı değil her tarafının çevrilmesi gerek tıpkı bir fanus içinde kobay fare gibi fenerbahçe taraftarını gözlemlemek gerek. zira olaylara verecekleri tepki bilim adamlarının bir hayli dikkatini çekebilir.
insanlarda şöyle bir yanılgı var. çok bağıran, desibel rekoru kıran taraftar en iyi taraftar. hayır kardeşim önemli olan çok bağırmak deği taraftar olarak üzerine düşeni yapmaktır. tarftarın üzerine düşen görev nedir? takımını desteklemek. desteklemek bağırmak değildir. takımının iyi gününde kötü gününde maddi ve manevi anlamda yanında olmaktır, futbolcuları nasıl motive edeceği bilincinde olmaktır. sen istediğin kadar bağır takımın yarısı zaten anlamıyor ne dediğini. 90 bin seyircisi olan barcelona bilmiyor mu desibel rekoru kırmayı?
gereksiz bir ses duvarıdır. zaten sesleri çıkmayacak niye yapıldı lan acaba? başka bir nedeni olmalı. yoksa fenerbahçe taraftarını herkes biliyor, baba parasıyla gelip çekirdek çıtlamıyorlar mıydı alla alla.
gereksiz bir ses duvarıdır. en fazla 90 dakika kamufle edersin, gönüllerdeki milyonların sesini sustarabilir misin ey abidin?
nottingen forest: yazmadan edemem şimdi; ne kadar çok abidin varmış sözlükte! lan sizin gücünüz yeter mi bizim sesimizi bastırmaya!
galatasaray tribünlerine de lazer kalkanı konursa sahaya yabancı madde atamazlar, iyi olur. 2007 yılındaki ali sami yen stadında galatasaraylıların yenilince sinirden sahaya attıkları suları unutmak mümkün mü?
yıllardır 50 bin kişiyle bir tane bile desibel rekoru kıramayan taraftarlar tarafından tezahürat yüzünden camla kaplandığının söylenmesi açıkçası çok komik olmuş. hadi beşiktaş falan olsa adamların daha önceden bu konuda referansları var diyerek normal karşılayacağım ama..
fenerbahçe yönetiminin, 2000 - 2001 sezonunda şükrü saracoğlu stadyumunda, galatasaray taraftarlarını pislik ve saman içerisinde bırakıp, tepelerine ' bizde fenerli olduk '** pankartı astırmasının yanında hiç kalan, yine de ayıp.
