futbol sahalarının kilometrelerce uzandığı dünyadır koşarsın koşarsın bitmez, kaleler ufukta görünür, toplar mıknatıslıdır tüm atışlar nokta pası olarak adrese ulaşır.
tusubasa nın şutu tam kaleye giderken bölümün bittiği dünyadır.
sonraki bölüm başlar, biraz ekşın izleriz ve kalecinin topa uçtuğunu görürüz. aslında kaleci kurtaracaktır. ama tusubasa vurduğu toplar incelerek bir rugby topu şekli alır ve kalecinin kollarının arasından geçer. ne adaletsiz bir dünya bu tusubasa nın dünyası...
topun kaleyle buluşmasına kadar geçen süre zarfında reklamlara girilebilir. reklamlar bittiğindeyse top hala havadadır, uçuyordur, herkes topa odaklanmıştır, kaleyle birleşmesi beklenir. maçın yarısı böyle geçer.
hangi açıdan bakarsanız bakın, ağızların hep baktığınız tarafta bulunduğu suratların olduğu dünyadır. futbol topunun hayat kurtardığı bir dünyadır. topların biçim değiştirmeyi başarıyla uyguladığı dünyadır. *
küçükken arkadaşlarımla yaptığım sayısız 'topa iki kişi aynı anda vurma' denemelerinin başarısız sonuçlanmasıyla tsubasa ile farklı dünyaların insanı olduğumuzu anladım.ayrıca küçükken yaşamak istediğim dünyadır.*
hele o kale direğinin, oyuncu rakip sahaya doğru topla beraber ilerledikçe vapur bacası gibi yavas yavas önümüze sunulması yok mudur?..bayılırım o sahneye..kale direğini gördüğüm zaman zaten bu ancak yarın varır derdim nitekim oyle de olurdu o güzel dünyada...
çok küçük küre gibin bir cisimdir. öyle ki tsubasa orta sahadan topu kapıp karşı takımın kalesine doğru giderken kamera açısı tsubasının arkasındayken önce kalenin üst direği gözükür sonra yan direkler yavaş yavaş gözükmeye başlar..(uzaktan vapur gelirken önce bacanın görünmesi olayı gibin)zaten o dünyada bir tane saha var o da tsubasanın top oynadığı saha işte dimi? hatalıysam ara beni pulla beni.
1 deparla etrafında tur atılabilecek dünyadır. muhtemelen engelebilidir; çünkü ilkokulda öğretmenlerimizin dünyanın yuvarlak olduğunu bizlere anlatırken verdiği "ufuktan gelen geminin önce bacası sonra kıçısı gözükür" örneğini her maçta görürüz efenim. tsubasa'nın önce o ne idüğü belirsiz saç modeli belirir; akabinde yüzünün %70'ini oluşturan gözleri.