her şarkıya yasak koyabilen bir kurumdur.
örneğin;
..TRT Denetimi, Barış Manço'nun "Arkadaşım Eşşek" şarkısının, kuzuların daha sevimli olduğu gerekçesi ilen "Arkadaşım Kuzu" olarak değiştirilmesini önermiş.
..Bulutsuzluk Özlemi'nin, "Güneye Giderken"i; "solda güneş yükseliyordu" cümlesinde solculuk iması sezildiği için onay görmedi.
..Leman Sam'ın "Anladım" şarkısı, içinde geçen "Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe/ sırf sana benziyor diye/ usulca sokulup/ 'Merhaba' dedim". sözleri nedeniyle TRT denetimi tarafından onay görmedi. Gerekçesi olarak ise "Türk kadının tanımadığı hiçbir erkeğe selam vermeyeceği, şarkının Türk kadının ahlakını bozduğu" gösterildi.
nasıl ingilizce ve bbc arasında bir ilişki varsa; türkiye'de de trt türkçe'yi en düzgün kullanması, bu konuda referans olması gereken kanaldır. oysa şu an 1. kanalında yayınlanan programın adı; ekranın altında "nil:büyük taşkın" olarak yazmakta. kimse trt'ye noktalama işaretlerinden sonra 1 karakter boşluk bırakılması gerektiğini söylememiş anlaşılan. örnek küçük olabilir, ancak hatayı yapan doğru türkçe konusunda referans olması gereken kanal olunca bence önemi artıyor. trt de böyle yaparsa, başka kanallar neler yapmaz.
iyiden iyiye hacı hoca takımının kontrolü altında olan kanal. nerde o susam sokağının sevimli yüzünü gösteren kanal. şimdilerde ise karşımıza 5 yaşında ezan, ilahi oluyan çocukları gösterir durumda. tamam 5 yaşında çocuk okusunda seninmi işin bu be. sen devlet televizyonusun, bırak stv, kanal7 gibi kanallar zaten bundan voleyi vuruyor*.
ibrahim Şahin'in göreve başladığı 23 Kasım 2007 ile 30 Mart 2010 arasında; TRT çeşitli kanallarında, TRT 1, TRT Avaz, TRT 6, TRT Türk'te kurum dışı 1500'e yakın haber, spor, çocuk, müzik, eğlence programı yaptırmış. Bunlara Türk Lirası, dolar, Euro ve Sterlin cinsinden paralar ödenmiş. Bu programlara, Kasım 2007-30 Mart 2010 arasında toplam 384 milyon lira, ayrıca 4 milyon 674 bin 255 dolar, ayrıca 19 milyon 162 bin 800 Euro ve 97 bin 500 Sterlin ödenmiş. yandaşların nasıl zengin olduğu belli oldu bu sayede.
tamamen hükümet kanalı olmuş (bkz: tayyip radyo televizyonu) işin garip tarafı ise akp liler bile bu kanalı izlemiyorlar. o kadar başarısız yönetiliyor kanal.
devlet bünyesinde olup en yüksek memur sayısına sahip kurumdur. ödediğiniz her vergiden trt için pay kesilir. hatta elektrik faturasından, su faturasından hatta doğal gaz faturasından bile trt'ye pay kesilir. bu kadar para kazanan bir radyo ve televizyon kurumunun kaliteli yayın yapması gerekirken ve bünyesinde çok kaliteli teknik elemanları bulundururken berbat yayın politikası ve berbat program yayıncılığı ironiktir. şunu söylemek gerekir ki trtye giren teknikerler altlarına son model jeeplerden çekebilirler zira bok gibi para kazanmaktadırlar.
anlaşılan şudur ki, sabah şekerleri tarzı canlı yayınını hd olarak verebilen bu kanal, koskoca dünya kupasına hd kamerası olmadan gitmiştir. canlı yayın söyleşileri sd yayındır. dünya kupası klipleri bile sd kalitesindedir. neyseki dünyada maç yayınını organizasyonunu trt kanalı üstlenmemiştir
türkiye'de, hd uyumlu uydu alıcısı olanın, hd uyumlu televizyonunun olmaması; hd uyumlu televizyonu olanın da hd uyumlu uydu alıcısının olmaması ve trt'nin de her yayınını hd olarak yayınlama vaadinde bulunmadığını göz önünde bulundurursak, çok da takılmaması gereken bir durum.
"ruzgar gulu" programi sunucusu tuğrul tülek'i gay rolunde oynayacak diye canli yayindan 5 dakika once kapinin onune koyan devlet kanalimiz. kanal yoneticilerinin nasil bir kafada, nasil bir vizyonda olduklarini bir kez daha gorduk sanirim. ne gunlere kaldik yahu...
2010 dünya kupası karşılaşmalarını canlı olarak ekranlarına taşıyan kuruluş. ve fakat; sanırım çalışanları arasında iyi bir grafiker filan yok; iyisi bir kenara hiç yok galiba. 2010 dünya kupası maçları yayınlanırken, sağ üst ekranda takımların adları ve skorun yazılı olduğu küçücük tabloyu, kendileri tasarlayayamış; lig tvnin türkcell süper lig maçlarında kullandığı skor ve takım adlarının yazılı olduğu tablonun aynısını alıp oraya koymuşlar.
ortalık işşizden geçilmiyorken, bu devlet kurumu inanıda tasarruftan yana anlaşılan. yuh yani.
2010 dünya kupası finallerini bizlere zehir eden yurdum kanalı. yahu tamam maç anlatabilen ender adamın var anladık. iyi de üst üste oynanan maçları aynı adama anlattırmak zorunda mısınız? bir de bu adamların neredeyse tamamı maçı aynı ses tonuyla aynı monotonlukla anlatıyor.
o kadar malzeme var elinde, dünya futbolunun yeni yıldızları var sahada. bunların hiç mi ilginç bişeyleri yok hayatlarında. anlatsana oyunun durağanlaştığı bölümlerde. adam anekdot olarak neill'ın yaptığı basın toplantısından bahsetti maç içinde bir iki kere avustralya gana maçında. yok türkiye hakkında böyle demiş yok şunu demiş.tamam bir kere söyledin bir daha neden tekrarlıyorsun çok büyük bir övünçmüş gibi. bırakın artık bu ezik tavırları. adam gibi maç anlatın.
şu anda paraguay slovakya maçı var baktım tansu polatkan anlatıyor. bıratım izlemeyi daha maç başlamadan. tamam tansu abimize yaşından ötürü saygımız var ama adam da sıfır heyecan, alçalıp yükselmeyen tek düze bir ses tonu. sanırım 1982 dünya kupasında da maç anlatmışlığı vardır bu abimizin . keşke halit kıvanç da final maçını anlatsa. zaten vuvuzela yeterince kirletiyor maçları.
sıçarım böyle dünya kupasına. buradan trt'ye sesleniyorum ne olurdu sanki geçen dünya kupasını yayınlayan kanal 1 ve atv gibi türkiyenin önde gelen maç anlatan adamlarını sadece dünya kupası için bir araya getireydiniz.
erdoğan arıkan'ı bu konunun dışında tutuyorum ve anlatacağı maç sayısının artmasını diliyorum...
