troll

entry566 galeri60
    334.
  1. burada bilinen 8-10 tanesi mevcut güruh. 1-2 adedini tenzih ediyorum, az buçuk hakkını veriyorlar bu işin.
    geri kalanının alayının anasına avradına küfür ediyorum ben bunların, günde 5 vakit hem de!
    şu an bile sikiyorlar sözlüğün validesini. ama küfürü de sonuna, dibine kadar hakediyorlar.
    0 ...
  2. 335.
  3. sanırım fıtratımda yok. olmak istiyom ama olamıyom sözlük.
    0 ...
  4. 336.
  5. genelde issiz oluyor bunlar. butun gun ana baba ocaginda oturup sak sak otuzbir cekiyor, torrentten film emikleyip arada sozluge mal mal entryler giriyorlar.
    0 ...
  6. 337.
  7. eskiden bir anlamı olan milleti güldürürken veya kızdırırken düşündüren bir boşluğu üstlenen yazarlara verilen ad iken şimdilerde çoluk çocuğun sırf millete küfrettirmek için abuk subuk şekilsiz bir şekilde sözlükte diş macunu gibi dolanmasına verilen isim.
    1 ...
  8. 338.
  9. insanlar bu tür sifatlardan bahs ederken sürekli eskiden böyle seyler yoktu deyi veriyor.
    bu trolller olmadan önce sözlük daha güzeldi, sanal daha eglenceliydi, dünya bile daha zevkliydi gibi söylemleri okuyunca ironik tebessüme kapilmiyorum degil hani.
    uludagsözlük anlamina baktigim da, ilk entrylerde gercek tanimini yazan bir kac yazar arkadas varmis, iste antik cag, norvec mitolojisi cart ve curttan olusan gayet normal ve dogal tanimlar.
    ne olduysa 2008 yilinda ve sonrasinda oluyor, bu troller önce eksi sözlüge isgal edip, sonrada diger cibersözlük alemine yayiliyor gibi gözüküyor.
    hatta ve hatta bu gün bildigimiz troll anlamini ilk defa 2003 yilinda bir eksi sözlük yazari tarafindan yapiliyor. (artik nerden duyduysa oda)
    ama dedigim gibi en yüksek ve verimligi cagi 2008 yilinda basliyor, ondan bu yana bu lanet olasi sanaltrolleri durdura bilene ask olsun.
    her türlü cirkeflik, piclik, igrenclik mevcut bunlarda. ellerini atmadiklari tek konu yok, alaya almadiklari, igrenc fantazilerine alet etmedikleri tek manevi degerde yok.
    dikkat cekicem diye, nick altima bir kac sazan yazacak diye girmedikleri kilikta yok. iclerinde ateistide mevcut, dinciside, laikciside, irkcisida, müslümanida, gavuruda, her kesimden, her toplumdan troll cikabiliyor.
    daha dogrusu, her kisilige bürünüp trollük yapilabiliyor.
    ben sahsen, bu insanlarin gercek hayatinda da böyle davrandiklarini asla inanmiyorum.
    eger böyle davransalar, ya akil hastenesinde, ya hapishanede ya da kongonun ormanlarinda olurlardi, belkide bakirköy bile bunlari kabul etmemis, ve basimiza musallat olmuslardir.
    bilemeyiz dostlar bilemeyiz, bu "insan evlatlarinin" nerden ciktigi, kimin dogurdugunu bilemeyiz, sadece ihtimal yüretebiliyoruz nacizane sahsimizla.

    bazi troller var, kimsenin kisiligine sahsina ve degerlerine hakaret etmeyen, kendi haliyle takilip zeka fiskirtan. gerci o baska sey fiskirttigini düsünüyordur ya neyse. onlara burdan lafim yok elbet.
    sözlügü eglence agi olarak görenlerde var, "ciddi takilamayiz", "gercek hayatimizdaki stresten, kurtulup biraz kafa dagitmaya geliyoruz" diyenlerde oldukca cok.
    eger sinirinda olsaydi, zaten kimsenin sesi cikmazdi, elbette güleceksiniz, egleneceksiniz, esprililer yapip baskasinida eglendire bilirsiniz.
    lakin az biraz, "insanlik" varsa icinizde bazi entryler girmezdiniz, bazi basliklar acmazdiniz. ama 24 saat söylensede yapmaya devam ediyorsunuz.
    yapacak bir sey yok gibi gözüküyor.
    2 ...
  10. 339.
  11. tanım: halkın genel kabul gördüğü değerlere hunharca saldırmayı kendisine görev edinmiş, aldığı tepkilerle beslenmeyi seven, tıpkı arkebakterilerin ekstrem koşullarda yaşayabildiği gibi en ekstrem koşullarda bile trollemeye devam edebilen fıtratı çözülememiş ve tanrının hangi sıfatının tecelli ettiği merak konusu olan kimse.

    Ceza kanunumuzda faille ilgili 216. madde 2. fıkra durumu güzelce açıklamıştır aslında: halkın bir kesimini sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    0 ...
  12. 340.
  13. insanların arasına nifak ve kırgınlık sokmakta son derece başarılılar.

    Şimdi bir "fbli" troll, Fb başlığı altına GS'nin yenildiği akşam FB'yi kötüler bir entry giriyor; FB'liler buna reaksiyon gösterip GS'ye saldırıyor; GSliler buna reaksiyon gösterip tepki veriyor. Bir şekilde Trabzonsporlular da olaya müdahale oluyor. Sonrası? Troll ortada yok, ama birbirine giren sözlük insanları var - beşiktaşlılar her zamanki gibi olaya fransız ahuhahu-.

    Bir gün atatürkçü bir gün akpli bir gün arapçı bir gün kürt bir gün sosyalist olan gerizekalı trollerin yanı sıra bir gün fbli bir gün gsli bir gün bjklı olanlarını da gördük, topunuzu da eşekler kovalasın.
    2 ...
  14. 341.
  15. isim ver isim dostu düşmanı bilelim durumudur.
    0 ...
  16. 342.
  17. sorunsalları olduğuna inandığım canlı.
    0 ...
  18. 343.
  19. normal hesabından yazdıkları iplenmeyince ilgi çekebilmek adına farklı hesaplardan şöhret peşinde koşan zeka yoksunu başarısız insandır, aralarında pek azı başarıyı yakalayabilmiş ve bu işi hakkıyla eda edebilmektedir.

    (bkz: merhaba ben pembe tolga)
    (bkz: hbbia)
    0 ...
  20. 344.
  21. sözlükte yazan 10 yazarın 5'i.
    ya yapıyor ya da yapmaya çalışıyor

    artık sadece "ya sende mi amk çocuğu" dedirtenler topluluğudur.
    2 ...
  22. 345.
  23. 346.
  24. Troller yüzümüzü güldürenlerdir.
    fakat, troll dediğimiz insanlar ile şaklabanları ayırt etmemiz gerekmekte.

    En iyi trollerden biri;qamber de souzaDır
    0 ...
  25. 347.
  26. belirlendikleri an açtıkları başlıklara ve dahi nickaltlarına yazılmaması farz olan orospu çocuğu topluluğun bireyi. burada da varlar, medyada da varlar. nokta.
    0 ...
  27. 348.
  28. Ülke bu durumdayken, yolsuzluğu destekleyen hükumeti hala savunma girişiminde bulunan kişilerdir.
    2 ...
  29. 349.
  30. asosyallerin tercih ettiği bir nevi internet uğraşı can sıkıntısını gidermeye çalışırken, hayatında hiç siklenmememiş birisi sanal alemde olsa siklenince hoşuna gider sanal alem diyorum ama onların tek alemi zaten. çok bilgili havasında takılanları evinin 100 metre ötesindeki caddeyi sorsan tarif edemez. bunlara özenen asosyalliğe yeni adım atan ergenler türedikçe bu döngü halinde devam eder.
    1 ...
  31. 350.
  32. çoğu kendini komik zanneden siktirboktan heriflerden oluşur.
    1 ...
  33. 351.
  34. burdakiler troll filan değil artık. bildiğiniz iftiracı, amacı sinir bozmak olan , tuhaf tuhaf tuhaf mesajlar atan sorunlu tipler.

    küçükken topları inşaata kaçmış bunların. bak yine sinirlendim.
    4 ...
  35. 352.
  36. trolleme sanatını icrâ eden kişi. günümüzde bu sanatı hakkıyla icrâ eden çok az yazar kaldı. trollüğün gerçek manâsını bilmeden trollere sataşan sözde elit kitlenin interneti kullanmaya dahi hakkı yoktur nezdimde.
    0 ...
  37. 353.
  38. Kökeni, ingiliz ve iskandinav halk hikayelerinde "çirkin cüce veya dev" olan kelime. insanları yollarından saptıran, hayatlarında ufak tefek kargaşalara yol açan can sıkıcı yaratıklar olarak tanımlanıyor.

    Günümüzde ise denize ağ atıp ne var ne yoksa tarayarak tekneye çekme anlamını da taşıyor.

    ingilizler, bu iki anlamı harmanlayıp, 1980 öncesi BBC kanallarında saçma sapan yorumlarla genel görüşün aksine hareket eden ve tabansız ifadelerde bulunanlara "troll" demeye başlıyorlar. Söylemleriyle akıllı akılsız kim varsa peşlerinden sürükleyen, can sıkıcı kişi anlamında.

    ingilizler'in bu tabiri 1980 sonlarından itibaren Internet üzerinden saçmalayanlar için de kullanılır oluyor.
    1 ...
  39. 354.
  40. tek tük istisnaları hariç bütün orospu çocuğu olanlar buraya mı gelirmiş be abicim?
    sanal rahatsız.
    0 ...
  41. 355.
  42. kalite bakımından en sıfatsız olanları bu sözlükte. yazmayın aga bu rahatsızların başlıklarına olsun bitsin!
    1 ...
  43. 356.
  44. sene 2000 ekşi sözlüğün en şaaşalı zamanları. sözlükten önce yine internet vasıtasıyla tanışıp arkadaşlığı pekiştirdiğimiz muhterem "ekşi sözlükte yazar olmayı düşündün mü?" diye sordu. o aralar okur olarak takip ediyorum birkaç başlığa yazma niyetim olduysa da işim olmaz diye düşündüğümden hayır dedim. "ol yahu! bi zorluğu yok falan." deyince "olsun bakalım." diyerek istenilen on yazıyı (entryi) hazzettiğim başlıklara bir iki gün içerisinde yazdım. şimdikine göre uzun sürmeyecek sürede yazarlığım onaylandı.
    derken efendim sözlüğe yazar olarak ilk defa online oluyorum. hatun da, kız da yanımda . bakıyoruz öyle. hop sağda sarı bir ışık üstünde ne yazıyor hatırlamıyorum bile. hoş geldin mesajı imiş. kuralları vesaireyi hatırlatıyor. neyse güncel bir başlık gözüme takıldı. açalım bakalım neler yazıyor. bir kaç yazıyı kah gülerek kah sinirlenerek okudum. ardından uzun bir yazı a4 kağıdıyla dört sayfa sağlam var. lakin bilgiyse bilgi, nükte ise nükte, güncellikse güncellik okutturuyor kendini. öyleki gözler beyni, beyin gözleri kovalarcasına tetikliyor. kendimden geçmiş halde geçip okuyorum. bir solukta bitti anlayacağınız. lakin sonunda öyle bir bağlamıştı ki yazıyı şoka girmemek mümkün değil.
    merak ettim haliyle yazanı. derhal diğer yazılarına baktım. hepi topu 20 küsür yazı. hepsi uzun çoğu da başlık. sindire sindire tekrar okumak gayesiyle ilk okuduğum yazısına döndüm tekrar. hakkaten ilim irfan sahibi mürekkep yalamış bir insanın elinden çıktığına şüphe yok. terbiye desen değme saraylıya taş çıkartır. küfürü geçtim kem lakırdı dahi yok.
    edebiyattan pek anlamam ama edebi bir hava kesinlikle var yazdıklarında. dilbilgisi kurallarına da sözlük kurallarına da harfiyen uyulmuş. dayanamadım. mesaj atarak merakımı giderecek birkaç soru sordum. ben umudu kesip pek de havalıymış düşüncesine kapıldım haliyle cevap gecikince.
    bu arada sözlüğe üye olmamı isteyen muhtereme de sordum tanımadığını ama troll olabileceğini dikkat etmem gerektiğini söyledi. "troll ne yahu" diye sordum anlattı işte dili döndüğünce ilk defa duyuyorum troll kelimesini. neyse sözlük jargonunda troll demek bizim bildiğiniz makaracı gibi bir şey işte.
    üç ay kadar sonraydı sanırım bir baktım uzunca ve fazlasıyla tatmin edici cevap yazmış. utandım tabi kendimden. hemen geri dönüş yaptım. lakin online değildi sanırım cevabı birkaç hafta sonra geldi. öyle mesajlaşıyoruz denk geldikçe falan. lakin bir türlü "sen troll müsün?" diye soramıyorum. çünkü o kadar ciddiye alıyorki yazdıklarını.
    neyse efenim bir buçuk yıl kadar sonrasıydı birgün telefonunu verdi bana. gelirsen mutlaka ara. laflarız, gezeriz falan. iş icabı zaten geziyorum sürekli olabilir dedim.
    arkadaşa anlattım durumu. yine "aman dikkat et çarpılmayasın." dedi. ben de "aman neyimi çarpacak." düşüncesiyle umursamıyorum. çarpılınca ne olduğunu anlarız ya. sıradan insanız işte.
    üç yıl kadar sonra yolum yaşadığı kente düştü. aradım. buluştuk. yemekti, sohbetti, gırgırdı, şamataydı gün su gibi aktı. allahı var yüzüne bakmaya kıyalamayacak
    güzellikteydi. boy, pos, endam, alım, çalım ona göre. yani tanrı bir numune yaratmak istese ancak o kadar olur. bir içim su işte.
    bu minvalde benim diyen erkek dahi baştan çıkar onu da söyleyeyim hemen. neyse gün sonunda "gitmem lazım, arkadaşlar bekliyor, merak ederler" diyerek
    izin istedim. "müsait zamanında yine buluşalım, telefonum var, lütfen çekinme" diyerek uğurladı beni çay bahçesinden. yanından uzaklaşırken arkadaşımın "çarpılma" deyişi aklıma geldi. hemen telefon edip durumu anlattım. ben başka türlü çarpıldım galiba deyince gülerek "ben de bunu kastetmiştim trollerin gerçek niyeti budur izledikleri yollar farklı olabilir" demesine "hadi ya " çekerek "aşık oldum dostum var mı ötesi" geyiğindeyim.
    "yavrum sen evlisin, çoçuğun var "diyor ama kimin umurunda. "yürümüyor evliliğim sen de biliyorsun kız üniversiteye başlasın zaten boşanacağız " serzenişi ile geçiştiriyorum dostumu. doğru söyleyebileceğini düşünmeden üstelik. ertesi gün, daha ertesi gün görüşmeye devam ettik. insanın ayakları bir kere yerden kesilmeye görsün görüşmemek ne mümkün. görüşememek düşüncesi bile insanı çileden çıkartıyor. kentinde işim üç ay kadar sürdü. hergün görüştük. nihayetinde ayrılık günü geldi çattı.
    "sana bir şey söyleyeceğim." dedi.
    "biliyorum." dedim.
    "neyi biliyorsun?" diye sordu.
    "troll olduğunu." deyince şaşkın bir ifadeyle ve hafif titreyen bir sesle "nereden biliyorsun? hem bunu söyleyeceğimi nasıl anladın?" diye sordu. başını hafifçe eğerek. arkadaşımla ilgili durumu ayrıntısıyla anlattım.
    "fakat bu söyleyeceğimi nasıl anladığını açıklamıyor." deyince.
    "hissetim o kadarcık da olsun." diyebildim.
    tekrar görüşme dilekleriyle vedalaşırken ilk kez "seviyorum." demeyi düşündüm. fakat lafı ağzıma tıkarcasına "lütfen beni unutma seni tüm içtenliğimle sevdim senin için üç beş günlük bir mutluluk olarak kalsam da hep seveceğim gönlümdeki yerin ayrı olacak.
    lütfen beni hep iyi olarak hatırla." dedi buğulu gözlele.
    "ben de seviyorum", "ben seni sevdim " diyemedim . asla unutmayacağıma söz verdim zaten unutmamın mümkün olmadığını da söyledim.
    unutmadım. unutamam da ama insanlara bağlanmak konusundaki son umudumu kendisiyle birlikte yitirdiğimi de söyleyemedim.
    aynen boşandığım 20 yıldır eşim olan insanın bana söyleyemediği gibi. belki de sevgi, aşk babında adalet böyle tecelli ediyordu. eden buluyordu.
    sevgili gençler siz siz olun troll olduğundan şüphe ettiğiniz birine aşık olmamaya çalışın. en azından uzak durmaya azami gayret sarf edin.
    burada, şurada, orada troll olmaya çalışan özentiler mi? onlardan çekinmeyin. rahat olun. zarar gelmez onlardan sadece zamanınızı çalarlar. istemiyorsanız onu da çaldırmazsınız zaten.
    troll denilen muhteremlerin ilk özelliği kendilerine olan aşırı güvenidir. bunu asla unutmayın.
    1 ...
  45. 357.
  46. 358.
© 2025 uludağ sözlük