kadın bir alt komşumuz var, laik. bu kadın sürekli kısacık etekler, hatlarını güzel gösteren elbiseler giyerek bizlerin izzet-i nefsiyle oynamaya çalışıyor fakat ben hak yolunu bulmuş bir birey olarak ona kanmıyorum, onun işvelerine, cilvelerine...
fakat gelin görün ki apartmanımızda 7. ve 8. nesil yazarlar olduğunu bildiğim iki tane ak pak lise öğrencisi var. çocuklar ister istemez etkileniyorlar, biz abileri onlara yol göstermeye çalışıyoruz. geçen gün 8. nesil olan hazırlık öğrencisi bana geldi, maşallahı var zeki çocuk,
"abi ben topuklu ayakkabıdan tahrik oluyorum, 11 numaradaki kadın sanki yalandan 8cm. lik topuklu ve seksi ayakkabılarını evinin önünde bırakıyor, içeri almıyor. kendimden geçiyorum, şarap döküp içesim, dil olup yalayasım geliyor abi nolursun yardım et, uyar o kadını..."
kahroldum, üzüntüden cici bebemi yemeyi unuttum, çayıma 2 şeker attım... bu densiz kadına haddini bildirmem gerekiyordu, hırs ile evden fırladım kapısına dayandım.
"hanımefendi !! hanımefendi !!! bu nasıl bir ssaygısızlıktır bu nasıl bir cinsel açlıktır ayıppp ayıpp. gencecik çocuklar bunlar !!" diyerek gırtlağına yapıştım.
"hayrola beyaz ne bu şiddet" diyerek bana karşılık verdi. durumu ona mantık ve islam çerçevesinde izah ettim, beni anladığını sanmıştım ki bana;
"sen sever misin topuklu ayakkabıları?"
benim de aklıma girmeye çalışıyordu. kendime hakimdim, güçlüyüm, nefsim kuvvetli...
"hayır !"
"ama bak ayaklarıma çok yakışıyor." diyerek çıplak olan ayaklarını bana mini mini oynatarak gösterdi, bordo ojeli ve hafif kemikliydi...
allahımmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm özür dilerim.
tutamadım kendimi ve o kadının ayaklarını yaladım. yalarken de naif 8. nesil yazara yakaladım.
"a-a-abii?!?!"
"eğer ayaklarını yalarsam topukları şişer ve bir daha giyemez canım. o yüzden." dedim. safım... hemen inandı, hoppa şinanay söyleyerek evine döndü...
çocuğu kurtarmıştım, o kadın artık topuklu ayakkabılarını içeri alıyordu. haftada bir yalıyordum, bu suretle...