kadınları seksi gösteren ince detaylardandır. tabi ki spor ya da düz taban babetlerin yerini kimse tutamaz ama; arada sırada insanın kendisini kadın hissetmesi gerekiyor. bu ayakkabılar da buna yardımcı oluyor.
ayakkabılar içinde en zarif olanı. "nasıl giyiyorlar o şeyi, ne kadar acı verici" diye düşünmemek lazım.zira kadınlar acı çekmek pahasına da olsa topuklu ayakkabı denen harikayı giymeyi göze alırlar. bir kere güvenin yerine gelmesini sağlıyor o topuklar, yürüdükçe "cenke çıksam viyana kapılarına dayanırım" diyorsunuz içinizden. ikincisi çok estetik, yani hiç bir ayakkabıya benzemiyor. çok çirkin bir kadın bile o ayakkabıyı giydiğinde başka bir havaya bürünebiliyor. tabi giyerken bir çok şeye dikkat edilmeli. yürürken ayakkabıya bakmamak gibi mesela, sürekli boyun dik ve öne bakılması gerekli. aksi durumda çok feci sonuçlar doğurabiliyor(düz yolda yürürken yere kapaklanmak gibi).aynı ayakkabı iki gün üst üste giyilmemeli zira giyildiği takdirde ayaklar bir mengeneye sıkışmışcasına acı çekiyorlar, yazık kendinize bu acıyı çektirmektense bir gün düz ikinci gün topuklu ayakkabı tercih edilmeli. bir başka dikkat edilecek nokta da eğer yokuşu olan bir yerde oturuyorsanız ve arabanız da yoksa sakın yokuştan o gökdelenlerle inmeye çalışmayın.aksi durumda yokuştan yuvarlanarak inebiliyorsunuz.*
kadınların poposunu daha havada ve daha havalı göstermek için giydikleri rahatsız edici ayakabıdır..
sanki kıcları yeterince kalkık degilmiş gibi bide ayakabı ile kaldırıyolar diye espride yapmısımdır.
bir kadına yakışabilecek en güzel aksesuarlardandır.
boy uzunluğu falan da farketmez. hele ki bakımlı ayakta başka güzel durur.
bilimsel olarak her insanın boy ve kilo orantısına göre dengede durabileceği bir topuk uzunluğu varmış. ayrıca giydiğiniz ayakkabı ayağınız ile uyum sağlıyorsa koşarsınız bile o topuklarla sorun yaşamazsınız.
tabi benım bahsettiğim şey, bilinen topuklu ayakkabıdır. platformlardan haberim yok.
insanoğlu sosyal evrimini tamamlamaya başladıkça terkedilecek bir icat.
umut ediyorum yıllar sonra müzelerde, "kendilerini erkeklerine beğendirmek için dişicanların giydikleri bir bıdıktır bu" deyince müze görevlisi, orada bulunan genç kızlar ve oğlanlar gülüşeceklerdir. bugün bizim, çinli kadınların ayaklarına yaptıkları işkencelere baktığımız gözle bakacaklarını bekler, esenlikler dilerim.
(neden giyiyorsun sorusuna mantıklı bir cevap veren kadın kısmısına yüz bin lira vereceğim.)
taksimde gördüğüm bi ayakkabıda bıraktım gözlerimi..
gri.. bot gibi bağcıları olan ve 7 cm topuğu!!!
giymek isteyip bazen özenip, bazen gereksiz bulduğum ama sonuçta hangi ruh halinde olursam olayım giyemediğimdir..
60 ve 80'lerin stilettoları tapılasıdır. 20'lerin zerafeti var birde. tabi 70'ten sonra kendini bulan rocker tarzı da hoş. lv'nin bu yıl tasarladığı uzun ve bol metal aksesuralı ayakkabılar da şahane. ya birde; söyle dizüstü bir elbise ile sıfır topuksuz, dizüstü botu giy, muhteşem duruyor. uzun botlar da bu yıl, hotiç ve catwalk muhteşem.
sihir gibi bir şeydir. Bir dokunuşta kelebeğe dönüşmek gibidir. Baldırlar bacaklar gerilir, sıkı durur, duruşa, oturuşa ve yürüyüşe zerafet geliverir. Topuklar inceldikçe sihir katsayısı artar. kalın topuklar sadece uzun gösterir. kadının zerafetini tamamlayan en etkili aktörlerden biridir.
yürümesini bilene çok yakışan aksesuar. çevremdekilerin uyarıları üzerine giymemeye karar verdim; insanları korkutuyormuşum. ha bir de güneşlerini kesiyormuşum.
bir kadın için en büyük ihtiyaç, hatta aşk. kadının belki de mutluluğunun tek kaynağı kimi zaman. giyildiğinde kadına ekstra bir güven kaynağı veren mucize şey. **