Çaktırmadan etraftakı karı kızın memelerine götüne bakmaya çalışan tipler.
Herkes görüyor baktığını işte hala niye kıvranırsın? Bi de gördüler mi acaba diye yüzümüze bakıyor bir gün birine evet görüyorum diyeceğim.
iki de bir öksürüp hapşıran, ağzından burnundan acayip sesler çıkaran insanlar.
benim alerjim var. zor nefes alıyorum. ona rağmen öyle sesler çıkarmıyorum. öksürüp hapşırırsam millet rahatsız olmasın diye yazın bile elimde mendille dolaşıyorum. o yüzden bu şapır şupur sesler çıkararak insanın ensesine aksırıp tıksıran yaratıkları asla mazur göremem.
Bacaklarını açarak oturan gevşek adam .
Bağıra bağıra telefonda konuşan abla.
Gazete açıp okumaya çalışan dayı.
Dinlediği müziğe bizi ortak eden ergen .
Birşeyler tıkınan genç.
Arka kapıdan binen , ön kapıdan inen tip.
Leş kokan amca .
toplu taşımaya binen herkesin siniri bir sebepten bozuk olduğundan, herkes herkesin sinirini yok yere bozabileceği olasılığ, ı artık olağan karşılanmalıdır.
Sırtındaki çantasını kalabalığa rağmen indirmeyen araç her sarsıldığında çantası ile arkadaki insanı rahatsız eden kaplunbağagiller familyasına mensup tipler benim için başı çeker.
Her yerde bulunabilen ve insanın sinir katsayısını bir hayli zorlayan tiplerdir. Kimisi yer o sarımsağı otobüse biner, kimi gençten gençten teyzeler yer isterler bir de kaldırdıktan sonra arkanızdan “hiç aile terbiyesi almamış” diyenleri de vardır. ”Heyy teyze duyuyom ben onları” demeliktir. Tabi bu tiplerin en sinir bozucu olanları da metrodan inenleri beklemeyip sanki tren kaçıyormuşçasına içeriye doğru girmeye çalışanlarıdır. E biz bi inelim değil mi ama? Toplu taşıma sabır ister.
Toplu taşıma aracında nasıl davranacağını, nasıl konuşması gerektiğini bilmeyen tiplerdir. otobüs içindeki direğe stiriptiz yapacakmış gibi dolanıp durak kaçırmama mani olanlar mı dersiniz, kocası ile olan sorunlarını yanındaki arkadaşına anlatmak yerine sesinin tonunu ayarlayamayıp tüm otobüs ahalisi ile paylaşan ablalarımız mı dersiniz ne ararsanız mevcut. adı üzerinde toplu taşıma aracı, topluluğun kullanımına ait kimsenin özel taşıtı değil, lütfen hareketlerimize dikkat edelim.
girişte kıpırdamadan duran ve türkçe bilmiyormuş gibi yapan yaşlı rus/azeri kadınlar. şöyle üstüne basıp arkaya doğru geçmek geliyor insanın içinden. neyse ki yılda 3- 4 defa biniyorum o sardalya konservesi kutularına.
avcunun içine hapşırıp, öksürüp, o ellerle gün içinde yüzlerce insanın tutacağı yerlere mikroplarını saçan insanlara tahammülüm yoktur. dirsek içinizde halledin işinizi. gün içinde kimsenin oranıza el sürmeyeceğini garanti ederim. yani bir insan başkasının dirsek içine niye temasta bulunsun ki?