tokat gibi cevaplar

entry346 galeri2
    269.
  1. mustafa kemal atatürkün bir ingilize verdiği ayarın kilit cümlesidir. şöyle ki;

    barış zamanında yani cumhuriyet kurulduktan sonra bir vakit yabancı temsilcilere bir davet verilir. davete atatürk de katılır. davet boyunca misafir bir ingiliz generali hiç bakışını kaldırmadan nefret dolu bir ifadeyle atatürk'ü keser durur. sanki o an onu öldürecek gibi kin doludur. bir süre sonra atatürk bir görevliyi yanına çağırır ve der ki:

    - git sor bakalım bu bakışının sebebi nedir?

    adam gider generalle konuşur. az sonra döner ve şöyle der:

    - paşam, bu adamın babasını çanakkale savaşı'nda öldürmüşsünüz. onun için sizden nefret ediyormuş ve bunu gizlemeye gerek görmüyor.

    atatürk hiç istifini bozmaz ve ingilize soru mahiyetinde şu cevabı yollar:

    - git bir daha sor bakalım. babası çanakkalede ne arıyormuş?
    4 ...
  2. 268.
  3. +slm nasılsın?
    -bende çıkıyodum bb
    +bb
    (yuh amk o kadar mı iğrendin)
    2 ...
  4. 267.
  5. mahallede kavga vardır. bok böceğinin yakın arkadaşıdır gergindir...
    biri bağırır
    -orspuuuuuuuuuuuuuuuuuuu
    -nerden biliyon başımda yastık mıydın? beni yapan seni de yapmıştır...
    o gerginlikte bile gülmüştür...
    2 ...
  6. 266.
  7. 265.
  8. tokat mı bilinmez...
    bi gün bush blair ve erdoğan konuşuyorlarmış. bush demişkine bizim kişi başına düşen aylık gelirimiz 5000 dolar biz onlara 6500 dolar veriyoruz geri kalan 1500 ne yapıyorlar bilmiyoruz.
    blair bizim ülkemizde kişi başına düşen gelir 5000 paund biz onlara 6000 paund veriyoruz geriye kalan 1000 paundu ne yapıyorlar bilmiyoruz.
    Erdoğan:
    bizim ülkemizde açlık sınırı 1000 tl biz onlara 600 veriyoruz geriye kalan 400ü nereden buluyorlar hala çözemedik...
    1 ...
  9. 264.
  10. haber başlığı:
    erdoğan ve eşi seçim sonrası balkondan el sallayarak halkın %50sini sevindirdi.
    facebook çılgını:
    keşke kendilerini ordan atıp kalan %50yi de sevindirselerdi.
    1 ...
  11. 263.
  12. olaya bizzat şahitlik etmiş, arada çevirmenlik yapan kişinin bir dostuma anlatması neticesi ile öğrenmiş olduğum sağlam kaynaklı sayılabilecek bir hadise.

    konser için münih e giden Ceza kuliste alman bir gazeteci ile ropörtaj yapıyormuş (olay en az 5 senelik)

    gazeteci Ceza'ya sorar

    -müslümanmısınız?

    Ceza

    - Biz ülkemize gelen sanatçılara dinini sormayız

    adam bir anda kırmızıya akabinde mora dönmüş..
    1 ...
  13. 262.
  14. +salağa bak ya.
    -bakıyorum zaten.
    0 ...
  15. 261.
  16. üniversiteyi 6 yıldır okumasına rağmen bitirememiş öğrenci(ben) ile 21 yaşında ki cafe sahibi kuzenine tokat gibi cevabı;

    (kuzen):olm* bu sene de mi bitmiyo okul?
    (ben):la bi soğuk bişi söyle de içek hele.ağzım kurudu amk!
    1 ...
  17. 260.
  18. -abi altıyı açsana
    -al sana üstü.
    0 ...
  19. 259.
  20. 2011 yılında verilemeyen cevaplardır. Çünkü büyük ihtimalle karşı tarafın zeka kapasitesi anlamaya yetmeyecek ve sizi zıvanadan çıkaracaktır.
    0 ...
  21. 258.
  22. +Sen olsan parayı mı alırdın aklı mı?
    -Tabi ki de parayı hocam.
    + Niye ben olsam aklı alırdım.
    -Herkes ihtiyacı olan şeyi alır hocam.
    0 ...
  23. 257.
  24. Oğlan askere gidicektir ve en zor anlardan biridir sevgiliden ayrılma anı. Kız onu sabırla bekleyeceğini ve sık sık ziyarete geleceğine gelemezse de mektuplaşmayı asla bırakmayacağına dair sözler verir. Gözyaşlarıyla çocuk askere gider. Çok geçmez kız 2-3 ay sonra daha fazla bekleyemeyeceğini asıl aradağı aşkı bulduğunu ve ciddi düşündüklerini söyleyerek ondaki fotoğrafını geri ister. Oğlana bu durum fazlasıyla koyar ama en son o acıtacaktır. Bunun için kızın resmiyle birlikte asker arkadaşlarını kardeşi sevgilisi yeğeni kim varsa onlarında resimlerini alır ve bi zarfın içine koyar. Altına da not düşer:

    -Pardon ama sen hangisiydin tanıyamadım. içinden kendi resmini al ve geri kalanlarını yolla.
    0 ...
  25. 256.
  26. yer: okul kantini

    ç: aysun abla sosisli var mı?
    a: var.
    ç: tamam.

    ç. gider.
    0 ...
  27. 255.
  28. yer: eski roma

    zaman: m.ö. 300'ler

    çevresindekiler büyük iskender'e, kendi köylerindeki bir çiftçinin ona çok benzediğini söyler ve bu konuda ona baskı yaparlar. iskender ise bunu sürekli etrafından duymaktan bıkar ve bu kişiyi merak etmeye başlar. büyük iskender, bir gün savaştan dönerken bu köyün yakınlarından geçer ve burada durmalarını söyler. köydekilere 'çağırın bakalım bana benzeyen şu çiftçiyi' der. hemen bulup getirirler adamı. büyük kral oldukça şaşırır çünkü adam iskender'in birebir benzeridir.

    iskender: söyle bakalım senin annen roma'ya sık sık gelirmiydi ?

    çiftçi: hayır ama babam sürekli giderdi...
    4 ...
  29. 254.
  30. vakti zamanında bir yurt ortamı ve mini bir tv kavgası;
    - şey biz hede hödöyü izlemek istiyoruz diğer tarafta sizin izlediğiniz hede höde izleniyor biz burada onu izlesek siz kalksanız?
    Lydea kişisi çok hasta olduğu ve diğer kat soğuk olduğu için, burada kalmayı tercih eder.
    Lydea: yurt ortamlarında kumanda kimde olursa onun izlediği izlenir bu bir kuraldır gibi sözlerle ortamı yumuşatmaya çalışır.

    ortamdaki kişi sayısını hesaba katmayan hatun kişi etrafa tükürükler saçarak * *
    -hayır çoğunluk ne isterse o olur der!

    Lydea: evet farkındaysanız siz iki kişisiniz biz üç, senin teorine göre burada kalan taraf biz oluyoruz.
    çılgın ergenler aramızda *
    1 ...
  31. 253.
  32. Doğru mu asparagas mı bilmem ama güzel... e postayla geldi, paylaşıyorum. gerçek değilse bile güzel bir modern çağ meseli olabilir.

    Dönemin Başbakanı Sayın Turgut Özal zamanında gerçekleşmiş bir olay şöyle anlatılır: Japon eğitim uzmanları gelmiş ve ülkemizin eğitim sistemini incelemişler. Sayın Özal'ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını sunmuşlar ve sonuç olarak şunu söylemişlerdi: Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok. Turgut Özal'ın Nasıl sorusu üzerine şunu anlatmışlardı: Biz Japonya'da okula başlayacak çocuklarımıza milli ruh şoklaması yaparız. Onları önce toplu halde hızlı trenlere bindirir, dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdirir ülkemizin gücünü gösteririz. Sonra da bu yavrularımızı alır Hiroşima ve Nagazagi'ye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir deriz ki: Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip olmak için çalışmazsanız sonunuz böyle olur.

    Bürokratlardan biri atılır: Ama bizim Hiroşima'mız yok ki!;

    Japon uzmanın cevabı tokat gibidir: Sizin Çanakkale'niz on Hiroşima eder!
    5 ...
  33. 252.
  34. verilebilecek en güzel örnek, cevabın gerçekten de tokat olduğu durumlardır.
    (bkz: sevda demirel in hande ataizi ye tokat atması)

    1 ...
  35. 251.
  36. (bkz: tokat)lı birisi olarak (bkz: tokat gibi cevaplar) isimli başlığa daha düzgün bir entry giremedim.
    0 ...
  37. 250.
  38. 249.
  39. mesut u alan r.madride tokat gibi cevap.

    yanda sabri nin resmi mevcuttur.
    0 ...
  40. 248.
  41. yumruk olabilir mesela, tokat değil ama yine de tokat gibi.
    3 ...
  42. 247.
  43. +bana orospu çocuğu olmadığınızı kanıtlayın.
    -çünkü kardeş değiliz. *
    4 ...
  44. 246.
  45. 245.
  46. Birgün, Erdoğan, Gül ve Arınç uçakla geziyorlarmış,
    Arınç;
    -Ben burdan aşağıya 10 TL atsam 10 kişi sevinir demiş.
    Gül;
    Ben Burdan 30 TL atsam 30 kişi sevinir demiş.
    Erdoğan;
    Ben buradan 100 TL atsam 100 kişi sevinir demiş.
    Bunları duyan kaptanda arkasını dönmüş;
    -Ben buradan üçünüzü atsam 72 milyon sevinir demiş.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük