onların alemi kitabından bir hikayenin adıdır.
bir gün rabia hatunun karşısına bir meczup çıktı ve şöyle bir nara attı:
'ey hanım! bütün varlığımla sana bağlıyım! seni seviyorum!'
rabia hatun gayet sakin ve vakur bir şekilde, 'doğrudur! ben de seni seviyorum!' dedi.
meczup neşelendi, keyiflendi. bu cevap hoşuna gitti. ardından rabia hatun şöyle ilave etti:
'ancak benim bir kız kardeşim var. o benden daha güzel!' dedi ve eliyle geriyi işaret ederek, ' geriden geliyor!' dedi.
bunun üzerine meczup dönüp geriye baktı.
meczup gerideki güzel kızı araştırmaya devam ededursun bu sırada rabia hatun onun yüzüne öyle bir tokat aşk etti ki, meczup yıldızları bir bir saydı.
rabia hatun sonra şöyle dedi:
' benden uzak ol! seni yalancı, vefasız, sahte kahraman! beni sevdiğini iddia ediyorsun, ama dönüp başkasına bakıyorsun! beni güzel bulduğunu söylüyorsun, başka güzel peşindesin! sen nerede, sevmek nerede, güzelin kıymetini bilmek nerede? defol git!'
rabia hatun devam etti:
'konuşunca seni irfan sahibi, dürüst, vefalı, aşık biri sandım, aşktaki ciddiyetini denedim, yalancı olduğunu anladım! sende ne ariflerin temizliği var, ne de onlardan bir işaret ve mürüvvet! hele aşıkların yolu, senin gittiğin yoldan hiç geçmez!'
bunun üzerine bizim meczup aşık deli gibi bağırmaya ve başına toprak saçmaya başladı.
şöyle diyordu:
' yazık bana! eyvah bana! vah bana! ben bir kulu sevdiğimi iddia ettim! ondan yüz çevirince tokat yedim! korkuyorum; hakkı sevdiğimi iddia eder de, ondan başkasına bakarsam halim ne olacak? yiyeceğim tokadın şiddeti nasıl olacak?'