pedro almodovarın çarpık aile ilişkileri ve travestilerin hayata bakışları üzerine bol ödüllü ve etkileyici filmi, bir çok ülkede all about my mother adı ile vizyona girmiştir aldığı ödüller arasında en iyi yabancı film oscarı da vardır. (bkz: penelope cruz)
esteban'ın daha filmin başında ölmesi hazmedilemiyor. o kadar hayatın içindeki.
oysa film, onun anlatımı ile ilerleyecekmiş gibi. belki adının -"annem" hakkında herşey- oluşundandır.
Cecilia Roth, Marisa Paredes, Candela Peña, Antonia San Juan ve Penélope Cruz'un başrollerini paylaştığı, hayatımda gördüğüm en etkileyici karakterlerden birini barındıran (bkz: lola), (bkz: toni canto) izlenesi bir Almodovar filmi.
(bkz: todo sobre mi madre)
(bkz: all about my mother)
almodovar'ın şaşırtıcı konulu filmlerinden biri. hikaye güzel, oyuncular güzel. keyifle izlenecek bir film.
--spoiler--
aynı yoldan iki kez geçen bir kadın ve yanında esteban, bir daha esteban. filmde sürekli olarak lola'dan bahsedilir. izlerken merak eder insan " nasıl bişey bu lola" diye. filmin sonlarına doğru çok kısa gözükür. ama o kadar gözükmesi bile hafızalara girmesi için yeterli. hakikatten çok karizma biri. almodovar bunu çok iyi başarmış, hayalkırıklığı yaşatmıyor izleyicide
--spoiler--
ispanyol yönetmen pedro almodóvar'ın sanat eseri filmi... özellikle bir sahnesi sayesinde sanat eseri olduğunu düşünmekteyim.
1. Mezarlığın tepesinden Lola'nın inanılmaz bir karizmayla yavaş yavaş aşağıya inmesi. Erkek olup, kadın kıyafeti giymesi rahatsızlık vermesine karşın, tam tersine inananılmaz bir beğeni uyandırıyor.
2. Bu sahne hüzünlü bir ispanyol müziği eşliğinde, müzikle bütünleşir.
3. Lola'nın 17 sene önceki sevgilisi Manuela o sırada arkadaşının mezarında ağlamaktadır, Lola'yı görür ve ağlayarak topluluktan ayrılır, insanlar Manuela'nın arkadaşının kaybına dayanamadığı için ayrıldığını düşünürler.
4. Lola'yla Manuela gözgöze gelirler, Lola estetik bir şekilde mezarlığın merdivenine oturur.
ve o haliyle ve görüntüsüyle bile eski sevgilisi Manuela'ya sahip çıkarak 'Gel' der.
5. Manuela'nın ilk cümlesi 'sen kronik bir hastalıksın' olur.
6. Lola ise hep aşırılara kaçtım, ama artık yoruldum ve ben ölüyorum Manuela der.
7. Lola çaresiz bir şekilde ne kadar çok oğlunun olmasını istediğini anlatır, hep oğlunun
olmasını hayal ettiğini söyler ve bu sırada Manuela daha da siddetli bir şekilde ağlamaya başlar. Lola Manuela'nın sadece arkadaşı için ağlamadığının farkında bile değil.
8. Manuela Lola'ya '17 sene önce senden kaçtığım zaman karnımda senin çocuğunu taşyordum' der.
9. Bu sırada müzik yükselir...Lola heyecanlanır...doğurdun mu?..nerde?..görebilir miyim?..diye bir kaç cümle kullanır ve etrafa bakınmaya başlar.
10. Manuela'nın 'hayır' cevabına Lola lütfen 'beni görmez...sadece uzaktan bakarım' der.
11. Manuela hıçkırarak 'onu araba kazasında kaybettim' der.
12. Manuela çekip giderken Lola'yı orda çökmüş bir şekilde ağlayarak bırakır.
lola karakteri filmde toplam 10 dakika oynamıştır, ama herhalde şimdiye kadar izlediğim en romantik ve darmatik bir 10 dakika olmuştur.*
muhtemelen pedro almodovar'ın eşcinsel olması nedeniyle alt kültürü çok iyi bir biçimde yansıtan, atmosferi etkileyici olan ödüllü bir film.. Birçok kez izlenesi.. Öyle bir atmosferi vardır ki bu filmin.. sahneler arasındaki geçişler gürültülü ve birdendir.. karakterler tamamen doğaldır ve oyuncular rollerine deyim yerindeyse cuk diye oturmuştur.. ispanyollar bu işi biliyor yahu..