O muhtesem havada suzulerek giden sert plaselerine ozlem duydugumuz buyuk yetenek. Efsanevi futbolculardan birisi. Arsenal le butunlesmis isimlerden birisidir kendileri.
Yamulmuyorsam 2010 dünya kupası elemelerinde irlanda maçında son dakikalarda el ile taşıdığı top ile fransa irlanda yı eleyince 10 senede yaptığı hayranlık duyulası işleri benim gözümde bir çırpıda silip atan eski efsane hırsız karışımı.
efsanevi arsenal kaptanı futbolunu ve oyun zekasını izlemek müthiş keyifli dahiyane birkaç ender oyuncudan biridir.
eski toprak bir futbolcu şimdikiler göre peh peh peh şimdikiler çoluk çocuk.
ekşi sözlük'te gördüm şimdi dünyanın en iyi oyuncusu olup olmadığını tartışıyorlar. dünyanın en iyi oyuncusu muydu? bilemeyeceğim ama arsenal onun gidişinden sonra 1-2 gömlek aşağı düştü. thiery henry gittikten sonra avrupa kupalarında iddiası kalmadı arsenal takımının.
şimdi bu yaşadığı travmayı atlatmaya çalışıyor arsenal üstelik henry gideli 5 sene olmuşken. mesut özil belki o iddiayı yeniden gündeme getirecek o potansiyele sahip bir oyuncu.
oynadığı dönemde arsenal'ın hemen hemen herşeyi olan fransız forvet.
gelmiş geçmiş en iyi arsenal futbolcusu buna kimse itiraz edemez sanırım.
Özellikle 2003-2004 sezonunda arsenal namağlup şampiyon olurken ortalığın anasını ağlatmış futbolcu. Fifa 2005 te 97 overall i vardı. En iyi oyuncuydu. Ondan sonra 96 ile zidane geliyordu.
doksanlı yılların çocukları için çok özel bir yere sahip üç dört oyuncudan biri, gerçekten gerçek bir efsanedir.*
ve hala bizi şaşırtmaya, kendine hayran bırakmaya devam ediyor.
az once instagramda arsenal formasiyla attigi bir videoyu gormemle cocuklar gibi mutlu olmam bir olmustur. buyuk adamdir, benim icin arsenal formasi esittir o'dur.
2000'de galatasaray'ın karşısına çıktıklarında henüz hazır değillerdi ama 2 yıl sonra dünyanın en güzel futbolunu oynuyorlardı. hızlı, yerden, bilinçli ve hep ileri...
işte o takımın target man'iydi henry. öyle büyüdü ki ancak bugünlerde zlatan ibrahimovic'in benzerlerini çıkarttığı goller attı.
şöyle de bir durum vardır; fifa 2005'te arkadaşarla maç yaparken karşımda zorlu biri olursa fransa'yı alır, patrick vieira'yı liberoya kaydırır, 5 4 1 oynardım. amaç gol yememekti ki yemezdim. kapılan top en hızlı biçimde henry'nin ayağına ulaştırılır, o da çaprazdan uzak doksana takardı. böyle böyle %30 topla oynamayla ne maçlar kazandım, ne farklar attım.
