1977 doğumlu 2.00 metrelik yunan guard.CSKA Moskaova takımıyla 2006 final-fouru kazanırken kendisi MVP olmuştur. çirkin bir görüntüsü bulunan yunan basketbolcu oyunuyla bu açığını kat be kat kapatmaktadır.çok basit bir oyun stili bulunur ama saha da bir tilki kadar zekidir. yunan milli takımının avrupa şampiyonu olmasında en büyük paya sahiptir.ayrıca rusya liginde bir maçta triple double yapmıştır. ***
ailesi muhtemelen rize göçmenidir. göbek adı cemal veya dursun çıkarsa hiç şaşırmam, o denli karadenizli tipi var adamda... ayrıca geçen sene lakers'tan cazip bir teklif (senelik 6 milyon dolar sanırım) aldığını belirtmiş, ancak basketbolunun körelmesinden korkarak avrupa'da kalmıştır kendisi.
Hiçbir zaman ilk beş cikmamasina rağmen uzun süre euroleague'nin en iyi oyuncusu olarak kalmıştır.inanılmaz bir saha görüşüne,basketbol zekasına,fundamental yeteneğine sahiptir.bir diğer artı özelliği ise final four larda her zaman normal istatistiklerinin ve oyununun iki katına çıkabilmesiydi.normalde asist odaklı olmasına karşın final fourlarda sayı kralı olurdu.euroleague'de hücum yönünden onun kadar oyuna hükmedebilen,oyunu yönlendirebilen bir oyuncu görmedim.jasivecius'tan aldığı euroleague'nin en iyi oyuncusu unvanını dört yıl önce falan vatandaşı diamantidis'e devretmiştir.euroleague'de 2007 sezon, 2006 ve 2008 final four mvpsidir.
14 sayının rövanşında sinan erdem'de maçın sonunda yaptığı o hareketler de neyin nesiydi acaba basketbolcusu.
maçın sonunda yakalanan 15 sayılık fark ile birlikte, adamın biyokimyası o hale nasıl geldiyse artık, yaşadığı hırs patlaması sonucu tribünlere yaptığı hareketler en basit ifadeyle hafif hareketlerdi.
avrupa basketbolunu seven/takip eden hemen her basketbol seyircisinin saygı duyduğu bir oyuncu olan papaloukas, sonuçta aslında hiçte iyi bir profesyonel olmadığını ve kimbilir nelerden beslenen hamasi hırslarına yenik düşebileceğini hepimize göstermiş oldu.
bu ve buna benzer olaylar; sporcumuzdan maç yorumluyan televizyoncumuza kadar profesyonellerimizin (bundan sadece basketbol dairesi içindeki insanlar anlaşılsın lütfen) her durumda, pompalanan fair play fikrini hassas bir biçimde benimserken, diğer yanda bilhassa avrupa'nın şımarıklarının fair play denen herzeyi aslında s.klerine bile takmadığı gerçeğini gözler önüne sermektedir. öyle ki dün akşam maçı yayınlayan ntvspor da papaloukas'ın maç sonundaki ortamı bir anda geren bu çirkin davranışlarını bir kez daha göstermeye tenezzül bile etmedi (ki bu cümlede ntvspor'un bu davranışı olumsuzlanmamaktadır).
işte ntvspor'un bu olgun tavrına muhalif olarak, her hafta yunan nova ve italyan sky yayınlarından euroleague maçlarını takip eden birisi olarak dikkat ettiğim diğer husus ise, bu yayıncıların organizasyona isim sponsoru olan thy'nin adını dahi uleb'in devotion'lı reklam/teaser/fragman artık herneyse kullanmaktan kaçınmaları komedisidir (oh bunu da paylaştım ya rahatladım).
nasıl amerika da tim duncan için mr. fundemental deniyorsa avrupa da papaloukas için bu sıfat rahatlıkla kullanılabilir. yunanlıların aynı jenerasyondan diamantidis ve papaloukas gibi iki müthiş oyuncu çıkarabilmesi her türlü takdire şayandır. kendisinin davud güloğlu'na benzerliği dışında hiç bir olumsuz yönü yoktur!
avrupanın en pahalı kontratına sahip basketbolcusudur. oyun stili, maça etkisi, zekâsı bana bodirogayı (bkz: dejan bodiroga) hatırlatıyor. ayrıca murat murathanoğlu bir seferinde ismini papaluukıs şeklinde telaffuz edip beni yere sermişti.
