Arkadaşlık,dostluk,özgürlük,acı,kör talih..ve umud.Hayatım da izlediğim en iyi,kaliteli film.Bir başyapıt.Stepeng King'in ölümsüz eserinden uyarlama.Ve zaten dünyanın gelmiş geçmiş en iyi filmi seçildi.yüzde 75-80 oy alarak sanırım.Film Allen Greene ithaf edilmiştir.Film tamamlanmadan Aids'ten ölmüştür.Yönetmen Frank Darabont un çok yakın arkadaşıdır.Zaten bunu filmin finalinde gökyüzüne yazarak ithaf eder ''In Memory of Allen Greene''
Filmde bazı aklıma takılan anlamadığım,beni düşündüren yerlerde yok değil.Mesela bir entryde bir arkadaşın söylediği gibi,tünelden kaçarken posteri nasıl duvara tekrar yapıştırmıştır.Başka..Endy Dufrane(Tim Robbins),19 yıl boyunca kazdığı duvarı posterle kapatmıştır ve hiç kimse neden o posteri kaldırmak istememiştir.19 yıl boyunca bunu fark edilmemesi bana garip geldi.Endy,hapis haneden başka bir kimlikle kaçmış ve böylece ömrünün sonuna kadar nasıl yaşıcaktır.Hiçmi yakalanma ihtimali yoktur.sonuçta ortada bir kaçak aranan bir kişi var yani..??Onlarca defa severek izlememe rağmen,her izleyişimde hep bu soruları kendime sorarım.
Ayrıca izlicecekler için tavsiyem,kesinlikle ve kesinlikle star tv.dublajlı izlemeleri.yoksa hiç bir tad alamadıkları gibi,bunun neresi dünyanın en güzel filmi,kim seçiyor bunu diye söylenip,güzelim entrylere kötü puan verme ihtimali yüksektir.bir filmin senaryosu,oyuncuları,yönetmeni,vs.kadar dublajcılarıda çok çok önemlidir.
imdb'deki fanboylara çok şey borçlu olan filmdir. tamam idare eden bir film zaman zaman duygusal da ama top 250'de yer alacak bir film değil gerçekten. oldukça abartılı bir durum.
daha önce onlarca kez izlememe rağmen (ilk kez doksanlı yıllarda, star'da ) tv de ne zaman görsem tekrar izlediğim bana göre tüm zamanların en iyi filmi. starın dublajı mükemmel ötesi ama trt'nin çok kötü yav. sezai aydın'ın konuştuğu(ki sezai aydın'ın ses tonunuda çok beğenmeme rağmen) bir morgan freeman kulağımı tırmalıyor.
dünyanın en iyi filmi de değildir, kötü bir film de değildir. çok güzel bir filmdir. ama sinema tarihinin en iyi filmidir diyemeyiz kesinlikle. il buono il brutto il cattivo birinci olmalıdır bana göre ama bunun kişiden kişiye göre değişen bir şey olduğu üstteki entrylardan da anlaşılıyor.
andy o tünele girdikten sonra rita hayworth posterini duvara nasıl yapıştırdı? gördüğümüz üzere tünelin diğer tarafından önce kafası çıkıyor, yani elleriyle yapmış olamaz. peki nasıl?
izleyen insanlarda hapisaneye girip kitap okuma isteği uyandıran , birşeylerin istenince başarılabileceğini insanlara öğreten , morgan freeman ve tim robbins'in başrollerini paylaştığı , her insanın izlemesi gereken film.
ümidin aslında kötü birşey olmadığını hatta ümidini kaybetmeyen bir insanın en zor koşullarda olsa bile birgün hayallerine kavuşabileceğini gösteren en güzel filmlerden birisidir.