oldukça sağlam öğeleri bünyesinde barındıran kült bir filmdir.
mevzu sadece hapishane hayatı ile ilgili bir film çevirmek değil sanki bu filmde. dramı, gerçekliği, dışardaki hayatın içerdeki hayata oranlanması... tüm hepsini konu ednip akılda kalıcı bir yapıt olarak sunuyor kendisini.
film sıfatına nail olmasından dolayı elbette gerçekdışı unsurları barındırıyor her film gibi bünyesinde. ama bunlar bile gayet güzel izole etmiş filmi.
gözden kaçmayan detaylar var, mesela kaçarken o posterin dışarıdan yapıştırılmış gibi durması! aslında o kadarda saçma değil, nihayetinde herif oradan 3 günde kaçmıyor. uzunca bir süreç ve dahice bir kurgu var. adamımızın o posteri o şekilde yapıştırabilmek için çok fazla zamanı olduğu göz önünde bulundurulmalı.
diğer bir detay ise adamların 20 yıl gibi bir süre içerisinde gereğinden fazla genç kalmaları. onca olumsuzluğua rağmen hiç mi çökmüyorlar acaba, hiç mi kırışıp buruşmuyorlar acaba diye insan düşünüyor. tabi bu kadar sağlam filmde mükemmelliği örtmeyecek küçük detaylar bunlar.
arşivlerde bulunması gereken bir film bu, izleyin, izlettirin, rüzgardaki yağmurdanda umutla suya karışın. *
film nedir? nasıl çekilir? senaryo nasıl yazılır? oyunculuk nasıl icra edilir? sorularının cevabını bizlere veren film. televizyonlarımızda ben sanatçıyım, ben şöyleyim ben böyleyim diye dolaşan boş insanlara izlemelerini tavsiye ediyoruz.
şu anda en çok dikkate alınan dünyaca ünlü film sitesi imdb. com'a göre 9.2 oranı ile dünyanın gelmiş geçmiş en iyi filmi konumundadır. baş rollerinde tim robbins ve morgan freeman oynamaktadır. olay karısını öldürmekle suçlanıp, haksız yere hapishaneye atılan bir adamın hikayesini anlatmaktadır. film stephen king'in romanından esinlenerek yapılmıştır.
nasıl uyuz olmaya başladım bu filme nerede sinema muhabbeti açılsa en iyisi the shawshank redemption izledin mi izlemedim amk izlemeyeceğim de... hayatında iki film izleyip eleştirmenlik yapmaya çalışan eşşekler oldukça izlemeyeceğim.
beğenmeyenler nesini beğenmiyor, merak ettiğim film. oyuncularını mı beğenmedin, senaryoyu mu yoksa hiçbir şeyini mi beğenmedin? başkaları abartıyor diye senin filmi izlememen ya da beğenmemen saçma olur..
insanların görüşleri, zevkleri farklıdır. bu filmi beğenenler beğenmiyenlere laf edemez, beğenmiyenlerde beğenenlere laf edemez ama bu filmi izledikten sonra vay be demiyen, hayran olmayan insanlara nacizane tavsiyem recep ivedik serisidir.
Film o kadar değişik o kadar değişiktir ki o kadar olur yani. Bir kesim çok çok çok çok beğenirken, diğer bir kesim tamamiyle yerin dibine sokar bu filmi. Hiç normal bi film gibi ortalarda yorum yapıldığını görmedim. imbd de 1 inci olması da bu filmin begenen kitlesinin fazla olduğunu gösterir. Bende çok severimdir.
bu filmi yıllar önce ilk izlediğim tepki, imdb listesindeki yerinden dolayı harikulade olmuştu. aradan geçen zaman sonrası eski filmleri de izlememizle beraber yine de kötü olduğunu iddia etmenin saçma ve yine en iyi olduğunu iddia etmenin de saçma olduğu bir filmdir.
filmin yönetimi, oyunculuklar ve senaryosu oldukça tatminkar. ve kitleleri de yoğun biçimde etkileme sebebi, sağlam dramı ve harika sonu olsa gerek.
dediğim gibi, güzel film en iyi değil. ve hiç oscar almamış olması da akademinin ayıbı.
tim robbins' in oyunculuğunu döktürdüğü arada bir ağızına birşeyler aldığı filmdir.
şipoyler olayına girmeden şunu da belirtmekte fayda var bu film güzel olmasına güzeldir lakin hapishane hücresinden tek başına kaçan bir insan kaçış tüneline girdikten sonra duvardaki o deliği kapattığı posteri nasıl? yapıştırmıştır.
yanılmıyorsam bu sahne en saçma film shanelerinden biri seçilmişti.
izle izle mutlaka izle baskılarına karşı izlemeye direndiğim ve sabırla izlediğimde oldukça beğendiğim sanırım dünyanın bilmem ne güzellikte ve iyilikte filmi.*
Imdb.com da bir süredir Godfather 1 ve 2 ' yi geçip ilk sırada yer alan filmdir. Objektif değerlendirme yapıldığında ise bu sırayı hak etmeyen gereğinden fazla abartılan tipik Amerikan hapishane filmidir. Filmin artıları olarak Tım Robins ile Morgan Freman'ın oyunculuğu , ilk kırk dakikada yaratılan atmosfer gösterilebilir. Bunun yanında özellikle hapishaneye düşen genç bankacının işlediği suçla ilgili hiçbir psikolojik yönlü bir dramatisyanonun yer almaması ise filmin en büyük eksisidir. Ayrıca film ilk kırk dakikadan sonra özellikle de genç bankacıya cinsel tacizde bulunan kişinin sakat kalmasından sonraki bölümden son ana kadar gerçekçi yapıdan tamamen uzaklaşıp bildik klişelerle ilerleyen bir Amerikan filmine dönmüştür.
Sonuç olarak değerlendirldiğinde türünde yapılan iyi filmlerden biri olmakla beraber Godfather'ın yanına bile yaklaşamayacak ve kesinlikle bir başyapıt olmayacak bir filmdir.
güzel bir film ama çok çok daha iyileri var kanımca. imdb'de birinci olması çok garip. zaten sokayım ben bilgisayarla yapılan filmleri ilk 10'a sokan imdb'ye.
dünyanın en iyi filmi olarak kabul edilen bu film de, inanılmaz bir mantık hatası vardır.
- çük kadar çekiciyle koca duvarı kıran var ordan kaçan zibidi söyle bana, kaçtıktan sonra arkandan kim gacı posterini astı söyle bana söyle! cevap veremiyon dimi ehh işte böyle sokarlar adama ehehe.
Gücünü Stephen King'in "Rita Hayworth and Shawshank Redemption" adlı muhteşem öyküsünden alan, psikolojik çözümleme ve tespitleriyle aksiyon olmasa ne yazar dedirten, önce gişede çuvallamış sonra video piyasasında coşmuş harikulade yapıt.
izlediğim yıldan beri, seyrettiğim en iyi film olarak nitelendirdiğim filmdir. kıymeti sonradan anlaşılan birçok sanat ürünü ve sanatçı ile aynı kaderi paylaşır. Dünya çapında tercih edilen sinema-kültür sitesi olan ImDb'nin "Top 250" listesinde ilk sıradadır. izlenesidir, şiddetle tavsiye edilir.
bir ekşi sözlük yazar profiline göre "balon filim" olarak adlandıralıa bilir. zira bir siki beğenmeyen ekşi sözlük yazar profilidir zira. Ama şu var izlenmesi ve tekrar izlenmesi gereken filimdir...