Saçma sapan salak bir dizidir. Amerikan dizi klişelerini geçtim, Türk dizi klişeleri barındırıyor.
Ulan babaları sığınağa sokuyor aileyi, kimse burada olduğunuzu bilmemeli asla dışarı çıkmayın diyor. Yarım saat sonra kapı yumruklanıyor, anneleri gayet ciddi ve sert şekilde açmayın demesine rağmen ergen kız ama anne.. kapı, anne.. neden.. kapı.. ama ama derken bir anda koşup kapıyı açıyor.
Netflix'in danimarka çıkışlı post apokaliptik dizisi. konusu Yağmurla ölümcül bir virüs iskandinavya nüfusunun büyük bölümünü öldürmüş geriye kalan insanların hayatta kalma mücadelesi genel olarak böyle
baş roldeki iki kardeş o kadar sevimsiz karakterler ki ilk bölümü bile bitiremedim. her sahnede ikisini de tokatlama isteğimi bastıramıyorum. yavşaklar. gece gece gereksiz yere atar yaptım bu malaklar yüzünden. anaları yerine bu salaklar ölselerdi, bir kayıp olmazdı.
akon abinin ünlü olduktan sonra neler hissettiğini anlatan duygu yükünün maksimuma ulaştığı, sıkılmadan saatlerce dinlediğim şarkı. nakaratlarda gelen yağmur ve akon sesi kombinasyonu da sizi sessiz ve yağmurlu bir gecenin ortasında bırakıyor.
