Marvel-netflix ortaklığının son ürünü. Disney 2019'da kendi streaming platformunu açacağını bu yüzden netflix ortaklığını son verdiğini duyurmuştu, o yüzden keyifle son kez eli yüzü düzgün, karanlık, kanlı, bol şiddet sahnesi içeren çizgi roman uyarlaması izleyin. Disney'in marvel etiketi altında çıkardığı komedi filmlerini sevmiyorum. Netflix dizileri ilaç gibi gelmişti benim gibi düşünen insanlara. iron first kötü, defenders vasat olsa da, karakterlerin çizgi romanda ki ruhlarını bozmadan, karanlık, ciddi, gerçekçi, dizilerdi bunlar. Hostel serisi kadar kanlı, bol şiddet sahnesi, Jon Bernthal'ın iyi oyunculuğu derken hayranları sevindiren iyi bir yapım olmuş.
Netflix sürekli niye 13 bölüm ihtiyacı yapmak istiyor anlamıyorum, gereksiz.
13 yerine 10 olsa çok çok daha iyi olacak dizi.
Bombacı askerin dramaları sıkıcıydı, sırf 3-4 bölüm ona harcandı ve ana hikayeye katkısı,artısı hiç yoktu. Kötüler iyi yazılmış. Russo, rawlins, motivasyonları belli, bunu da gayet iyi anlatmışlar.
Jigsaw'a dönüşecek russo ikinci sezon olabilirse tabi. Finali hayal kırıklığı oldu biraz. Sezon finalinden çok final gibiydi. Ben final gözüyle bakıyorum disney'in punisher dizisini izlemem. netflix'in yaptığı gibi yapmayacaklar anasını sikecekler tüm dizinin.
--spoiler--
yeni bitirdim diziyi valla taş gibi iş olmuş Jon Bernthal abimiz de iyi iş çıkarmış , iron fist ve the defenders tan sonra marvel iyi toparlamış sadece daredevil ve punisher gibi işler yapsalar yeter valla. ayrıca billy ruso karakterini de unutmayalım o da güzel Villainlık yapmış önümüz deki sezonlarda jigsaw olarak görme dileğiyle.
Netflix'in marvel'den aldığı dizidir. Marvel her karakterinden para çıkartmanın yolunu bulmuştur. Bütün dizileri birbirleri ile alakalıdır. bu sayede çevirip çevirip izletmektedir.
ilk bölümü izledim ve çok beğendim lan. the walking dead'deki "oç shane" dediğim eleman ne oynuyor bizim elemanı.
yalnız daredevil izlemediydim, bütün arkadaşlarım diziye başlamadan evvel "daredevil izlemen şart, daredevil prerequisite" falan dediler. "prerequisite ne lan atkafası" desem dahi daredevil izleyecem devam etmeden diziye sanıyorum.
.
oyununu defalarca bitirmeme rağmen sıkılmadan tekrar tekrar, oynuyorum.
filme gelirsekde the punisher, the punisher warzone olarak ve bu 2 yapımdan önce ilk punisher yapımı, olmak üzere 3 e ayrılmaktadır. bu 3 serinin konusu da oyuncuları da farklıdır.
1 ci filmde (bkz: dolph lundgren)
2 ci filmde (bkz: thomas jane)
3 cü filmde (bkz: ray stevenson)
oynamışdır, şuan yeni punisher film için yapımcılar kolları sıvamış durumda. bu sefer ise bu film için (bkz: tom hardy)le konuşmaya başlamışlardır.
sonuç olarak marvel en kaliteli süper kahramanından biridir, yeri de ayrıdır bizler için.
oyunu çok güzel olan marvel kahramanı. birisi canını mı sıktı, sınavdan düşük not mu aldın, sevgilin seni terk mi etti... alıyosun yanına 2 bira açıyosun the punisher'ı tüm dertlerinden kurtuluyosun. hele bir de öldürdüğün adamları sinir olduğun insanlar olarak düşünürsen iyice rahatlarsın. denemesi bedava.
bir marvel comics çizgi roman kahramanıdır. süper gücü yoktur. vakti zamanında donanımlı bir deniz komandosu olan frank castle*, sonradan ailesiyle mutlu bir hayat sürerken ailesi bir mafya çatışmasının ortasında kalıp ölünce (kendi de yaralanır) kafayı kırmış ve kendini suçlularla sert bir şekilde mücadele etmeye adamaya karar vermiştir. bu nedenle kurukafa desenli siyah bir kostüm edinir ve hem yargıç hem de infazcı rolü oynamaya başlar. dolayısıyla acımadan öldürür. bu yönüyle de örümcek adam ve daredevil gibi süper kahramanlarla bazen prensipte çelişir. her ne kadar sık sık aynı kötü adamlara karşı beraberce veya paralel kulvarlarda mücadele etseler de , örümcek de daredevil de elini kolayca tetiğe attığı ve acımadan adam öldürdüğü için punisher'ı eleştirirler. castle genelde yalnız çalışmayı ve mücadele etmeyi tercih etse de, zaman zaman birileriyle işbirliği yaptığı olur. bunlardan en sürekli olanı microchip lakaplı teknik donanım uzmanı babacan amcadır. önceleri örümcek adam gibi çizgi romanlarda zaman zaman yan karakter olarak boy gösteren punisher, sonradan müstakil dergi olarak da belli zamanlarda yayınlanmıştır.
seriler halinde yayınlanmıştır, (punisher v1, v2, v3, vs vs vs..)
v5, diğer adıyla punisher max, diğer adıyla The Punisher: Frank Castle (sanırsam en sonuncusu) iyice aşmıştır.
bu dünyada süper kahramanlar ve süper güçler yoktur.
gerçek dünyanın birebir aynısıdır.
artık frank castle, 30 sene boyunca 2000'den fazla suçlu öldürmüş olan (50'li yaşlarının başındaki bir askerin formuna sahip) 60'lı yaşlarının sonunda bir adamdır, hala öfkelidir, hala taş gibi sağlamdır ve hala ölümcüldür.
cia'in, bin ladin'i avlama teklifine "siktir git" şeklinde cevap vermiş, hatta nick fury kendisini s.h.i.e.l.d için çalışmak üzere (tek bir iş için anlaşıp reddedemeyeceği bir teklif yapıp zar zor ikna ederek) rusya'ya bile göndermiştir. o derece bir efsanedir.
kendisi hakkında yapılan, valinin başkanlık ettiği bir toplantıyı görürüz, bu her şeyi anlatır zaten.
.
.
Vali: ...and the good news..?