toktur parnassus'u bugün izledim. sinemada izlemediğime pişman oldum bu bir. olmayanı hayal edebilme gücüne şaşırdım kaldım, kep çıkardım bu iki.
bir gün her şeyimi kaybetsem de "sidiret lan, hayal gücün var senin" diye self-telkin edebilirim kendimi. ancak bu ve buna benzer filmleri izledikten sonra sanırım hayal gücüm konusunda biraz daha temkinli olmamda faide var.
heath ledger anısına ve uğruna seyretmeye karar verdiğim ama pişman olduğum yapım. sebebi gerçekten çok içim sızladı, inanılmaz üzüldüm. niye öldüki bu adam demekten kendimi alamadım, isyan etmek gerekir bazen. şuan o modtayım. adaletsizlik...
tam bir tim burton filmi gibi duruyor ama tim burton un alakası yokmuş filmle... inanmıyorum kesin el attı bir yerde...
filmde pek çok yeri anlamadım , fakat buna rağmen gerek müzikleri gerek karakterler ve olay akışları beni kendine resmen bağladı.
--spoiler--
-flüt yutarak asılmaktan kurtulma olayı süperdi.
-bu eleman belli ki sadece 1 kere asılmamış.
-kafadaki sembolleri anlayamadım.
-bu eleman (tony) filmin sonunda doğruyu söylüyordu. şeytan kazanamamıştı, ama gerizekalı olan dr parnassus şeytanı daha güvenilir bulup tony nin son kez daha asılmasına neden oldu.
öldü mü şimdi bu adam? yazık la harbi üzüldüm...
-valentina tam olarak müthiş... her kıyafet yakışıyor yaf...
-seyyar tiyatro türvevi birşey olan bu karavan nasıl iş yapmaz lan?! böyle bir yapımı izleyebilmek için (büyüden falan bahsetmiyorum bildiğin tiyatroyu izlicem) değil para vermek götümü bile satarım lan!
-dr parnassus saftirik olmanın kurbanı oldu her daim. tony yi asmanın cezasının valentina yı kaybederek ödedi.
--spoiler--
merakıma mucip bir film olmasındna mütevellit dvd'sini alıp izlediğim filmdir. daha önce hiç terry gilliam filmi izlememiş olmakla birlikte filmin henüz başında kendimi tim burton filmi *** izleyecekmişim hissine kapıldım. bu bakımdan terry gilliam, tim burton'ın hayal dünyasını yakalamaktan geri durmamış doğrusu. fantastik öğelerle gerçek hayatı güzel bir şekilde harmanlamış ve izleyiciye sunmuş.
oyuncu seçimleri isabetli olmuş. heath ledger'ın son filmi olması bakımından ilgiyi hak eden bir film. hele hele johnny depp, rolüne cuk oturmuş. buna ek olarak colin farrell ve jude law çok fazla sırıtmış.
kadroda johnny depp'i görünce ben de hemen "aha tim burton" şeklinde atlayıp heyecanlanmış idim. insan düşünmeden edemiyor abi şu kadroyu tim burton alacaktı of be diye.
heath ledger'ın yarım kalmış filmi olarak bence ne kadar sıkıntılı olursa olsun gördüğü ilgiden daha fazlasını hak ediyordu. kaldı ki, sıkıntılı falan da değildi. ilk 15-20 dakikadan sonrası son derece akıcı ve eğlenceli gitti.
rahmetli heath'ın yerine kadroya ve filme ortadan dahil edilen 3 dev oyuncumuz kesinlikle performanslarıyla değerlendirilmemeli benim fikrimce. burada dikkat edilmesi gereken johnny jude ve colin'in heath'ın anısına bir araya gelmiş olması,niyetleri.
yine üçünün filmden elde ettikleri tüm geliri olduğu gibi heath'ın değerli kızına aktarmış olmaları,filmin tüm açıklarını kökten kapatıyor zaten.
üstelik johnny depp de, jude law da, colin farrell da rollerine son derece adapte olmuşlar, kalitelerini ortaya koymuşlar. gayet başarılı bir iş çıkarmışlar. tom waits abi zaten almış götürmüş.
bence kadroda oyunculuğu tartışılacak tek kişi lily cole hanımefendi olmuş. karı resmen zayıf halka,sığır gibi bi oyunculuk sergilemiş.
bu caanım filmi de eleştirip benim canımı sıkmayın.
eski sevgilim memnun olsun diye izlemeye çalıştığım film. ama çok fazla rol yapamamış olmam gerek ki kendi talebi doğrultusunda kapatıp sevişmeye gittik. hiç unutmam.