Konusu itibariyle sade ve hoş bir film olmuş evvela. Yani adamlar öyle soğuk iklimin kurtlarıyla mücadele ediyor diye nizami harbe girer havasına girmemişler filmde; biraz planlı, biraz spontane hareket etmiş adamlar. yani senaryo iyi yazılmış. Liam Neeson da bu film için bulunabilecek en isabetli oyuncu olmuş. gerek ses tonuyla, gerek irlandalı havasıyla o soğuk iklime en iyi giden şahsiyet olmuş kendisi.
lakin filmde "olmamış" diyeceğimiz tek bir şey var, ki izlerseniz siz de böyle takdir edeceksiniz, o da filmin bitişi. maalesef filmin sonunu iyi bağlayamamışlar. ama bir yandan da düşünüyor insan; o kadar kurdun köpeğin arasında adamın kurtuluşunu mu çeksinler, ölümünü mü çeksinler diye... kararsız kalıyor insan haliyle.
yapımcı ridley ve tony scott kardeşler, başrolde liam neeson, aksiyon ve gerilimin hız kesmediği vahşi doğada bir hayatta kalma mücadelesi.
sıkılmadan, filmin içine girerek 2 saat boyunca seyredilebilir.
--film sonu spoiler--
filmin son sahnesinde kurt sürüsünün ortasına düşen kahramanımız, tanrıya olan inancını tümden kaybediyor, bu esnada sürü lideri kurt diğer kurtlara "siz çekilin ben teke tek girişicem bu ipneye" tarzı bir talimat veriyor, liam neeson eline cam şişeleri ve bıçağı bağlayaraktan "ya allah" nidasıyla kurt ile yekten bir mücadeleye giriyor...
--film sonu spoiler--
son sahnede liam neeson'un kurtu yenip kurtulacağını zannettim. daha doğrusu öyle bir umut vardı içimde. sonra düşününce onu öldürse ne olacak tonla kurt var, hayatta kurtulamaz diye düşündüm. neyse ki ölmemişti.
filmin son yedi saniyesine kadar ortalama yapımlardan biri gibi dururken son yedi saniyesi benim için tüm filme bedeldi.
defalarca geri sarıp izledim o yedi saniyelik kısmı.
--spoiler--
once more into the fray
into the last good fight ı'll ever know
live and die on this day
live and die on this day
--spoiler--
masanobu takayanagi nin görüntü yönetmenliğini yaptığı film. the warriorbabel ve state of play filmlerindeki o atmosferi yaratan adam. filmin konusundan ziyade derinlik ve atmosferin içine sokan görsel düzenleme açısından çok başarılı bir iş çıkardığı ortada.
güzel film ancak konuları arasında çok kopukluk var. mesela kurtlara karşı savaş ilan edip unutturdular, giriş kısmında petrol şirketi filan dediler devamı gelmedi vs. çok iyi olabilirdi ama yarım kalmış.
bu filmin gösterimi sırasında, gösterildiği sinema salonunun sıcaklığı 10 derecenin altına düşürülürse gerçeklik tavan yapar zannımca.
Filmin senaryosu, oyuculuk, liam neeson'u falan boşverin. Filme ilşikin yorumunuzu vahşi doğa ve vahşi kurtlara olan bakış açınız belirleyecek.
--spoiler--
son sahnede kurt ottway'ın üzerine atlıyor film bitiyor! bitiş jenerik yazıları epey bir süre geçtikten sonra bir iki saniyelik bir sahne daha var. bunu çoğu kişi farketmemiş yazayım dedim. ottway yaşıyor, katil uşak.
--spoiler--
sıkılmadan izlenen kurtlara yem olmayalım filmi, anlamadığım o rol için onca adamın içinden neden liam neeson'u uygun görmüşler o da kabul etmiş. hiç anlamıyorum hiç.
Alaska'da petrol sondajında çalışmak için görevlendirilen bir ekip, uçaklarının düşmesi sonucu bölgenin vahşi ve ıssız bir alanında mahsur kalırlar. Grubun başı olan Ottway (Liam Neeson), ekibin vahşi doğada aç kurtlara karşı hayatta kalabilmesi için elinden geleni yapmak zorundadır. Hem kaza sonrası aldıkları ölümcül yaralar, hem de insanı donduran hava koşulları karşısında kurtlara yem olmadan buradan kurtulabilecekler midir?
Yapımcı, senarist ve yönetmen Joe Carnahan'ın son filmi olan yapımın baş rolünde en son Kimliksiz filminde Dr. Martin Harris rolüyle seyrettiğimiz karizmatik aktör Liam Neeson var. Amerika'da 2012 Ocak'ın da gösterime girmesi planlanan filmin senaryosunu ise Joe Carnahan, Ian Mackenzie Jeffers ile beraber kaleme almış.