hemen hemen tüm erkeklerin taptığı vasat bir film olup bu kadar övülüp sevilmesine anlam veremediğim vasat filmdir.
marlon brando'nun orta seviyedeki oyunculuğuna ek olarak sıkan uzun süresi ve bir kaç çatışma sahnesi haricinde nuri bilge ceylan filmlerinden farksız sahnelerden oluşan bu film maalesef ki imdb top 250 sıralamasında ikinci sıradadır.
efsane olarak tanımlanır. ama bana göre inanılmaz derecede sıkıcıdır. izlerken nefesimi tutup kendimi öldürebilir miyim diye düşünmüşümdür. üçünü de zevkle izledim,bu film bir harika diyenlere hiç inanasım gelmiyor.
film tutulmayacak diye düşük bir bütçe ayrılmış yapım tarafından, yönetmenin isteklerine rağmen üstelik.
buna rağmen bence en iyi filmdir, özellikle baba bir; don vito carleone baba iken yani.
ağzından düşmeyen 'ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım.' repliği bunca yıl boyunca en çok gönderme yapılan replik olmuştur.
bir çok insanın bilmediği bir kitaptan* uyarlama olan marlon brando'nun usta oyunculuğu ile tüm zamanların en iyi filmleri arasında yer edinmiş bir filmdir. part 2 ve ardından part 3 çekilmiş olsa da ilk filmin konumunu diğerleri tutmamıştır. film boyunca bize eşlik eden harika müzikal hava ve drama, kendinizi corleone ailesinin içinde hissetmenize neden oluyor. ölmeden önce izlenmesi gereken bir filmdir. ayrıca, video oyunları da yapılmıştır.
söylediklerini beğenmeyebilirsiniz, ama yalanlayamazsınız.
adamlığa gelince... bunlar çok ucuz, çok demogojik, çok bayat muhabbetler ama adam kim değildir diye sorarsan kendi futbolcusunu dövdüren değildir, maç satın alan değildir, hakem tehdit eden değildir, asker kaçağı değildir, koca bir camiaya pkk yakıştırması yapan değildir, yasalara saygı duymayan değildir, onu menfaatleri için kullanan değildir.
devamı ilkinden iyi olmayı başaran nadir filmlerdendir. bana kalırsa 3. film de güzeldir ama o pek tutulmaz. sebep olarak al pacino bir röportajda şuna benzer şeyler söylemiştir: ''izleyiciye göre; ilk iki filmde otoriter, güçlü corleone ailesinin imajı 3. filmde herkesten özür dileyen, hep yalnız olan ve sonunda da yalnız ölen michael carleone ile birlikte zedelendi. bu yüzden 3. film sevilmedi.''
marlon brando' nun performansına gelirsek; muhtemelen romanı yazan mario puzo bile yarattığı karakterin bu kadar kusursuz bir şekilde ete kemiğe bürünüp perdeye aktarılabileceğini düşünmemiştir.
Oyuncu kadrosu, senaryosu, müzikleri ve vermek istediği duygu ve düşünceyle takım halinde tüm zamanların en iyi filmidir. Üst seviye filmlerde 2-3 tane baba sahne olur filmin en can alıcı sahneleridir, ancak bu filmde neredeyse her 2 sahneden biri efsaneleşmiştir.
Bir çok kitaptan filme çevrilen filmin aksine, kitabında keyifle okuyacağınız bölümlerini gerek mükemmel oyuncu seçimleriyle gerek seslendirme ve müzikleri olsun en harika şekilde beyaz perdeye dökebilmiş filmdir. Mario Puzo'nun senaryoyu hazırlaması ve karakter seçiminde müdahil olması belki de filmi bu kadar iyi yapan ayrıntıdır. Hikayeyle oyunculuğun bu kadar iyi sentezlendiği 2. bir film daha varsa eğer bu da (bkz: the godfather part II)