normalde gözüme çok çekici gelmeyen anne hathaway'a tapkınlığın maksimuma çıktığı filmdir. o ne rujdur o ne güzel tendir. o ne seksi bakışlardır a dostlar.
nolan abimizin resmen yapımcıların baskısıyla istemeden çektiğini çok belli ettiği film.
normalde 3. filmde düşündüğü joker karakterini en üst tepeye taşıyan heath ledger öldükten sonra filmi çekmek istememiş, ama büyük baskılar sonucunda çekmiş ve ortaya 2.filmin sadece gölgesi niteliğinde basit bir aksiyon filmi çıkmıştır.
ne olursa olsun bane karakteri iyi yaratılmıştı.
Basrolundeki Bruce wayne'in kendini 8 yıl boyunca odasına kapatıp hiçbir egzersiz yapmadığı icin super kahraman batman'in ağzının burnunun eline verilmesi gayet doğal olan film.
bayramın ikinci günü izlediğim film. açıkçası son yarım saat dışında pek memnun etmedi. her saniyesinde heyecan yoktu. sıkıcı diyaloglar, abartılı son saniye kurtuluşlar, serumla zor yaşayan hasta polis şefinin kamyondan kamyona uçuşları, çıkışı imkansız olan bir kuyudan çıkabilen hasta insan, tek yumrukla yerine giren omurilik kemiği, süper kahraman batman ın bir araba dayak yemesi, malkoçoğlu misali polislerle paralı askerlerin göğüs göğüse savaşı vs..
açıkçası senaryo çok kötü ama neticede batman işte 2,5 saat uyuttu yarım saat idare etti. amerikan sineması bizim türk sinemasına benzemeye başladı fazlaca tesadüf var. seyirci bunun farkında ve rahatsız...
bazı oyuncu ve yönetmenler vardır ki biraraya gelince çok güzel filmler ortaya çıkar.christopher nolan-christian bale bu ikililerden biridir.haliyle bu da güzel olmuştur keşke izleyebilseydim.
Christopher Nolan alıştırdı bizi. beklentilerimiz hep yüksek oluyor. ondan mıdır bilinmez filimde pek bi tat alamadım. o inception daki, prestigedeki kurgu yok filimdi. tamam filmi soluksuz üç saat izliyorsunuz ama bir çok aksiyon amerikan filmlerinde de aynı olay mevcut. hep o filim sonlarında alıştığımız o senin kızın yada ben senin babanım gibi şaşırtmalardan çok yönetmenin o bilinc altına yönelik kullandığı yaratıcı girişimler beni daha çok heycanlandırırdı. amerikan filmi gibi iyiler kazandı kötüler kaybetti. kötüler kime göre kötü havasını verseydiyi yine ahanda sistem eleştirisi der puanını artırırdım ama onu da diyemedim.
hele o Anne Hathaway ın bi motordayken arkadan görüntüleri var ki imax te izliyorsanız eğer sanki hatun kucağınıza oturuyor.
10 üzerinden 10 verilebilecek güzellikte bir filmdir.
filmden çıkınca etkisinden kurtulmak 3gün alıyor azami. evet repliklerde zayıflık mevcut doyurucu diyaloglar yok ama sürükleyici bir etkiye sahip.
nolan senin hayal gücüne kurban olam der durursunuz.
(harbiden o motor neydi ya...)
kısa ve öz görsel olarak oldukça zengin isminin hakkını veren film olmuş yine.yalnız çukurdan çıkma girişimleri sırasında yapılan tezhüratlar titancıları hatırlattı doğrusu. selina kyle bayıldım hatun çok tatlıydı bişiydi be sözlük.
Rex de izledim.serinin diger filmleriyle kıyaslayanlar istediklerini bulamasada tek başına değerlendirildiğinde iyi filmdi. Filmin başı sıksada ikinci bölümü gayet hareketli ve keyif vericiydi. bane batmanden daha ağır basıyordu hikayesi ile. dövüş sahnesi süperdi. beğenmediğim bölümleri olsa da genelinde iyi filmdi.
Malesef tatmin olamadığım film oldu. Sebeplerini açıklayım;
-spoiler-
-kötü adamlar bomba patlatacak son anda önlendi filmi olmuş. hele o bombanın saniye sayacı show tv aksiyonları tadındaydı. mavi teli kesse daha iyiydi o kadar ugraşmaya gerek yoktu.
-hapishane yerine de budist tapınağına düşmüştü sanırım. O adamların konuşmaları neydi öyle.
-bi de filmin başında arkadan hayvan gibi uçak geliyo öndeki uçak anca adamlar indiğinde farkediyor. Gebze harem minibüsü sanki.
-catwoman la ilişkisi de başta kötü (kolye meselesi) sonra iyi (işbirligi yapıyolar) sonra tekrar kötü (bane in eline veriyo batmani) sonra iyi (batmane yardım ediyo mirandayı öldürüyo) ne lan bu. buna güveniyo batman. kevgire dönmüş bi karakterdi kadikadin. Haa Çizgiromanda böyleyse tamam yuttum bunu.
sonunda "hassiktir" dedirtmek istemiş ama filmin bitmesine 25-30 dakika kala zaten bir ipucu vermiştir sonu hakkında. ancak genel olarak film süperdir.
2 kere sinemada gördüm. bir şeyler yazmaya karar verdim, acayip heyecanlıyım. şu şekilde gireyim konuya: filmin insanın üzerindeki etkisi bu. hatalarıyla, güzellikleriyle. iyisiyle, kötüsüyle ama düşünmeden edemiyorum.
yanlış anlamayın, ben de beğenmeyen takımdanım açıkçası - sayılırım.
ya olm çok acayip film. çok iyi bi villian olmuş bane, ben joker'den çok sevdim neredeyse. tom hardy'nin müthiş oyunculuğu, ağır ve karakterli ses tonu. karizmayı hiç ele vermeyip, zekasını kullanarak ağız burun kırması. saf kötülük yayması etrafına. sözleri en az joker'inki, batman'inki kadar etkileyiciydi. süper bir karakterdi, nolan'dan beklendiği gibi. şahane. chris abim sağolsun o konuda beni hayal kırıklığına uğratmadı.
catwoman için de aynı şey geçerli, hayallerimden daha iyi bir selina kyle vardı perdede. anne hathaway beklediğimden çok daha iyi kotarmış rolü, o kadar yakışmış ki. nolan'ın ''realitesi üstün basan ama besbelli fantastik karakter'' olayını yansıtabilmiş. ablam acayip bir karizma katmış. ve kesinlikle bir korse giyiyordu abla, o nasıl bir bel? senin vücut oranına aşık olayım, estetiğine, endamına.
lakin bunlar güzel taraflar. evet, bane'i joker'den çok sevdim, evet, selina kyle - nam-i diğer catwoman da iyiydi. ama ikisini toplasan bir joker etmezdi, filme etkileri olarak. bane'i joker'den çok sevmem, ondan daha iyi, daha oturaklı, daha ''olmuş'' bir karakter olduğu anlamına gelmez.
şöyle izah edeyim. dark knight serisinde, bir villian'a ''olmuş bu'' demek için beş adım olsun mesela. joker & harvey dent ikilisi, 2. filmde 5 adımı da atmıştı. 5 adımı attıktan sonra biri öldü, birinin akıbeti belli değil ama onun da işi bitti sonuçta. işte bane'de bu yok, işte christopher nolan'ın kaçırdığı nokta tam burası. bane tam 5. adımı atacakken, son derece saçma bir şekilde ölüyor mesela. catwoman adımları atacak, elinden tutan yok.
yahu, ilk yarı boyunca, sinema tarihinde izlediğim en iyi karakterlerden birini görüyorum. ikinci yarıda adam çıkıp, '' hadiyin yiğitler nükleer bomba patlatıcam. '' diyor. e ama chris, napıyosun abi? bu kadar zeki, bu kadar orijinal bir karaktere, sıfırdan yarattığın adama bu muamele hoş mu? bu adama yakışan bu muydu? allah aşkına, farketmedin mi? ''ulan napıyorum ben, neyin kafasıyla yazılmış bu senaryo? bane böyle bi adam mı, league of shadows böylesini mi buyururdu?'' demedin mi hiç? sana cevap vereyim kanka, bane'e bu yakışmazdı.
ölümünden de bahsedelim, en büyük problemlerden biri. o adamın ölümü, o hatunun ateşlediği bombadan mı olacaktı? o ne olm lan, öyle bir son yakıştı mı bu yiğite? bak canım nolan, bane'in ölümü batman'in ellerinden olmalıydı. bildiğin, batman onun ağzını burnunu kırmalıydı abi. hatta gotham'da değil, o çukurda olsaydı o kavga ne kadar epik olacağını düşünüyorum da... ağlardım sinemanın ortasında abim. çok kırgınım christopher, kendi yarattığın karakterin ölümü bu kadar rezil mi olacaktı? yazık ettin kendi emeğine, o yüzden üzülüyorum.
bir de selina kyle vakası var. filmden sonra fb'ta profil resmi yaptım abi ben bu hatunu. o kadar sevdim yani. daha da sevebilirdim, yine sen izin vermedin. ayıp ettin. abi 2.5 saatlik film çekiyorsun, en önemli karakterlerden biri neden sadece yarım saat gözüküyor. neden hikayeye hiç bir katkısı yok, son yarım saate kadar. neden bombanın patlamasına dakikalar kala, bruce'un dudaklarına yapıştırıp bütün karizmasını çizdiriyorsun hatunun? bi açılışta hırsızlık yaptığı sahneye, adama parmak izlerini sattığı sahneye, ne bileyim bir dans sahnesine bak, bir de son dakikada triplere giren o hatuna bak. aynı insanı mı görüyorsun e be nolan abim?
talia, zaten olmamış. babasının kızı bir tip beklerdim. ''sevdiğim kadın düşmanım çıktı'' klişesini değil. ve marion, ölemedin. otur sıfır, git azcık daha öl de gel.
blake, çok gereksiz bir karakterdi. ne gerek vardı ki? yani joseph gordon levitt'e hasta olurum. ama ekranda bu kadar çok zaman harcayıp, karakterin üzerimizde hiç bir etki bırakmaması oyuncuya da yazık olmuş, filme de yazık etmiş. onun yerine ver catwoman'a zamanı, onun karakterinden bahset biraz. bi kaç haraket çeksin falan, bi havası olsun kızın. yok. eşşek nolan. giderek sinirleniyorum. kusura bakma joseph'cim.
senaryodu tutarsızlıklar, aksaklıklar için, ekşi sözlük'e bakabilirsiniz zaten. ama asıl önemli nokta da yukarıdakilerdi bence. seinin olayı buydu. karakter üzerinden şahane hikayeler anlatmaktı, iyi görsellik, iyi müzikle. ama karakterdi önemli olan. ve dark knight rises kendi kendini engelledi bu konuda. maalesef.
gidin, görün. izleyin. şahane bir film. dark knight üçlemesinin sonu.
''bi film alt tarafı yaa bu kadar ciddiye alınır mı?'' diyenleri de görmeyelim artık. siktirin gidin abicim. batman'i, christopher nolan'ı geç, sinemayı önemseyin. sanat bu.
Türkçe dublajı tam bir felakat olan film. Zaten hangi filmin dublajı iyi olmuştur ki ? Yaklaşık olarak 2 yıldır dublaj film izlemiyordum fakat batmane gitmek zorunda kaldım Bane'in sesini batırmışlar resmen.
--spoiler--
Dublaj dışında film çok güzeldi. izledikçe Bane'e hayran kalıyorsunuz. Batman ise bitmiş rezil bir durumda Bane bir sahnede eziyor resmen Batman'i darma duman ediyor. Yetmiyor dalga geçiyor. Tabi senaryonun saçmalığı şurada ortaya çıkıyor polislerle Bane'in çetesinin kapıştığı bir sahne var orada polislerin ortasına 3-5 bazuka yada 3-5 bomba atsan ortada kapışacak polis ekibi kalmayacak ama Bane'in delikanlılığı mı tutuyor her nedense yumruklar konuşuyor dolayısıyla efsanevi bir kapışma sahnesi çıkıyor ortaya.
Filmin süresi çok uzundu. Avangers filmi gibi gereksiz detaylarla uzatmışlar başlarında sıkılıyorsun resmen. Bir nevi filmin başlarına serinin daha önceki filmiyle olan bağlantısı , karakterleri filme adapte etmekte diyebiliriz sonuçta Robin bu filmde ortaya çıkıyor ve bir çok sahnede başrol oyuncusu gibi tek başına yer alıyor.
Cristian Bale uzman bir oyuncu zaten. 183 boy 90 kilo ve kaslı bir vücut. Her nedense boyu kısa duruyordu filmde ve Bane'in yanında vücudu da sönük kaldı.Gerçi çizgiroman mitolojisinde googledan taratırsanız zaten Bane baya baya kaslı tanımlanmış.
--spoiler--