Arkadaş o zamanlar Apo'nun Türk devletinin elinde olması demek PKK'ya karşı büyük bir koz demekti; sadece bilgi açısından değil, PKK'nın kontrol altında tutulması, çözülmesinin sağlanması, başsız kalarak güçsüz olduğu izlenimiyle örgüt içinden kaçışların teşvik edilmesi, dış güçlere karşı bir kart; sırf apo'nun hapiste kalması, PKK üzerinde psikolojik bir eziklikti...dahası Apo en büyük pazarlık gücüydü ta ki AKP bi öyle bi böyle yanar dönerken onu Kürtlerin gözünde bir mit, bir kahraman haline getirene kadar. Apo'yu anında öldürüp napacaktınız? Başıboş kalan, kaybedecek bi şeyi olmayan PKK'nın ortalığı ateşe verip çılgınlıklara imza atmasını mı izleyecektiniz?
Apo'nun yakalanmasının ardından iki üç yıl ortalık süt limandı...taa ki...işte o taaki...TC'nin Apo kadar büyük belası bir adam egolarını tatmin etmeye başlayana kadar.
APO ilk geldiğinde anasının bilmemneresinin şifresini bile verecek kadar korkmuştu; bir örgütün beynini, öldürür müsünüz kullanır mısınız?