kiminde beyin vardır normal çalışır, kiminde vardır anormal çalışır sebebi budur.
bende beyin meyin yok abi. terbiyeli çorbayı görünce anladım bunu.
çok afedersiniz geçen iş yerinde hiç sevmediğim yemek çıktı. hilmi var şirkette, gel hilmi pırasa ile çorba varmış dışardan yiyek dedim. '' tamam kuki pırasa yemiyosun da mis gibi çorba var olum, gel çorba içersin'' dedi. pintidir kendisi.
neyse, tek başıma canım sıkılır diye aldık tabildotları oturduk masaya. hilmi şapur şupur götürüyo.. ben de aşık olmuş ergen gibi çorbayı karıştırıp duruyorum, kaşığı bi ters bi düz çevirip girdap yapıyorum. yemekhanedeki kızları falan kesiyorum. hilmi gördü bu olayı, yesene kuki dedi. nesini yiyim lan bunun, bildiğin bulaşık suyu gibi duruyo falan dedim. hilmi cins cins baktı ' terbiyeli şehriye çorbası olum bu. bunu da mı görmedin dedi. dalga geçiyo şerefsiz.
sen misin dalga geçen aga, o an nevrim döndü. hilmi görmeden karabiberi alıp terbiyeli çorbanın üzerine am yazdım. ( nasıl böyle şeyler aklıma gelir ben de bilmiyorum amk )
al lan dedim hilmi, bu mu terbiyeli çorba ?
hilmi am yazısını görür görmez pursfff diye ağzındaki çorbayı püskürttü. gülme krizi geldi ibneye.
o ara sezgin bey de arkamızda dikiliyormuş, müdür olur kendisi.. elinde tabildot kontörü bitmiş kız gibi masum bi şekilde bana bakıyor. aslında bana değil terbiyeli çorbaya bakıyor. rezillik diz boyu yani. usulca elimi kaşığa götürüp çorbanın üzerinde ki am yazısını karıştırdım. göz gözeyiz adamla.. bi yandan da hilmi'yi mıncıklıyorum '' sus olum '' falan diyorum.. ama kriz de piç, öndeki masaya pardon işareti yapıyor. dünya umrunda değil.
sezgin bey cık cık yaptı, kafasını salladı çekti gitti.
kadın budu köfte çıktığı zaman nasıl kendimi zor tutuyom kimse bilemez... ibnelik gerçekten çok zor bi zanaat.
