Karanlıktan ıslanan çiçekleri
Koyacaklar eski bir kitabın arasına
Her çiçek toplayışta seni anacaklar
Gözüpek bir çocuk gibi
Çıktın diye güzlerin karşısına
--spoiler--
yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana
al içine tekrar derinine sakla, kat kasırgana
yalan söyleme bak gözlerime bitmiş olamaz
yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz!
--spoiler--
bu adamın sesinde birşey var. Bir kez dinlemeye başladım mı, bırakamıyorum. Eski işleri çok daha güzeldi. Bir "ne ekmek ne de su" efsanedir. Ama müziği bırakması daha iyi oldu kanımca. Sevdiğin bir şey hiç bir zaman zorunluluk haline gelmemeli senin için. Doğru karar, ne diyelim...
yapmış olduğu cover parçalar nedeni ile sanatına çok saygı duymasam da geçenlerde okuduğum bir ropörtajı sayesinde kendisine hak verdiğim sanatçı. adam ergenlere müzik yapmak istemiyormuş, bakmış ki iş oraya kaymaya başlamış rahatsız olmuş haliyle. bu da onun gerçekten sanatçı hassasiyetine sahip olduğunu gösteriyor. haz almadan üretemiyor. işte bu durum saygıyı hak ediyor. her koşulda üretmeye devam edebilen zaten sanatçı olamaz, tüccar, fabrikatör falandır. ortalık bunlarla dolu artık, beste fabrikası deniyor bunlara serdar ortaç babaları.
kaçıyor musun aşktan hala
koşup insandan insana
hayatı bırakıp tabağında,
boşver mi diyorsun kanasın
için acıyor mu hiç bazı bazı
cesur musun gözünü kapadığında
sımsıkılarmı kırpıyormusun
boşver mi diyorsun kanasın
biliyorum artık çok zor çok
kuracak yeni bir hikayem yok.
yine de uğraşıyorum rastgele bu eskimiş kelimelerle
yavaşlıyor ama durmuyor dünya,
zaman kimseden değilken yana
gitmiş herkes evleriniz bomboş
boşver mi diyorsun kanasın.
batmadık ama su alıyoruz hala
hissetmeden basıp toprağa,
tuz basmadan yaralarıma
boşver mi diyorsun kanasın.
biliyorum artık çok zor çok
kuracak yeni bir hikayem yok.
yine de uğraşıyorum rastgele bu eskimiş kelimelerle
alt üst olmuş coğrafyanda
cebinde bozuk paralarınla
kendi mezarına selam durup
boşver mi diyorsun kanasın.
O mutluluktur, üzüntüdür, yorgunluktur, heyecandır, göz yaşıdır. Bütün duyguların birleşimidir Teoman, gitar çalma sebebimdir. iyi yada kötü bir durumda herhangi bir şarkısını açıp kendimi dinleyebildiğim tek sanatçı. Gerçek sanatçı. Sanatçının sözlük anlamı. Tanımak istediğim tek insan. " Mavi kuş ile küçük kız" şarkısını sohbet arasında, birasını yudumlarken mırıldanmasını istediğim adam. Telefonumda sadece onun şarkıları, sesi olan adam. Sesinden onlarca duyguyu çekip çıkartabildiğim adam. Teoman aşktır aşk!
''inançla inançsızlık arasında sürekli dolaşıyorum. Nihilizmle tamamen bir şeyin varlığına inanma arasında gidip geliyorum. Sonsuzluk kavramı beni korkutuyor. Dün akşam düşündüm. Beş milyon yıl içinde benim 30 senelik ömrüm nedir ki? Ayrıca 30 senelik ömrü de 6 milyar insanla paylaşıyorum. Ben kimim o sonsuzluk içerisinde? Peki o kadar önemsizsem, mutsuzluğum niye var? Onu bertaraf edersem, mutluluğumu da bertaraf edeceğim.Bunları dengede tutamıyorsun yani.
Mutsuzluğumu mutsuzluk olarak yaşayıp, o sonsuzluk içinde kendimi bir kum tanesi görmeyeyim mi, yoksa göreyim mi? Buna karar veremedim.''