mehmet ali'de çıkan ray malifalitiko olayında yaşadığım durumdur. arkadaş sanki o türküyü *, okul müsameresinde bana zorla söylettirmişler gibi hissettim ve oranı ifade edilemeyecek kadar utandım lan.
önce gözlerini televizyondan başka tarafa çevirmekle başlayan süreçtir. konuya hala hakim olduğun için kısa süre sonra kulaklarından itibaren kızarmaya başlarsın. bir an gelir içine bir sıkıntı yerleşir. hemen kanal değiştirirsin. ama bitmeez... o kişiyi kısa zaman içinde başka bir kanalda yeniden gördüğün anda tüm yaşadığın duygular bir anda geri gelir. önlem için konuklu program izlemeyiniz, izlettirmeyiniz...
örnek için (bkz: pelin batu)
bir düşünüründe söylediği gibi kendini onların yerine koymaktır. derin psikolojik kökenli olabilir. zira tv de üzerine kurşun yağdırılan kişinin yerine acı çekmek pek rastlanmaz.sadece eziklik içeren olaylarda (saçmalamak kendini küçük düşürmek gibi) izleyiciler bu eylemi gerçekleştirir. rahatsızlıktır.
çok sık başıma gelen durumdur. genellikle okan bayülgen programlarına telefonla katılan izleyiciler yaşatır bana bunu. kişinin televizyondan gözlerini kaçırmasına neden olur. görüntü o kadar saçmadır ki gülmekle kanalı değiştirmek arasında kalırsın. saçma bir duyguya kapılırsın kanalı değiştiremezsin ama televizyona da bakamazsın. kendi kendine biraz söylenirsin sonra daynamayarak kanalı değiştirirsin.
insanın televizyondaki karaktere kendini gereğinden fazla kaptırmasının sonucudur.bir de bunun televizyondaki kişinin kendisini duymayacağını bile bile öğüt veren, yol gösteren versiyonu vardır.*
televizyonda saçmalayan kişi yerine utanmak en somut sempati örneklerindendir.şöyleki ;
empati en basit haliyle karşıdaki kişinin ne düşünüp ne hisettiğini anlayıp bunu ona iletmektir. sempati ise karşıdakiyle aynı duyguları paylaşmak onunla sevinip,onunla üzülmek, onun yerine utanmaktır.
televizyondaki kişinin yanlış bir cümle kurması veya yanlış davranışta bulunması sonucu o kişiden çok bizde bulunan nedensiz bir utanç duygusu veya sıkıntıdır.
(bkz: vay anasını yalnız değilmişim)