aç*: o pankartta ne yazıyor serhat?
su*: etrafa hapşırma, gribi yayma.
aç*: böyle pankart olur mu? bizim insanımız bilmiyor mu etrafa hapşırmaması gerektiğini? federasyon bunlarla niye uğraşıyor. Ben çok anlamsız buldum pankartı.
su*: öyle demeyin sayın çakar. bu ülkede evinde elektriği olamayan, televizyonu olmayan insanlar var. Bu pankartla insanları bilinçlendiriyor federasyon. bunda ne zarar var?
Böylece serhat ulueren sayesinde, evinde televizyon veya elektrik olmayan insanımız bir şekilde haberdar olup bugün maçtaki pankartta hangi eğitici bilgi varsa ulaşıyormuş, bunu öğrendik.
an itibariyle rijkaard'ın psv'de çalıştığı söylenmiştir, sonra düzeltme yapılarak ajax'ı çalıştığı iddia edilmiştir, hemen ardından bir düzeltme daha yapılarak feyenoord'u çalıştırıyordu denmiştir.
serhat ulueren in dört koca adamı maymun edip oynattığı program, ortalığı karıştırıp çıkacak tartışmayla reyting kazanmaya çalışan serhat ulueren in komik çabalarına sahne olmaya devam ediyor.
bir futbol programından çok daha fazlası. adamlar şu an işi gücü bırakıp berlusconi'ye yapılan saldırıyı yorumluyo.
hem de 'ileri alalım, biraz daha. dur çok oldu. bak şurdaki adama dikkat' replikleriyle. şok içinde izliyoruz.
şimdi yaklaşık 2 saat önce maçlardan sonra biraz bakınayım diye açmıştım, malum neill -yanlış yazmışımdır muhtemelen- konuşuyordu, o sırada mutelemiştim, o sırada maçın özet görüntülerini mi ne verdiler, az önce televizyona tekrar kafamı çevirdim, hala aynı pozisyonlar hakkında konuşuyorlar, evet ben entry'i inatla yazmaya devam ederken hala aynı pozisyonları konuşuyorlar, acaba daldığımda da bunları saatlerce izliyor muyum lan ben?
10 dakikalık reklamdan sonra başlayan programda 15-20 saniye sonra, tekrar reklamlara gidiyoruz 20 dakika sonra da kapatacağız falan denilen bir program. *
niteliksiz program. tartışmalar bir yana, lucas neill'in röpörtajını tam ortadan "görüntüler geldi!" diyerek kesmişlerdir. iki dakika sonra yayınlasanız olmaz değil mi?
dün gece takımda* disiplinsizlik olduğu söylendi. jo' ya o kadar paranın verilmemesi gerektiği söylendi. neymiş 4 ay için 2 milyon euro vermişiz. buyrun kapağınız;
fenerbahçe yenildiği zaman normal çünkü hiç iyi oynamaz, yendiği zaman rakip çok kötü oynamıştır. yıllardır fenerbahçe yorumlarının böyle olduğu programdır. ilginç...
son program çakar ile gökmenin kapışmasına sahne olmuştur. erman hocanın imalı sözleri ekrana yansıyınca çakar çıldırmış ve programı terketmiştir. esas akılda kalan ise gökmenin vermiş olduğu ayardır. ahmet çakar 25 yıllık arkadaşımı burda yedirtmem demiştir. gökmen ise sen ne konuşuyorsun be ben onla karşılıklı top oynadım senin 25 yıllık benim 45 yıllık arkadaşım demiştir. çakar ise bu laf üstüne göt olmuştur.
gökmen özdenakın o gece sevinçten uyuyamadığını tahmin etmekteyim. zira o gece hayatının golünü attı.
bahis skandalının konu edildiği bir bölümde; ahmet çakar, ispat olmassa oluşabilecek sorunları ifade etmek için şu örneği verir:
ahmet çakar: kadının biri der ki; dün gökmen* abiyle kafeteryada kahve içtik, kafeteryanın tuvaletinde bana tecavüz etti.
ziya şengül: haydaa, hayırlı işler.
sinan engin: tecavüze yeltendi de abi.
serhat ulueren: yok hayır, etti.
sinan engin: gökmen abi öyle bi şey yapmaz, yeltendi falan de yani.
an itibariyle canlı yayında diyarbakırspor ve bursaspor başkanlarını canlı telefon görüşmesiyle savaştıran program. medya iyce bokunu çıkartıyor, başkanlar ise taraftarının üslubunu aynen yansıtıyor.
gökmen özdenak sayesinde ara sıra da olsa izlediğim program. bir örnek;
muhabbet futbolcu için ödenen paralara gelmiştir;
gökmen özd; adamlar pornografik rakamlarla futbolcu transfer ediyorlar.
(yorumcuların "kıh kıh" sesleri duyulmaya başlamış, gökmen abimiz şaşkın şaşkın sağına soluna bakıyordur. çakmıştır yine yamulduğunu)
sunucu; astronomik olacak, senin dediğin başka.