şimdi herşeyi bırakalım, bütün açıklamaları unutalım. yok 2 yıldır para alıyorlarmış, yok akp şu kadar paraya özelleştirmiş sonra şu kadara satılmış. sadece şunu düşünürsek bence gereken cevabı verebiliriz:
çocuklarını memlekette bırakıp, bilmediği bir şehirde aylarca sokaklarda rezalet bir hayat sürmeyi göze alacak kadar gözü kararmış olan insan, açlık grevi ve ölüm orucu yapmayı göze alabilen insan, acaba sahtekarlık yapıyor olabilir mi? açgözlülük yapıyor olabilir mi? yok yere bu eziyetleri çekiyor olabilir mi?
eğer buna evet diyorsanız yazık gerçekten. akp yi destekleyebilirsiniz ama bu kadar gözünüzü kör etmeye hakkınız yok. sadece birazcık merhamet, birazcık insanlık, birazcık düşünmek diyorum size.
işçiler sayesinde dedim de işçilerden tiksindiğim için ülkeden tiksinmedim. bu ülkedeki Cahil insanları gördükçe tiksinmemi sağladı. Bu ülkede herşeyi oluruna kabul eden, dezenformasyona dibine kadar inanan insanları görünce tiksinmemi sağladı, bu ülkede kendilerine hiçbir fayda getirmemesine rağmen partizanlık yapan lümpenleri gördükçe tiksinmemi sağlamış işçiler.
yok ben anlamıyorum bu ülkenin üretim yapması, işçilerin çalışması nerelerine batıyor?
Arkadaş Tekel neden özelleştirildi diye sorgulamıyorlar da, birgün işsiz kalmış işçilerin 4c nelerine yetmiyormuş. Üniversite mezunu 800 lira alıyormuş da bir işçi nasıl o kadar para alırmış. Lan Üniversite mezunu neden 800 lira alıyor diye sormuyorsun Emeğiyle çalışan işçinin maaşına göz dikiyorsun. ağzımı bozmak da istemiyorum aslında. Yok o işçiler çalışmıyormuş. Yarrağımı çalışmıyorlardı afedersin, sen mi bekledin lan onları çocukken gece mesaisinden gelsin diye yavşak herif, pazar günü işe gitmelerini bile sen mi üzülerek takip ettin çocukken. Ha devlet kurumudur, luzumsuz çaycı vardır bahçıvan vardır Lakin Tekel bunlara rağmen hiç zarar etmedi. 3-5 tane kadrolu hükümet köpeği yüzünden british american tobaccoda kalanların büyük çoğunluğu dahil olmak üzere binlerce insanı işsiz bırakıp, Türkiyenin üretim gücünü, tütün pazarını tamamen yabancılara peşkeş çekmenin Mantığını söyleyin lan Anası güzel lümpenler, yavşaklar.
Varsayıyorum ki Tekel işçilerine küfreden şerefsiz kesimin bir kısmı zamanında tekel işçilerinden az maaş alan iş kesimlerine ait topluluklardan olsun. Lan hıyar ağası Tekel işçisi yüzünden mi az maaş alıyordun? SEnin az para almanla tekel işçisinin ürettiğinin hakkını alması arasında ne alaka var? Anasını satayım 80 darbesinden önce ve sonra ülkeyi hep aynı kafada iktidarlar yönetti, bir tanesine bile bağırdın çağırdın tepki gösterdin mi biz de çalıştığımızın karşılığını almak istiyoruz diye? Yo tam tersine her zaman aynı kafada iktidarlara oy verdim özaldan tayyipe, demirele kadar.
Siktir git ağlama şimdi, git Tayyip'in sana reva gördüğü yavan ekmeği ye, soruyorum en son ne zaman adam gibi doyana kadar yüzlerce gram et yedi bu lümpen kesim?
En son ne zaman birşeyi düşünmeden alışveriş yaptı ihtiyacını aldı?
Otur sınıfını bile hıyar ağası, kimden olduğunu, kime destek vermen gerektiği öğren.
bazı haysiyetsiz sürüsünün ölmeleri için dua ettikleri onurlu tekel işçileri.
demek birileri artık hak ararsa hatta akp'ya karşı olursa bu gözü dönmüş sahtekar dinciler tarafından lanetlenmek, hatta ölsünler gibi ahlaki ve şeref boyutu olmayan laflar ile saldırılıyormuş.
tekel işçileri sadece 50 gündür onurlu, şerefli bir mücadele yapmadı.
içimizdeki haysiyet ve şeref yoksunlarına tek tek deşifre etti.
teşekkürler tekel işçileri.
istiklal marşı okunmayan, teröristlere barış ve demokrasi şehidi adı altında saygı duruşunda bulunulan, bebek katili cani apo leyhine slogan atılan bdp olağanüstü genel kuruluna ziyarette bulunan gürühtur. bunu da ana haber bültenlerinden öğreniyoruz.
edit: eksileyen gonca, göreceli bir şey mi yazmışım bunun kabul edilemez veyahut insana ters gelen nesi var? görüş beyan etmedim, fikir savunmadım. tekel işçileri şudur, budur, böyle boktur; şöyle püsürüktür demedim. sadece gördüğüm bir şeyi yazdım oraya. mal yaa.
ücretleri asgari ücretin de altına düşürmeyi amaçlayan, işçisinin sigortasını geç başlatan, işçisine sigortaya gösterdiğinden daha az ödeyen ve fazla mesaiyi hiç vermeyen vahşi kapitalizme karşı dur be yeter diyen kişilerdir. özelde çalıştığım son işyerinde asgariden daha az maaşa çalıştığım ve parmağımda izi kalmış bir iş kazası geçirdiğim için onlara hak veriyorum.
şimdi bu yavşak tutum sahiplerine soruyorum, ne zaman antalya, izmir, maltepe, sarıyer belediyelerindeki işçi çıkarmalara ses çıkardın da şimdi "insanlık" adına tekelcilik yapıyorsun.
siyasi idarenin iradesinden kaynaklanmasa acaba bu şaibeli, insani etvarınızın esamesi okunacak mıydı?
haklı eylemlerini devam ettiren emek insanlarıdır. bunlar bu paraya çalışıyoarla bulmuş bunuyorlar diyen gavatlara gidip john steinbeck'in gazap üzümleri romanını okumalarını tavsiye ederim. tabi kitap okuma gibi bi özellikleri varsa.
verilen parayı beğenmeyen züppelerdir kendileri. memlekette aç insan dolu, işsiz dolu. rahatlıkla yerleri doldurulur. kovun gitsin. zamanında yediklerine saysınlar. pasta yesinler.
ülkemin gerizeklaı zevatının lan paralarını alıyorlar ben bi dakika durdurmam dediği insanlar. insanlar!
bugün onlara yapılan yarın sözleşmeli öğretmenlik yapanlara yapılabilir. sözeşeyi feshetme hakkı var meb'in o zaman da öğretmenlik mi yapıyorlardı sanki diyecek yine bu zevat.
ülkenin cahiller tarafından yönetilmesinden daha kötü bir şey varsa o da ülkedeki cahillerin yöneten cahilleri haklı çıkartma çabasıdır. yapılanın kapitalist bakış açısı hariç hiçbir bakış açısında yeri yokken gelip boşuna para alıyorlar çalışmıyorlardı da zaten diyen mahlukatlar var. gözünü kör eden yalakalık ne zaman bitecek arkadaşım? bu yağlı kazıkların ucu sana dokunduğunda mı? o tekel işçilerinin de birçoğu birzamanlar senin gibi hükümet iyi yolda en iyisini yapıyor diyordu. noldu? kendi canları yanınca bu şekilde isyana başladılar.
sen eğer bugün bu insanlara destek vermezsen yarın canın yandığında bir merhem süren olmaz!
ne canımız yansın ne merheme ihtiyaç duyalım isteriz ama olmuyor işte.
bazılarının sadaka kültürünü ne kadar özümsediğini gösteren işçilerdir.
adam "en azından parası az da olsa bir işe sahipler, hiç seslerini çıkarmamalılar" modunda.
aynı at yarraklarının ülkedeki işsizlik mevzusuyla alakalı tek bir eleştirisini de görmedim.
"işin var ya lan daha ne istiyosun" vay vay vay.
aslında direkt kapının önüne koyarlarmış da, falanmış filanmış.
aileleriyle birlikte yaklaşık 25.000 insan hırsızlık yapsın, gebersin falan filan değil mi?
neydi bu yavşakların mottosu? "yaratılanı severiz, yaratandan ötürü" değil mi? insan sevginiz nasıl bir şeymiş be? "kapının önüne koyarım" koçum benim, kim tutar seni?
ülkedeki bütçe açığının sorumlularına en ufak laf edemezler, ülkedeki dış ticaret açığına, cari açığa en ufak laf edemezler, ekonomik küçülmeye laf edemezler, işsizlik oranına laf edemezler, devletin en önemli gelir grubunun dolaylı vergiler olmasına laf edemezler, kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmemesine laf edemezler, "varlık barışı" adı altında kara paradan medet umulur hale gelinmesine laf edemezler, gelir dağılımı makasının açılmasına laf edemezler, ülkede 10 milyon yeşil kartlı, 5 milyon asgari ücretli, 6 milyon işsiz olduğu halde ekonomik destandan bahsedenlere laf edemezler, insanların köle niyetine görülmesine laf edemezler, devlet parasıyla parti mitingleri yapıp üstüne bir de harcirah alanlara laf edemezler ondan sonra burada 8.000 kişi üzerinden kendi çaplarında ekonomi muhabbeti yaparlar.
hassiktirin ibneler!
milyonlarca üniversite mezunu asgari ücretle iş için kıvranıyor da, hükümete yönelik en ufak eleştirin var mı bu konuda be anam? bu kadar da çelişkiye düşülmez ki amına koyim.
herkes asgari ücretle çalışsın, herkes kömüre, makarnaya muhtaç olsun o ihtiyaçları da sosyal devlet(!) karşılasın, onu karşılayanlara kamyon kamyon oy aksın onlar da siyasi partiler kanunu'nu, seçim kanunu'nu, anayasa'yı değiştirmeden, dokunulmazlıkları kaldırmadan demokrasi(!) getirsin.
Bıraksınlar fabrikalar kapansın, üretim dursun, çok uluslu şirketler kafalarına göre Türkiye'nin işçisini sömürsün.
tekelin özelleştirilmesi hakkında bir tane mantıklı argüman sunsun, bir tane fayda söylensin Türkiye'ye açık seçik yazıyorum Taksimin ortasında beni siken yok mu diye bağırırım.
Hatta domalır bütün Lümpen Akplilere veririm yüzde 47 oyun yüzde 20si kör gözlü Lümpen AKPliliğe devam etse milyonlar eder hepsine teker teker veririm.
ama benimle bu iddiaya girip faydalı bir argümanla Tekel'in bu şekil özelleştirilmesinin
faydasını kanıtlayamazlarsa Alayının anasına, bacısına, kuzenine,karısından da benim yaptığım şeyi yapmasını beklerim.
Sanki tekel işçisi devlet bana baksın diye yırtınıyor. Kur tekel işçisine yeni bir ekmek kapısı, üretim kapısı çalışsınlar ekmeğini çıkarsınlar. O ekmek kapısı büyüsün gelişsin daha fazla kişiye ekmek versin.
Farkında mısınız bilmem Ama British american Tobacco Samsun Hariç aldığı bütün sigara fabrikalarını kapattı. Oralarda da binlerce işten çıkarma olacak. Bakalım Hükümet bu kadar işsiz adama nasıl çözüm bulacak? Özel sektörün hali de bu.
300 milyon liraya çalışırlar artık dökümhanede, kot taşlama atölyesinde, olmadı hırsızlık yapsınlar.
Üniversite mezunları işsizmiş.
TEkel işçilerinin aç kalmasıyla Üniversite mezunlarının işsizlik sorunun çözülmesi arasındaki bağlantıyı çözebilen varsa beri gelsin. Herhalde akıl yoksunu lümpen insan bu zekayla, bu bağlantı kurmadaki ustalıkla Aya falan gidebilir.
Ha bir de bak lümpene akıl vereyim, ücretli öğretmenlerin saat fiyatını 5-6 liradan 3 liraya düşürsünler, Ne o öyle fazla alıyorlar 2 liraya bile çalışacak binlerce işsiz öğretmen var onlar şanslı ücretli öğretmenlik bulmuşlar. Kadrolu öğretmenleri de tamamen ücretliye çevirelim.
bana kalsa 4/c ile falan uğraşmam. kapının önüne koyarım. yıllar önce bir şekilde torpille bir işe girmişsin. iş yeri kapatılmış, satılmış. bana aynı haklarla başka kurumda iş ver diye ağlaşıyorlar. milyonlarca üniversite mezunu asgari ücretle olsa bile bir iş için kıvranıyor. bu insanlar ise devlete kapağı attık. iş yerimiz artık olmasa bile bize ömür boyu aynı şartlarda iş vermek zorunda diye bakıyorlar. bu 4/c olmasa 4/c lilerin rahatça girdiği işlere insanlar kadrosuz-geçici olsa bile girmek için binbir türlü sınavlardan tecrübelerden geçiyorlar. hazır iş bulmuş bunuyorlar.
bunları destekleyenler aralarında para toplasın maaşlarını ödesin veya kendi işyerlerinde işe alıp çalıştırsın. benim vergimi çalışmayan insana verecek hükümetin de benim gözümde değeri kalmaz. o devlet hepimizin devleti ise hepimizin orda çalışmaya hakkımız var. bunun tek yöntemi de kpss'ye girmekten geçmeli.
ben 4/c'li çalışmalarına bile razı değilken onlar o işi beğenmiyorlar.
garip bir şekilde not isteme malzemesi oldular. bizim fakültedeki hocalardan bazıları emekçi. işçi hastası böyle. hoca ve öğrenci arasındaki tasarıda kalan diyaloglar:
+ hocam bi maruzatım var.
- söyle!
+ hocam son senem ve artık uzatamam okulu. ama mezun olmaya dd yetmiyor.
- ee?
+ hocam zor da durumdayız. harçlar falan. uzatamam yani. bb yapamaz mıyız?
- baban ne iş yapıyor?
+ hocam tekel işçisi. şimdi ankara'da eylemde. havuza atlayanlardan birisi. sonra haşat etmiler adamı. üzüntüden arayamıyorum.
- * hmm. tamam evladım. adın neydi?
ulan bilen bilir. üniversite hocaları çok acımasız. en azından bizde öyle. adamlar başka yol bulamıyor not istemek için. hoca solcuysa biz de solcu, sağcıysa biz de sağcı. hakkınızı helal edin tekel işçileri.
artık tekel işçisi olmayan insanlardır. 4/c den önce şöyleydi, böyleydi diye yalan yanlış yazılar yazanların dedikleri gerçek değildir. 4/c öncesi özelleştirme olan kurumda çalışan insanlar tazminatları verilerek kapı önüne konurdu. 4/c ile işten çıkarılanlara isterlerse 11 ay çalışma imkanı verildi. önce doğruları konuşalım. adam olan sendika, 4/c kaldırılsın diye gider dava açar. niye açılmıyor. çünkü 4/c olmadığı günlerdeki gibi kapı önüne konmak istenmiyor.
şimdi geçmişi söyleyelim.
25/4/2002 tarihine kadar özelleştirilen kurumlarda çalışanlar tazminatı verilerek kapı önüne konuluyordu.
25/4/2002 tarihinde çıkarılan geçici bir kanunla 31/7/2002 tarihine kadar işsiz kalacak 1800 kişiyle sınırlı bir düzenleme getirildi. yani önlerindeki 3 ay boyunca işsiz kalacak 1800 kişiyi kapsıyordu. bu 1800 kişiyi hükümet kendi yandaşlarını işe alabilmek için çıkardığı savunuldu. kanun aşağıdaki ögeleri kapsıyordu.
"işçinin nakli mümkün değildir. Bu nedenle herhangi bir daimi işçi kadrosuna atanabilmek için DiS'e girmek zorunludur. Ancak bu düzenleme ile özelleştirilen kurumlarda çalışıp da özelleştirme nedeniyle işsiz kalan işçilere istisna getirilmiştir.
Bu haktan özelleştirmenin yapıldığı tarihte işçi olarak çalışan veya özelleştirme işleminden sonra ilgili kurumda çalışmaya devam edip işsiz kalan kişiler yararlanabilir.
Getirilen yeni düzenlemeden sadece özelleşen kurumlarda çalışan işçileri kapsamaktadır. Kapsam dışı işçiler 4046 sayılı Kanuna göre nakle tabi olduğundan bu düzenlemeden yararlanamayacaktır.
Düzenleme 31/7/2002 tarihine kadar geçerlidir ve toplam 1.800 kişi yararlanacaktır."
sonra akp hükümetinde bir bakanlar kurulu kararı çıktı ve 4/c uygulaması başladı. insanlar geçici istihdam ediliyor ve yılın 11 ayına yakın, ücreti az da olsa bir işte çalışabiliyorlar. ya 4/c olmasa daha iyi diyorsanız isteyen yararlanmasın...
hükümetin bu konuda yapabileceği 4/c'lilerin durumunu düzeltmek olabilirdi ki zaten zam verdiler.
tekel işçilerinin eylemlerinden hiçbir şey çıkmaz. genel grev de çıkmaz. bu tartişma yeni bir şey değil. 20 senelik mesele bu gün birilerinin isteğiyle siyasi malzeme oldu. zaten genel grev yapacak kadar büyük sendika türkiye'de bulunmuyor. tüm sendikaları toplasan çalışanların % 10'u etmez. grev olduğunun tv'ler vermese farkında bile olmayız.
nihayetinde hükümetin dikkatini çekmeyi başaran işçilerdir. rte ve tayfası sendika temsilcileri ile bir araya gelerek çözüm üretme konusunda anlaşmışlar.
(bkz: durmak yok direnişe devam)
bu ülkeye işte böyle insanlar lazım, ne istediğini bilen, haksızlıkları hazmetmeyen, direnen...
tanım:efsane direnişleri bir ömür boyu unutulmayacak insanlar topluluğu...