Tek çocuk olmak, tek çocuk olmayanların ve özellikle her işe burnunu sokan yaşlı teyzelerin sorularına açık hedef olmaktır. Küçüklüğünde sıkça ''Kardeşin olsun ister miydin?'' sorusuna maruz kalır. Kardeşi olsun istemez. Ona göre hayat güzeldir. Annesinin ve babasının ilgisi, evdeki her şey ona aittir...
Büyüyüp kardeşliğe aklı erince yalnız olduğunu fark eder. ''Acaba bir kardeşim olsaydı...'' der ve devamını getiremez. Hayalindeki kardeş dünya üzerindeki en mükemmel kardeştir ve o tanımadığı insanı özlemektedir. Bu arada kardeşinin olmasını istemediği söylemeye devam etmektedir. Onu bu yıkan ''Bir kardeşin olsaydı böyle demezdin.'' tepkisidir. Karşılık vermez, veremez.
Yakın arkadaşları onun kardeşleridir. Eğer arkadaşlarını yanlış seçmişse vay tek çocuğun haline. Aldığı darbedeler iki misli yakar canını. Kendi kardeşinden mahrum yaşadığı için sahte kardeşi olmadan da yaşamını pekala sürdürecektir, bir daha kimseyi kardeşi yerine koymamak koşuluyla.
Tek çocuk, güçlü çocuktur. Ve yukarıda yazdıklarıma rağmen mutludur.
bir cok getiri olduğu gibi arasıra cok can sıkıcı durumlarada yol açabilecek durumdur. Ailenin tek cocugu olmak bi tek titrenecek insanın sen olman anlamına gelmesi ve istemeden de olsa senı sıkmaları anlamına gelmektedir.
Bazen evde bir abi bazen evde bir abla bazende bir kardeş aramaktır. Dışarı çıkamadığın zamanlarda, idare etmesini istediğin biri aramaktır. Tek çocuk olmak iyidir ama bazen keşke tek olamasam demektir.
küçükken bencil olup, oyuncaklarını, kitaplarını kimseyle paylaşmayıp, büyüyünce koyvermektir.* şöyle ki 6-7 sene önce benden herhangi bir şey istese kuzenlerim, kesinlikle paylaşmazdım. daha geçen kitaplarımdan birini istedi, al götür dedim. düşün okuyunca getir bile demedim yani. çok paylaşımcı ruhluyuz büyüyünce.işte öyle.*
paso dayakla geçer çocukluk.
tek çocuk dayağı yer. mahallenin ''birlikten kuvvet doğar'' mantalitesi ile hareket eden piçlerinin epey bi hışmına uğrar.
ailenin, babaannelerin, dedelerin, teyzelerin, amcaların bütün ilgisini üzerinde hissetmek kadar doyurucu yanları olsa da içinde hep bir eksikliği barındıran ve çoğunlukla küçüklük dönemlerinde hayali arkadaş edinen, okul döneminde de sorunlar yaşayabilen ama 2. ya da 3. sınıftan itibaren eksikliği arkadaşları ile doldurmak isteyip sosyallik patlaması yaşamaktır. daha o yaşlardan itibaren hayatta sırtını dayıyabilecek birilerini aramaktır tek çocuk olmak. ama her sırt dayanan kişiden illaki kazık yenildiğinden tek başına hayatla mücadele etmeyi öğrenmektir. yalnızlığa alışmaktır. dolayısıyla çabuk büyümektir tek çocuk olmak.
annenin aşırı derecede düşkün olması durumunu beraberinde getirir. bu ilk başta rahatsız edici ve engelleyici görünebilir ancak anne-oğul veya anne-kız kimyasını iyi tutturursanız süper bir ikili oluşturursunuz annenizle.
bugün haxball oynuyorum. çok salak ve gereksiz bir oyundur. annem de odama geldi, beni izliyo. maç 3 dakikalıktı. oyunun başında 1-0 geriye düştüm sonra hemen beraberlik golünü sağladım. maçın sonlarına geliyorduk ve sürekli rakibim atak yapıyordu. golü yemek üzereydim. ama bir anda kontra atağa çıktım ve maçın bitmesine 3 saniye kala golü attım. annem kulağımın dibinde "goooooooool!!!" diye çığlık attı ve deliler gibi bana sarıldı. -milli takım gol attığında böyle sevinmez.- maç sonunda rakibim olan kullanıcı bana küfür içerikli yazılar yazdı. annem de görüyor tabi.
annem: küfür etti sana, sen de etsene oğlum... altta kalmasın benim oğlum.
hey allahım...
işte tek çocuk olmak böyle birşey arkadaşlar. anacığım benim.
Bütün ilginin o kişi üzerinde olmasıdır. Bir dediği iki edilmez. Her şey güllük gülistanlıktır. Bu şekilde büyüdüğünden, ilerleyen zamanlarda yaş ilerleyince diğer çocuklara göre daha çok problem yaşar. Çünkü aşırı ilgiye alışmıştır ve bu ilgiyi bulamaz. Diğer çocuklara normal gelen acılar, tek çocukta daha kötü etkiler bırakabilir. Her istediği yapılan çocuktan acı çeken çocuğa geçiş, sancılı olacaktır. Ama insan her şeye alıştığından tek çocuk olanlar da alışacaktır bunlara.
maddi manevi bütün olanaklara ve aşırı ilgiye sahip olmaktır.
evde yalnız olursunuz, dertleşecek kimse yoktur, arkadaşınla veya sevgilinle kavga ettiğinde omzuna yaslanıp ağlayacak bir kardeş bulamazsın.
ama öte yandan da odan ve bütün eşyaların senindir.ailen sadece sana göre plan yapar.başkalarıyla kıyaslanmazsın.laf sokma, didişme, kavga gibi kelimeler sana çok uzaktır.
ailenin ilgisi tek kişi üzerinde yoğunlaşacağı için farklı yönlerden gelişme şansı yakalayabilmene rağmen yalnız olmaktır. canından daha çok sevecek bir ablan/abin veya gözünüzün önünde büyüyüp giden yanakları sıkılası bir kardeşin olmaması duygusu adama koyar bazen. allah korusun ebeveynlerinize bir şey olduğunda daima yanınızda olup sizi teselli edecek, ileri yaşlarda da birbirinize destek olacağınız birinin olmamasıdır. tek çocuk olmak, bencil ve yalnız olmaktır kısacası. bazı durumlarda avantaj gibi gözükse de aslında hiç iyi olmayandır.