ben diyeyim en marjinal hatunlar bile ister arkadaşım tek taş. yok benlik değil , amaannn hiç sevmem öyle şeyleri diyen bir kadın bulun şöyle en afilisinden pırlanta bir tek taş alın ve onla evlenme teklif edin eğer sizin yanınızdan koşa koşa arkadaşlarının yanına gitmezse ben de insan değilim. ya da anında o tek taşın resmi çekilir arkadaşlara gönderilir: "kızlar berkecan bana evlenme teklif etti . çok mutluyum"diye.
evet bir bayan olarak kabul ediyorum sembolik bir şeydir. yani illa olması mı lazım? bende hayır diyenlerdenim. mesela böyle örgütlü,planlı,allı pullu evlilik tekliflerine hep gülmüşüm ve dalga geçmişimdir. ama tabi ki aması var. hani arkadaşım böyle en mutlu olduğumuz yerde mesela çorbacı mı ? gerekirse orda evlenme teklif et bundan güzel evlenme teklifi olmaz. hadi tek taş almadın. ona da bir şey demem. ama alırsan daha da bir mutlu olurum. yalanı yok bu işin yani.
kimsede istemem demesin ama. al bak o yüzüğü çıkarıyor mu parmağından. eeee hani istemiyordun?
Ben. Yerim zerafetini. Yüzümü çiziyordu. Aslında temas ettiği her şeyi çizebilir. Uyurken unuttun mesela sabah bir kalktın yüzün çizilmiş. Sonra manavda fasulye seçerken çıkmış parmağımdan . Kaybettim herhalde diye düşünürken iki gün sonra fasulye yemeği yapayım dedim , bir baktım torbadan çıktı. Hemen ceza olarak sattım onu. Annem de satıp alyansını değiştirdi. Bu gösteriş için kullanılan bir aksesuar sadece. Bende gösteriş sevmem zaten.
istemiyorum. sektörü basit ve anlamsız buluyorum bi kere. Açın kanlı elmas izleyin veya. Bi fikir oluşur belki. Ben pırıldayan küçük ve hiç bi özgünlüğü olmayan bişeye servet yatıran adama aptal gözüyle bakarım bi kere.
Her kadın aynı değil yapmayın genelleme öyle herşeye.
Birkaç gün önce evli bir arkadaşımı ziyarete gittiğimde yüzüğün ilk takıldığı dönem "ay elim çok ağır taşıyamıyorum" gibi şeylere kendince şımardığını anlattı. Elini Herkesin gözüne mözüne sokuyormuş.
Anlamsız tabi soracak olursanız ancak hayatları boyunca sürecek sorumluluk yükünün fragmanı olan bu dönemde kendini şımartma hakkının olduğunu düşündüm. Bense evlenme kararı alırsam yüzüğümü bükülmüş telden istiyorum.
yüzük takmayı pek sevmem,ne tek taş isterim ne beş taş takmayayım da mümkünse,ama beyim bütün parmaklarına gözden falan kaçar diye takmalı ortalıkta yüzüklerin efendisi gibi dolaşmalı nokta
(bkz: ben) çok ciddiyim. şu parmağıma ip bağlasa bile evlenirim dediğim bir dönem oldu. neyse ki o dönem geçti, adam çıktı gitti. iyi ki çıkmış, iyi ki gitmiş. ama düşüncem hiç değişmedi. çok sevse, kırmadan dökmeden incitmeden sevse... ya da kırsa be! kırıp üzdüğü yerleri öpüp özür dilese, hadi dese. parmağıma bağladığı ipe bir ömür iman ederim.