yapmamak için pas geçip direkt olarak öğle yemeği yediğim öğündür. nedense kahvaltı ve akşam yemeklerini yalnız yemek beni depresyona sokuyor. öğle yemekleri gamsız...
hüzündür tek başına kahvaltı yapmak. iyi demlenmiş bir fincan çay da olsa önünde, bal kaymak da sürsen ekmeğine, zeytinyağı içinde parlayan zeytinler de yesen, tam kıvamında pişirilmiş yumurta, tam yağlı beyaz peynir bile olsa sofrada,yediğin her lokmanın boğazından zorla geçmesidir. o yalnızlığı en derinden hissettirendir.
yapıyorum arkadaş çokta güzel oluyor. aslında tek değilim aile yazlıkta olunca mecburen tek kalıyorsun, bi dakika lan evet tekmişim.
bazen kızlara falan tek yaşıyorum diyorum. evde 4 tane dolap 8 tane yatak, 20 tane ayakkabı var nasıl tek yaşamak lan bu? diye soran kızı alnından öpmek istiyorum.
kahvaltıya gelince tek güzel oluyor, en azından nutellayı sürerken acaba yumurtadan kaldı mı diye şüphe yok içinde teksin çünkü. bi tek o kalkıp ikide bir çayı koymak yok mu, o koyuyor biraz işte.
-bi çay koyar mısın canım diyebileceğim biri olsaydı güzeldi tabi.
bu entryden sonra bi semaver alayım ben.