intikam ve kana susama durumunu getirir yanında. hayat amacınız sevdiğinize bu kötülüğü yapanları yakalamak, aynı acıyı veya daha fazlasını yaşatmak olur tek düşünce...
çok zor bir durumdur ama hayatını zengin koca, iyi kısmet aramakla geçiren, bakire ama vücudunda dokundurtmadığı bir cm2 bile kalmamış birinden daha onurlu bir sevgiliye sahip olmaktır.
aşkın en acılı hallerinden birisidir. o karşınızda en güzel haliyle size bakarken sarılamassınız ona, aslında o da sarılmak ister ama yapamaz, iki tarafın da canı yanar. lanet edersiniz kendi cinsinize, nefret sizi eline alır. aşılması çok zordur onun için, anlayış bekler, hergün tekrar ölüp sonra yeniden doğarsınız, onun için. ihtiyacı vardır çünkü size. doğmak zorundasınızdır.
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık deyiminin cuk oturmuş haline örnektir. Erkeğe, "zaten ben de şans olsa annem beni kız doğururdu" söz öbeğini de söyletebilir.
kendi acılarını unutup, yok sayıp "o"nun acılarına ağlamak, haykırmak, isyan etmektir... zordur çok zor... bazen hiç yaşamamış olmayı tercih ettirir insana... hiç yaşamamak... hiç...
ağlarken elleri tutulası ve bırakılmayası kızdır. sevgiye öyle muhtaçtır ki en ufak bir gülümsemeye bile kaptırabilir gönlünü. ve ona acıların en büyüğünü yaşatan soysuzlar gezerken sokaklarda her daim daha çok özleyendir ölümü. daha sıkı hep daha sıkı sarılınmalıdır. yaraları sarılmalıdır yavaş yavaş. sabırlı olunmalıdır. dinlemelidir ve dindirmelidir acılarını. öğretmelidir gülümsemeyi. unutmuştur çünkü emin olun..
gözlerine uzun uzun bakmaktan korkardım,
gözlerin acılarını resmediyordu...
ellerini tutmaya korkardım,
ellerin yaşanan korkularından titriyordu...
ne zaman sarılmak istesem sana,
incinmiş bedeninin kırılacağından korkardım...
ne zaman bir soru sorsam sana,
cevabın bir yerden kurtulmaya çalışan insan çığlığı oluyordu...
ne zaman seni seviyorum desem,
gözlerin dolardı...
gözlerin, yaşadıklarına ağlayıp, sevgine üstün gelirdi...
yaşadıkların, yaşamak istediklerine engel olurdu hep...
sen bir hatanın kurbanıydın...
sen hayatın acımasızlığını yüklenmiş sırtına,
günlerini yorgunluğuna haykırarak geçirirdin...
sen ölmeyi hak edenlerin yaşaması yüzünden
kendini ölüme mahkum edendin...
ve ben tutunman için hayata yeniden
tüm damarlarımı bir birine bağlayıp
sana doluyorum,
sana dolanıyorum...
yine ve yeniden sımsıkı tutunman için hayata, bana
ve inadına yaşamak için...
tüm çekilmiş acılara inat yaşamak...
gece titreyerek uyanmasını izlerken, kabusunu gözyaşları içinde anlatırken, her dokunuşta irkilirken,okuduğu tecavüz haberiyle gözleri dolup sağa sola söverken, içtiğinde hıçkıra hıçkıra herşeyi defalarca anlatıp çaresiz sarılırken, intahar etmek için uğraşırken sarıp sarmalamak; bir bebek gibi herşeyi baştan alıp sizde dinlenmesine izin vermektir..
(bkz: sil baştan)*
anlatılması en zor durumdur.
sızı bu sebepten bırakacak olması ıhtımalınden geçersiniz. anlatsanız bir kişi daha bilecek bu acınızı. Siz onu kendinizden dahi saklamaya çalışırken..
anlatmasanız, ayrı bir vicdan azabı..
zordur... Anlatacak olan için de, dinleyecek için de..
her yeni ilişki de taraflar günlerce birbirlerini daha iyi tanımak için her şeylerini anlatırlar en önemlisinden ve en önemsizine kadar... işte bu süreçte belirli bir noktaya gelmiş ilişkide başına böyle acı bir olay gelmiş sevgilinin size anlatma gereği duyduğunda ve anlattığında karşılaşlabilecek bir olay...
evet artık zamanında adi bir veya bir kaç serefsiz tarafından tecavüz edilmiş bir sevgiliniz oldugunu öğrenirsiniz... bu durum oldukça zordur... zira artık sevgi yanında bir de acıma duygusu eklenmiştir sevgilinize karşı... ne yapacağınız bilmez bir durumda olursunuz... o olayı anlatırken size sizin kanınız donar sevgilinizle birlikte gözyaşı dökersiniz belki... ama bunu öğrenmek ona duyduğunuz sevgiyi azaltmaz hiçbir zaman...
böyle bir olay olmasının en kötü yanı ilişkinizde rahat davranamazsınız... istediğiniz zaman öpemezsiniz, sarılamazsınız, birlikte uyuyamazsınız... bu tür davranışlar sevgilinize hep o anı hatırlatır ve canını acıtır...
artık hem bir sevgiliniz hem de psikolojisini düzeltmeniz gereken birisi vardır karşınızda ve bu sizi oldukça yıpratır... ayrılmayı bile düşünürsünüz fakat gerçek aşk denilen şey işte burada devreye girer...
gitmek isterseniz, sevgilinize yeni bir yıkım yaşatmış olursunuz... kalırsanızsa birçok şeyle mücadele etmek zorundasınızdır... zaten mücadele edilmeden yaşanmış bir aşk boşa geçirilmiş günlere neden olur...
aşıksan, vazgecemiyorsan susup ömür boyu bağrına taş basılması gereken durumdur. için içini yese de, ikinizin aklından her an o malum olay geçse de konusulmaması gerekir.
zira hutun kişi ömrü boyunca yasayacaktır bu acıyı. Acaba hala o olayı dusunuyor mu? acıdıgından mı benımle beraber? ya benımle sevısırken o olayı duusnuyorsa?.. gıbı sorularla kendını yiyecektir.
Yok eger bunu yapamıcaksan, meraklı ve sabırısız bır ınsansan kızın pesini bırak, olayı da unut.