bu durumdaki düşüncelerim şudur: evet tecavüze uğradığını bildiğin bir insan sevilebilir, fakat sorun şurada; onu aslında tecavüze uğramamış birini sevmek gibi sevin, yani düşünün: ortada atlatılması gereken bir tramva var ise o tramvayı atlatmanın en iyi yolu hiç birşey yokmuş gibi davranmaktır, yani gayet normal olunması gerekmektedir...
kişisel görüşüm, eğer ben böyle bir kızı sevmiş olsaydım, ona uğradığı tecavüz ile ilgili psikolojik durumu bana yansıtmamasını isterdim, sonuçta olup bitmiş bir olay, hayatın boyunca bununla yaşayamazsın, bu sevgili senin için bu durumu unutturacak, seni normale döndürecek yegane kişiyken, ona bu sorunu yansıtarak eziyet edemezsin, durumu basite indirgeyip bu durumdan kurtulabilirsiniz. şimdi diyorsunuzdur; "ulan sen hiç sikilmemişsin ki demesi kolay..." kardeşim oda senin sorunun sikilmemiş gibi davranmak senin zorunluluğun, hayatın, kaderin sana zorla yapmanı istediği bir şey, eğer adam gibi yaşayacaksan bide sevgiliyi bulmuşsan uygulayacaksın.
işin özü, sen tecavüze uğradığın için sevgilinle sevişmeyeceksen, hatta onunla yatarken aniden sinir krizleri geçireceksen, boşuna uğraşma hanımefendi o ilişki yürümez.
eğer o kişinin güvenini kazanabilecek kadar başarılı olursanız,* o insan içinde çok özel olursunuz. ve o insanın geçmişindeki kötü anıları silersiniz. aşkın, sevginin geçmişi olmaz.
tecavuze ugramamis birini sevmek ile aynidir. insandir ikiside. tecavuzun getirdigi ruhsal rahatsizlik zaman zaman kendini gosterebileceginden dikkatli olmak gerekebilir.
x genç bir kız. bir gece arkadaşlarıyla eğlenmek için istiklal' e gidiyor. geç saatlere kadar eğlendikten sonra, x eve gecikeceğini söyleyip izin istiyor. metroya biniyor, merdivenlerden tırmanıyor, sokakta yürüyor. o sırada biri onu ara sokağa çekip saldırıyor.
yukarıdaki örnek ne yazık ki dünyanın her ülkesinde rastlanan bir örnektir. bu örnekte suçlu, empati kurmak yerine kapkara egosunu doyurmak isteyen bir erkektir. saldırıya uğramış da olsa, kendisine destek olunmalı, bu travmayı atlatması sağlanmalıdır.
en öncesindeyse... x bir insandır ve her insan sevmeye, sevilmeye ihtiyaç duyar. çeşitli darbelerle liğme liğme olmuş kalplerimiz yine de kolay terk etmez onu.
günümüzde tecavüz, bazı bayanların bekaretini kaybettikten sonra öne sürdüğü bahaneler arasındadır genelleme yapmıyorum ama bunu kullananlar da var.bu tip kişiliklerin daha cezbedici yanı karşısındaki erkeğin iyiliğini düşünüyormuş gibi tavırlarıdır.''yani cemil bence kendine kendin gibi temiz birini bul boşver bence bu burda kapansın bu senin de ilerde çok canını sıkacak..vs'' tabi bu tür akustik sözler kadını daha bir kıymete bindirir biz erkekleri mest eder daha bir çeker kendine ee kadınlar da biliyor bunu sonra ''tecavüze uğramış kız ama çok aşığımm panpa öhhü'' diye ağlıyoruz.gerek yok.
sevgi öyle bir şey değil ki belli şartlar altında yok olsun, yani kim çok sevdiği biri tecavüze uğradı diye* vazgeçer. ancak ikinci seçeneğin gerçekleşmesi sanırım biraz daha zor. eğer başlamamış bir ilişki için tecavüz varsa çok büyük bir aşk olmalı ki devamı gelsin aksi takdirde kabullenmek gerçekten pek kolay olmayabilir.
eğer gerçekten aşıksan ona daha da bağlanmak demektir. aşık olduğun kişinin üzerinde kötü etkisi olan veya üzüldüğü şeyleri görmezden gelemiyorsan gerçektende aşıksın demektir. böyle bir durumun sevdiğinin başına gelmesi kalbini acıtıyorsa sen zaten ona gereken değeri verirsin. yanında olmaktır, kendini ona daha fazla bağlayacaksın, bağlayacaksınki seni tutunabileceği bir dal olarak görsün, öyle görsünki seni, sana olan duyguları yoğunlaşsın, yoğunlaşsınki sana olan duyguları gözü sadece seni görsün, seni görsünki aradığı mutluluğu sende bulabileceğine kayıtsız inansın, inansınki o günleri unutturabilecek birisi olduğunu anlasın, anlasınki başından geçen kötü şeyleri arkasında bıraksın, yeni bir yaşama başlasın seninle, seninle yeniden sevmeyi öğrensin, yeniden karşı cinse güven duymasını öğrensin, aslında bütün karşı cinsine mensup kişilerin aynı olmadığını bilsin, mutluluğu tekrar yakalasın, yaşasın. kendi zevklerini bir kenara bırakki onun zevklerii birlikte tadın, tadınki daha da sıkı bağlanın, öyle bağlanınki hiç kimse bir daha size elini süremeyecekmiş gibi. acısını paylaşınki o kötü günleri yaşamış gibi olun, sen de aynı acıyı paylaş, paylaşki onun neler hissettiğini anla, kendini onun yerine koy, kendi acınmış gibi benimse, benimseki onun neler hissettiğini ve onu yeniden nasıl mutlulukla sarabileceğini anla, öğren.
edit: yuh be bunu da kötülediniz ya sizin ben ta .... * duygusuzları.
bir örneğide 5. sezonunu bitiren bir dizide meydana gelmiştir. (bkz: Dexter)
rita eski kocası tarafından sık sık tecavüze uğramıştır. dex'in aslında rita'ya bu kadar bağlanmasında büyük rol oynamıştır.
çoğu kadın zorla tecavüz'e uğramamış olsada, duygusal tecavüz denilen bir durumla karşı karşıya kalmıştır , şimdi'' kadın inanmayacak salmayacak kendini kardeşim'' tartışmalarını bir yana bırakıp ''seni seviyorum , seninle evleneceğim, son durağımsın , sensizlik ölümüm'' gibi duygusal cümlelerle kandırılıp , duygusal tecavüze uğrayan kadınlar içinde bir açıdan geçerlidir.
kalça dolgunluğu ,bel basen oranı, yüz simetrisi,dolgun ve şekilli göğüsleri olduğu müddetçe insan ırkının erkek cinsinin doğa ananın türlü katakullisiyle rahatlıkla düşeceği durumdur.
unutmayalım ki sosyal kaygılar ınsana sonradan eklenmiştir.
sevmektir. eğer bahsedilen şey sevgi ise, rağmenlere rağmen olur, sever insan.
zordur ama bu sevgi. çünkü karşında kendisinin hiçbir suçu olmamasına rağmen, hem kendisini suçlu gibi hissedip ötekileştiren bir kadın, hem de ona suçlu muamelesi yapan diğer insanlar olacak. evet, maalesef bizim kafamız böyle, mağdurun bile ceza çektiği bir olgu tecavüz bizim için.
ne yapacağını bilemez insan çoğu zaman. çünkü yapılacak ufak bir hareket, o karanlık anları hatırlatabilir kadına. bazen saçına dokunmak istersin, omzuna elini atarsın, irkilir bir anda. sevmek ama dokunamamak kadar boktan bir şey var mı?
hep bir mesafe kalmak zorundadır bu sevgide, illa bir adım eksiktir. kadın sonuçta karşındaki, diğerlerinden hiçbir farkı yok, yaşanmışlıkları dışında. ama işte o yaşanmışlıklar öyle iğrenç ve açtığı yaralar o kadar derin ki, bazen mecbur kalıyorsun hep bir adım geride durmaya.
dokunurken, öperken aklını bir köşesinde o fikir durur. ya o anları hatırlatırsa??? sevişmek falan, o zaten epeeey bir süre sonra düşünülen ve gözyaşları ile yarıda kesilendir. gece kabuslar görüp ağlayarak uyandığında ne yapabileceksin mesela? dokunsan daha çok çığlık atmaya başlıyor, sakinleşmesi için sarılsan itip kakıyor. kriz anı bu, o da bilmiyor ki ne yaptığını.
sevmek güzeldir, çok güzeldir. sevmek gözle bakmaktan ziyade gönülle görmektir. sevmek bazen başkalarının açtığı yaraları kapatmaya çalışmaktır. kapatmaktır diyebilseydim keşke, ama sadece çalışabilir insan, kapatmak pek bi zor, bazen imkansızdır.
tecavüze uğramış birini sevmek, zorluklara göğüs germeyi gerektirir. imkansızı başaracak azim ister. bazen de hiçbir şey demeden gidişinin ardından sessizce bunu kabullenmeyi. zira aşamayınca, aşılamıyor o duvar, kapanmayınca, bir türlü kapatılamıyor o yaralar.
kamyon çarpmış birini sevmekle farkı yoktur. ya da eli ütüden yanmış birini sevmekle. bu başlık sahibinin bilinçaltında yatan ataerkil tüm düşünceleri gözönüne seren bir başlıktır. başlığın mantığı tecavüze uğramanın tecavüze uğrayanın kusuru algılaması ile ortaya çıkmıştır. kirlenmek, namus vs. kavramları ülkemizde hastalıklıdır.
sevmenin ölçüsü ya da şekilleri ya da şartları olmamalıdır. buna göre; tecavüz sevginin yanında değil, uzak bir kavram olarak kalır sevenlerin arasında...
