ölmesini engelleyen ne olursa olsun ölmesini engelleyen bi zehir vereceksin.
sonra o zehir ona dünyada henüz anlatmaya cümlelerin yetmediği bir acı verecek.
kafasına sıksa yaşayacak ama o kurşunun acısını dibine kadar hissedecek. havadaki oksijen vücudunu yakacak yaşamak ağır gelecek ölmek için yalvaracak ama öldürmeyeceksin. yüksek binalardan atacaksın uyumasına engel olacaksın. tırnağını çekeceksin sikini koparıp yemeğine katacaksın.
Ben bir hukukçu değilim ancak akıllı ve mantıklı düşünülürse geri dönüşü olmayan cezalar verilmemeli diye düşünüyorum. "Pipisini keseliiiiim." diye delirenleri de iki dakika manyıklıolmaya çağırıyorum. Bu konular hassas ve kadının beyanı esas olduğundan hatalı yargıya müsait bir konu. iftiraya uğradığı için pipisi kesilen adamlar çocuklarımız olabilir. Ancak cezaların arttırılması da caydırıcılığı arttırmak açısından şart.
Önce kastırasyon yapılmalı, sonra fazlaca östrojen hormonu enjekte edilip sokağa salınmalı. Biraz da estetik tabi. Şimdi bu kadar masrafa gerek var mı diye de bi düşündüm , gömün gitsin piçi.
Bir hukukçu olarak yorumlarsam, toplumdaki gibi asalım keselim anlayışı yok bende. Yapılan yanlışların büyüklüğüne göre büyük ceza vermek yerine, yapılan yanlışların büyüklüğü derecesinde o insan topluma kazandırılmalı. Onarıcı adaletten yanayım. Bu tür suça eğilimlerde her ne kadar bir ya da bir kaç kişi eylemi gerçekleştirse de temelinde eğitim sisteminden tut aile yaşantısına kadar bir çok etken vardır. Bu yüzden hem kişiyi hem de kişiyi bu suça iten nedenleri araştırıp düzeltmek en faydalısı olduğunu düşünüyorum. O kişiyi öldürmenin ya da daha ağır cezalar vermenin caydırıcı etkisi olmayabilir( ki toplumumuzda da suçların cezalarının ne kadar caydırıcı olduğu ortada). Bilinmeli ki cezalar kişiye çektirici olmamalı, bu suçu işlemeye caydırıcı olmalıdır. Ceza kanunumuz incelendiğinde aslında ne kadar ağır cezalar öngörüldüğü görülür. Ancak cezaların uygulanması ve pratiğe dökmede sıkıntılar vardır.
Mevcut yasalar çerçevesinde ülkemizde idam, hadım gibi cezalar verilemediği bilinen bir gerçek. Toplumun salt çoğunluğu ise idamı, idam gelemiyorsa dahi en azından hadım edilme mevzusunu şiddetle tasvip ediyor. Ne var ki yine insan hakları beyannamesi buna müsade etmiyor. Bu beyannameyi öne süreni şey edeceksin dicem ama caiz değil.
ilk olarak güneşli bir meydanda derisi yüzülecek. akabinde yoğurt sürülüp güneşte kurumaya bırakılacak sonra tahta fırçası ile fırçalanıp süreç kemikler çıkana kadar devam edecek.
sağ ve sol daşşaklarına çivi çakıp sanayi cereyanı verdikten sonra hidrolik press cihazında ezmek. sikinin ucunu neşterler kesip tuz dolu kovaya batırmak. götüne cam parçacıklı kızgın demir sokup git gel yaptırmak. yüzüne kezzap döktükten sonra tiner ile acısına acı katmak. asit kuyusuna batırıp çıkartacaksın tam erimeden. gözlerine dünyanın en acı biberinden süreceksin. lav üzerinde yürüteceksin. öldürmeyeceksin. öldürürsen onlara en iyi iyilik olur. acı çektireceksin uzun bir süre. sonra kendisi yavaş yavaş ölecek bana verin ben hallederim hepsini bıkmadan, usanmadan.
o orospucocuklarını sikesike öldürsen idamda etsen yine biyerlerden birileri cıkar , hasta bu orospucocukları , çocukları değil aileleri, ebeveynleri eğitmek lazım.