demokrasiyle yönetilen ve tamamı halk tarafından seçilen bir meclise sahip bir ülkede olması gereken düşüncedir...
Ayrıca, tbmm'yi milli irade sanmayalım da darbe hesapları yapanları mı milli irade sayalım, medyayı mı milli irade sayalım, ya da işadamlarını mı milli irade sayalım, ya da menfaat peşindeki sivil toplu örgütlerini mi, madem milletin iradesine karşısın, o zaman alternatif göster, ama o da yok, kronik muhalefet şekli işte, şaşırmadım...
adeta siyahı beyaz sanmak gibiymiş gibi gösterilmeye calisilan konu. lan onları kim secti de koydu oraya. gören de silahli bir operasyon sonucu iktidara geldiler sanar yahu.
demokrasi nedir bilmeyenlerin ağızında sakız olan cümle.bu nasıl zihniyet anlamış değilim bunca zaman tbmm halkı temsil ediyordu 3-5 parti bir araya gelip(çıkar uğruna ülkeyi düşünen yok)idareten hükümet kuruyorlardı yasalar çıkartıp kararlar alıyorlardı ve herkes memnundu öyle mi? bu hükümetin seçeceği cumhurbaşkını halkı temsil etmiyormuş ahmet necdet sezer halkın kaçta kaçını temsil ediyor.bu ülkede yobaz denilen insanlar ahmet necdet sezer seçilirken miting düzenlemedi gösteri yapmadı.çünkü onları rejime değil demokrasiye sahip çıktılar.
iyice zıvanadan çıkmış insan kişisi söylemi. ne yapalım temsili demokrasiden, katılımcı demokrasiye mi geçelim, 70 milyon insan söz söyleme hakkına mı sahip olsun?
öyle ya, türkiye de alışılan şey, ittihatcı siyasetcilerin dündürdür deyip, aldıgı yetkiyi darbecilere devr etmesi, milli irade idi degil mi? halk dedigin nedir ki, bürokratların maaşlarını karşılamak için çalışan kölelerdir. bürokrat hasta mı oldu, devlet onu emekli sandıgından, amerikada tedavi ettirmeli, kaliteli vatandaş, bürokrat çünkü o.
ahmet necdet sezer, o kadar elitistti ki ve o kadar bürokrattı ki, saglık şemsiyesi yasasından emekli sandıgını veto ederek ayırdı, tabi ki, o bürokrattı ve bi bürokrat, işçi ile esnafla aynı saglık sistemi içine giremezdi, o en eşit vatandastı ama, işçi ile de eşit degildi kusura bakmasın kimse.milli iradeyi biz ilk ve en acı nerde gördük söyleyim, 367 sabih bunu iyi not etsin, bu milli iradeyi ilk fransız devriminde gördük, milli irade kimlerin boynunu vurdu acaba yahudilerin icad ettigi giyotinde..
en son milli iradeyi ise, dün tv de amerikancılıkla suclanan devlete ayaklanmış olan güney kore halkında gördük, polisi otobüslerine kilitlemişler oynuyorlardı polislerle, kimse milli iradeye ipotek koymaya kalkmasın, kimse halkı küçümsemesin, küçümsemese iyi olur ya da, 12 eylül öncesinde, henüz darbe için gerekli zemin yok deyip darbeyi 2 yıl erteleyen ve 12 eylülde günde 35 kişi hayatını kaybeder bir ortam saglanınca darbe yapanların kimin adına, ne darbesi yaptıgını türk milleti biliyor. 28 subatta yapılan darbe ile, ülke dışına kaç milyar dolar çıktıgını biliyor türk milleti.
doğru olan bir sanıdır...
şöyle ki;
başından belliydi seçmeseydiniz anasını satayım, iyi bok yediniz desek de, sonuç itibariyle, demokrasi(!) dediğiniz kavram neticesinde milli iradedir. kimse kimseye oy kullanırken silah dayatması yapmamıştır...
önünüzdeki seçimlere bakın artık...
beni temsil etmiyor diye diğerlerini temsil etmeyecek diye bir şey yok değil mi azizim... eğri oturup doğru konuşmak gerekir...
vekilim dediğin kişi, senin adına kararlar almasını uygun bulduğun kişidir. temsili demokrasinin özü budur. örnekle anlatmak gerekirse; siz bir avukata kendinizle ilgili bütün hukuki işlemlerde vekalet verdiğinizi düşünün. avukatın zekasına ve iyi niyetine güvendiğiniz için, onunla bazı meselelerde ters düşseniz dahi, anlaştığınız süre içinde meselelerle o ilgileniyor. siz de zaten meşgul olduğunuzdan meselelere pek vakıf olamayabiliyorsunuz. böyle bir durumda dahi, avukatın elbette yanlış yapma ihtimali vardır. ama sizin yanlış yapma ihtimaliniz, avukatın yanlış yapma ihtimalinden kat kat fazladır. önemli olan sizi, sizin güvendiğiniz bir avukatın temsil etmesidir.
şu anda temsilde iktidar açısından mevcut bir temsil zaafiyeti söz konusu değildir. ama bu sistem, başka zamanlarda sorunlar ortaya çıkarabilir.
iktidarı seçmenin en mantıklı yolu, 2 turlu seçim yapmaktır. ilk turdan çıkan 2 aday arasında 2. bir seçim yapılır. yarıdan fazla oyu alan iktidar olur. böylece iktidar ve anamuhalefet belli olur. bu şekilde koalisyon saçmalıkları ve istikrarsızlık önlenmiş olur. şu oy oranlarıyla, bu şekilde bir seçim yapılsaydı dahi, mevcut partinin yine iktidar çıkacağı zahirdir.
barajın çok yüksek olduğu kesinlikle doğrudur. bu demektir ki, bir daha ki şeçimde barajı indirmeyi vaad eden bir parti seçilmelidir. "ordu konusmalı" demek yerine, mitingler düzenlenip barajın indirilmesi istenmelidir.
