bazı çevrelerin "chp' de de var" gibi sığ bir mantıkla, aklınca meşru zemine çekebileceğini düşündüğü olay. banane chp' den veya başkasından. beni şu an chp yönetmiyor. somut gerçekliğe yaklaşımınız bile hala cephe siyaseti mantığında.
bu aynı "milyarlarca sinek bok yiyor biz de yesek sorun olmaz" kafasıdır. bundan zerre öte değildir. yani bu olayın dahi chp-akp çatışması haline getirilmesi, ideolojilerin gerçeği nasıl da karakterize ettiğinin göstergesidir. hala neyi savunuyorsunuz? bırak "o da yapmış" mantığını. yolsuzluklarda da aynı mantığı yürüttünüz, şimdi götünüzde don kalmadı. başka ülkede olsa anında o başbakanın istifasıyla sonuçlanacak bir olayı, neyle müdafa etme derdindesiniz anlamış değilim. aynı şey baykal döneminde olsa, aynı şeyleri yazardım ve böyle olmalıdır zaten. aşın artık bazı şeyleri.
başbakanın gereğini yapın demesiyle, gurur duyan akepe taraftarı zihniyetleri hatırlattı bana.
adam zaten yakalanmış, başbakan salın gitsin mi desin yahu.
bu durumda bile rtp ile gurur duymak şaşırtıcı.
daha kendi yakın çevresiden haberdar olmayan bir başbakanın portresidir. yahu peki ülkeden nasıl haberdar olacak? iç-dış siyasetten, ekonomiden nasıl haberdar olacak? bu soruları soran beri gelsin.
yaşanan chp lideri baykal, demirel, devlet bahçeli gibi birinin başbakanlığında yaşansaydı bunu bir siyasi komplo olarak niteleyecekler ve hapse girmesine müsaade etmeyip soruşturmayı kapaytırdıklarını büyük ihtimalle seyredecektik. zamanında partilileri suç işleyen baykal'ın tavrını, yeğeni bankaları soyan demirel'in tavrını, mhp'nin suikast işleyen milliyetçilerine karşı tavrını gören gözler söylüyor.
yaklaşık olarak 75 milyar liralık bir sevkiyatın yatması demektir yeğen için... hem o yakalanan da esrar değil, esrarcık olmalıdır.
ilgili durumdan başbakanı sorumlu tutmak, ilgili olayla başbakan arasında doğrudan bir ilişki kurmak saçma ve adaletten uzak olur. ama dolaylı yoldan başbakanı suçlayabilmek mümkündür bu noktada... kendi çocuğuna gemicikler senin, distribütörlükler benim derken; rahmetli kardeşinin biricik çocuğunu böylesine perişan etmek yakışmadı sana sayın başbakanım. yok muydu bir takacık olsun bari ikinci el?
haberlerde 11 gram ile yakalandı diye anlatılan durumdur.
50 kilo bir anda 11 grama dönüşmüştür.
yakında masum olur.
belki ilerde de peygamber olabilir, neden olmasın?
merakla bekliyoruz.
Başbakan Erdoğan'ın ne siyasetini, ne uslubunu ne de ideolojisini beğenirim; hatta oldukça muhalifimdir. Ancak akrabasının davranışlarından dolayı sorumlu tutulamaz. Pek çok ailenin içerisinde iyi ve kötü örnekler mevcut olabilmektedir. Bir kişinin hatalı davranışı, başka bir akrabasına mal edilemez.
not: bu yazım AKP iktidarının davranışlarını tasvip ettiğim anlamına gelmesin. Aksine, bu iktidarın ve liderlerinin pek çok noktada yasaları çiğnediğine inanmaktayım. Bu görüşümü Anayasa mahkemesinin oy çokluğu ile aldığı, AKP'nin kapatma davasının gerekçeli kararı desteklemektedir.
amca oğlundan hiç birşey öğrenemediği kesindir. zira 50 kilo nedir ? 50 ton'la yakalanması gerekirken 50 kilo ile yakalanmıştır. baksın amca oğluna hiç milyonlarla uğraşıyormu hep işi milyarlarla, trilyonlarla.
belki canı gemicik almak istemiştir amcası almayınca oda amcası gibi iş yapmaya çalışmıştır.
- amca bana gemicik al
rte- al bunları sat kendin al yakalanırsan beni tanımıyorsun.
insanların utanmazlığının, ikiyüzlülüğünün boyutlarını gözler önüne seren olay. başbakan olayın gereğinin yapılmasını istemiş, bunu çarpıtıp 50 kg den 31 grama düşürdüler demek kadar insafsızlık, ancak chp-mhp zihniyetinin yumurtlayacağı bir saçmalık. hiç akıl mantık da mı yok?. 50 kg'dan hiç yokmuş demek daha kolayken 31 grama indirildiğini iddia eenler var.
ayrıca ergenekon davasında suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur diye bas bas bağıranların ikiyüzlülüklerine de şahit olduk. bu konudan mağdur olan her insan öncelikle bunu düşünerek konuşur ve ya adam üzerinde yakalanmamış, bir telefon konuşması var ve bir kadın ihbar etmiş, delil yok, yargılama sürecinde ortaya çıkar derdi. fakat zihniyet; ergenekon davası olsun, bu olay olsun maksat iktidarı suçlamak, karalamak ise ne ergenekoncuları ne başkalarını samimi olarak desteklediklerini, maksatlarının hukuk olduğunu var sayamayız. bunların derdi ne ergenekonda masum tutuklular, ne tekel işçilerinin durumu değil. maksat bağcıyı dövmek.
hukuk karşısında bir haksızlığa uğradığını iddia edenler nasıl olurda başkalarının haksızlığa uğramasına razı olabilir. telefon konuşmaları ve bir ihbarcı yeterli diyorsanız ergenekoncuların hepsi suçlu...
bu gibi bir durumdan mağdur olan bir tanıdığım nedeniyle bu ülkenin yargısına güvenim yok. daha 18'ine yeni girmiş, kafede çalışan bir akrabamı devamlı gelen iki kız gelmiş, kızın bir tanesi kafede çalışan diğer 5 kişiyle beraber akrabamı yani 6 erkeği gezmeye çağırmış. sonra gençler araba bulmuşlar, kızın verdiği adrese gitmişler. öbür kız gelmek istememiş ve 6 erkek bir kız biraz arabayla dolaşmışlar. sonra akşam kız ve ailesi çocuklarınız kızımızla gezdi tozdu para verin demişler, istekleri olmayınca 6 erkek tacizde bulundu diyerek polise gideriz diye tehdit ederek tekrar çocukların ailelerinden para istemişler, verilmeyince polise gitmişler. çocuklar 16 yaşında bir kızı zorla götürüp taciz etmek suçuyla 6 aydır hapiste yatıyor. daha gecen hafta çıktılar. insan taciz yapmış bile olsa ceza olarak 2-3 ay yatıyor veya ilk suçuysa hapse bile girmiyor. fakat yargılanana kadar boş yere hapiste yattılar. çocuklar öbür kızı şahit gösterip kızın kendilerini çağırdığını, evlerinden aldıklarını ispatlayıncaya kadar hapiste yattılar. meğer bu aile kızlarını para ile sattığı için sabıkalıymış ve annesi zaten genelevde çalışmış. bunlar ilk şikayet soruşturmasında ortada olduğu halde ilk mahkeme nedendir bilinmez bu iftirayla 6 ay çocukların hapiste yatmasını sağladı. yatanları da görseniz. 15-18 yaş arası saf çocuklar. önlerine parayla kadın bulsan bir bok beceremeyecek saf insanlar. mahkemede bayan bir yargıç vardı. kızın ailesine "kendi kızınızı parayla nasıl satarsınız utanmazlar" diyerek demediği bırakmadı fakat kızın annesi kendini yerden yere atıyor, para versinler şikayetimizden vazgeçelim diyor hala... şimdi çocuklar suçsuz bulundu ama 6 ay yattıklarıyla ve bu süreçte ailelerinin ve kendilerinin üzerinde bir kara lekeyle kaldılar.
hukuka siyaset bulaştırıp insanları harcamayalım, bekleyip görelim lütfen... iktidarı beğenmiyor olabilirsiniz ama sonuçta suçsuz ise bir insanın hayatını karartmak var.
Tayyibin ''emniyet ideolejik karar veriyor bunu kullacak yavrucaklar mağdur ediliyor, ayıptır, günahtır, insafsızlıktır''. gibi bir cevap vermesini beklediğim ama atar tutar tarafı kalmadığı için yapamadığını düşündüğüm olay.
sizin de bildiğiniz gibi, seyahat edilen ülke veya şehrin en meşhur yiyecek veya eşyası hatıra olarak alınır. Recep Tayyip Erdoğan'ın yeğeni de Kolombiya tatilinden döndüğü için esrarla yakalanması gayet normaldir.
Başbakanımız sevgili rte zamanında "gençler hem sulu hem kuru takılıyor." demiştir, ancak kendi yeğeni kral kurucu çıkmıştır. Bugün duydum yeğenlikten silmiş. Burdan soruyorum ey başbakan yeğenlikten sildin de bizim kafamızdan nasıl sileceksin? Çeşitli medya oyunları oynayarak bu konunun bir daha açılmamasını sağlayacaksın. Cevabını da veriyorum ki sen zahmet etme sayın başbakan.
akp ve belediyelerinin önümüzde ki seçimlerde ne dağıtacağı belli oldu.ulaşın bana da olur mu, biz arkadaşlarla konuştuk kırk oy garanti.yaktık kubarı bekliyoruz, hadi aslanlarım benim.
Başbakanın oğlunun Sevim Tanürek'in ölümünden sorumlu olmasıyla benzerlik gösterir. Ancak olay sonrası RTE'nin yaptığı fedakârlıklar aynı değildir. Sonuçta evlat; candan, kandan...