bush: tayyip simitleri getirdin mi?
tayyip: getirdim abi, buyur abi.
bush: duyduğuma göre ırak'a girecekmişsin...
tayyip: ee eğer izin verirsen abi.
bush: çaktırmadan elime bak tayyip.
bu kafa tutmanın ardından gerçekleşen telefon görüşmesi şöyledir:
- sayın başkanım merhaba.
- merhaba.
- ben bugün bi şaka yaptım duydun mu yalancıktan kafa tuttum alındınsa söyle allasen...
- bana pek şaka gibi gelmedi.
- aa yapma keki hiç şakadan anlamıyosun canım.
- neyse bir daha önceden haber ver.
- tamam aradım ama meşgule aldın.
- neyse neyse. f16 satıyorum alıyon?
- hehe hah şöyle ya. kaçtan veriyon?
bugün canlı yayında başbakan recep tayyip erdoğan'ın ermeni soykırım tasarısını genel kurulunda kabul eden abd'ye "Ama biz de Türkiye olarak, kusura bakmasınlar böyle sıradan bir işe pabuç bırakamayız. En sonunda bu nereye gider. Onu da söyleyeyim. Nereden inceyse oradan kopsun"
"Avrupa'nın PKK terör örgütü ilan ediyorum ama deyişini kınıyorum. Bu işin aması yok bu işin yaptırımı var, biz duygusal hareket etmiyoruz. Bugüne kadar sabrettik ama yaptırım bekliyoruz. ABD onbinlerce kilometre gelip Irak'ı vururken kimse kimseden izin almadı.biz bunları söylerken birilerinin kalkıp da bize Kuzey Irak'la alakalı veya buraya yapılacak bir operasyonla ilgili akıl vermesin!!"
diyerek türk tarihinde ilk kez bir başbakanın abd'ye bu sertlikte tepki verme durumu olarak tarihin kayıtlarına geçmiştir.
ermeni soykirimi yasa tasarisinin kabulunden sonra rte: "bu karar aslinda abd'nin de cikarlarina ters dusmektedir." diyerek iletiyi vermistir aslinda ya neyse. ha ben beklemezdim rte'den boyle bir cikis, zaten medyada da yeterince yer bulmadi bu ince ileti.