bugün

adamın bir şeyhülislam(!) olarak örnek olduğunu gösterir. şeyhülislam seçenleri de ayrıca tebrik etmek gerekir.
dininin izin verdiği ve düşman olduğu şeyin karşı çıktığı şeyi yapmıştır. onun ve destekçilerinin açısından bir sakıncası yoktur. aldığı geri zekalı kadınlarla mutlu bir seks hayatı yaşaması, her gün birine kayması, haftada bir gün grup seks yapmaları da bizi ilgilendirmemektedir.
bu gibi adamlara yahu ne yapıyorsun denildiğinde, eee siz de yapın dininiz izin veriyor diyecektir. mesele dinin izin vermesi değildir. insanlar tek kadınla maddi açıdan zor bir hayat yaşarken, ne iş yaptığı bile belli olmayan bir şeyhülislamın(!) böyle lüks bir hayat yaşaması utanç vericidir.
hey tanrım bana üç tane, üç de yetmez beş tane, beş de yetmez yedi tane
ver ver ver ver ver allah'ım ver! tek başına koyma kullarını! allah& tanrı ve kul kelimesi geçti, mübahtır hatta sevaptır, beyler madamlar. euzübismidinimizamin.
"karısını 3 kişiyle paylaşan adama gavat denirken, kocasını 3 kadınla paylaşan kadına hoşgörüyle bakılması." gibi köklü bir çelişkinin gündeme gelmesine vesile olmuş kişi.
ülkenin kararlarının kimlere danışılıp alındığı ortada! sonra bana kalkmış 'başbakan'ın kadına bakışı'ndan bahsediyorsun. hasiktir ordan.
başbakanın en az 3 çocuk istiyorum sözünden dolayı 9 çocuğa sahip olacaktır.
türkiye şartlarında mümkün olmayan durum.
medeni kanundada belirtildiği üzere sadece 1 kadınla evlenilebilir.
diğer kadınlarda evlenmeden beraber yaşamayı kabul etmişse o chp lilere ancak ... düşer.

ne yapçaksınız? mahkemeye mi vereceksiniz? " hepsi 18 inden büyük olan bu kadınlar bu evde yaşayamaz!" mı diyeceksiniz?
(bkz: ali yüksel)
herkesin özel yaşantısı kendine. ben tasvip etmiyorum, bu bizim problemimiz değildir, o üç kadının sorunudur. kadınlar itiraz etmiyosa size ne yani neden böyle bir başlık açılmış. moderniz diye gezinenler niye bu kadar karışıyolar insanların özeline?
son bi soruyla entrymi kapatmak istiyorum,elalemin derdi sizi mi gerdi?
--alıntı--
başbakan recep tayyip erdoğan'ın danışmanı olduğu belirtilen ali yüksel'in üç eşi bulunduğuna ilişkin haberler fransız basınına yansıdı, le figaro "üç karısı bulunan bir kişinin başbakan erdoğan'ın danışmanlığına atanması, türkiye'de aynı zamanda müslüman ve laik olunup olunmayacağına ilişkin tartışmaları alevlendirdi" diye yazdı.

akp grup başkanvekili suat kılıç'ın kayınpederi, muhafazakâr siyasetin özellikle avrupa ayağındaki duayenlerinden ali yüksel'in üç eşe sahip olduğu haberleri batı basınında yankı buldu. konuya yer veren le figaro çok eşli bir kişinin islami-muhafazakâr hükümetin türk başbakanı recep tayyip erdoğan'ın danışmanlığına atanmasının, uygulamanın ilke olarak yasak bulunduğu müslüman, ancak laik bir ülke olan türkiye'de tartışma yarattığını belirtti. laik basının 2002'den bu yana ülkeyi yöneten erdoğan'ı, üç eşi bulunan ali yüksel'i danışman almasından dolayı topa tuttuğunu kaydeden le figaro, "gazetelere göre sayın yüksel islam'ın izin verdiği dördüncü eşi de arıyor" diye yazdı.

türkiye'de basının 2004 yılında akp'yi toplumu sinsi bir şekilde din kuralları temelinde biçimlendirmeyi istemekle eleştirdiğini kaydeden le figaro, zinanın suç sayılması tasarısından, katılmayı benimsediği avrupa birliği'nden gelenler dahil türkiye'den yükselen tepkiler üzerine vazgeçildiğini hatırlattı. le figaro, "akp liderleri aile ve evlilik konularında genellikle muhafazakar görüşleri destekliyor. bizzat erdoğan en az üç çocuk çağrısı yapıyor. çokeşlilik türkiye'de 1926'dan bu yana yasak, ancak ülkenin kimi bölümleriyle islamcı çevrelerde hoşgörü gösteriliyor" dedi.
--alıntı--