bazılarının ekmeğe talim edip bazılarının havuzlu villalarda, halkın adını bile bilmediği yemeklerle gününü gün etmesidir. ülkemdeki ekmeği alın terimle kazanıyorum. tayyip gelmeden önce kenarıya para koyup, o geldikten sonra karın tokluğuna mahkum olmaktır.
edit:ben çiftçiyim. 2002'deki sebze fiyatları ile şimdikiler aynı hatta daha ucuz. bakın bakalım 2002 ile 2010 arasındaki gübre fiyatına. 18 18 18 halk deyimiyle 3 18 gübre 15 liradan 58 liraya çıktı. hak mı hukuk mu. neyi savunduğunu bil. benim kanım arap kanı değil. satıcılık yazmaz kitabımızda. ama bu ülkede birilerinin kanı gerçekten bozuk...
yediğimiz ekmeği tayyip erdoğan vermediği için sorun olmayan önermedir. ve bu ülke tayyip erdoğan'ın değil, türkiye'de yaşayan türk vatandaşlarının ülkesidir.
kraldan daha fazla kralcıların olduğunu gösteren önermedir. Zira demokratik düzenin ne olduğunu bu millet bu sözlüğe üye oluncaya kadar bitirdiği okullarda, bu ülkenin evlatlarına öğretemiyorsa, ya da iki kelimeyi yanyana getirip bir tanım yazamayacak kadar yeteneksiz adamlar bu mecrada sanal yalaka kahramanlar olarak karma geliştirmeye devam ediyorsa, söylenecek hiç bir şey kalmamıştır temenniler dışında:
En büyük temennimiz bu tip durumlarda "yalakalık yaptıklarının .aşakları altında yalakaların canlarının çıkmasıdır."
öncelikle söylemek gerekir ki limon kadar ufak ekişimiş bir beyin ile yazı yazmak böyle olsa gerek.
gerçek olan tayyip erdoğan'ın yaklaşık 73 milyon türkiye cumhuriyeti vatandaşının ekmeğini yemesidir çünkü ülkenin asıl sahibi halktır.
o sevimli adam recep bey, senin benim ananın babanın emeğiyle, yaptıklarıyla para kazanmaktadır. o sevmediği sevemediği laik insanların emeğinden de ekmeğini yemektedir. o bakımdan asıl önemli olan başbakanın senin benim param ile ekmek yemesidir.
bu kişinin belediye başkanlığına başladığı andan bu ana kadar kişisel servetini 355 kat arttırmasının doruk noktasıdır.
bu kişi herhalde tüm ülkenin, tüm toprakların tapusunu da ihale katakullileri ile üstüne yapmıştır, "tayyip'in ülkesi" diyen yalamalarını da kapı köpeği olarak işe almıştır ki; böyle çemkire çemkire savunulabilmektedir kendisi...
askerliği yan gelip yatma yeri olarak yorumlayan, şehitlerine kelle diyen, imralıdaki hayvana sayın diyen tayyip in ülkesi dedin dimi! diye cevap verilesi, ne dediğini bilmez, insanlıktan nasibini almamış, 5x10 ölçülerindeki inşaat kalası cümlesi.
tabi tabi.
tayyip erdoğan kurtardı bu ülkeyi düşman ellerinden. onun ülkesi.
cumhuriyetide o kurdu. o nun ülkesi.
bizde o nun ülkesinde yemek yiyip yediğimiz kaba sıçıyoruz.
ama sorarım sana hiçbirşeyeboşunaiçlenmeyenadam sen kimin kurduğu ülkede yaşayıp ekmeğini yiyip yediğin kaba sıçıyorsun.
tayyip erdoağan' a ait bir ülke ise gerçekten yapılması yanlış olandır. lakin kendisine ait bir ülke ortada olmadığından, böyle bir durumda sadece hayalde kalır. ülkeyi kendince parsellese de ülkenin sahibi millettir.
ülkeyi tayyibin ülkesi sanmak büyük ayıptır, aslına bakarsanız tayyip bu ülkenin ekmeğini yemektedir* bu nedenle yanlış bi cümledir "tayyip erdoğan ı sevmeyip ülkesinde ekmek yemek" cümlesi. Bu ülke bizimdir kendi ekmeğimizi yemekteyizdir aslında.
evet işte 8 sene önce gelen zihniyetin meyvalarını topluyoruz. ulan hükümet demek devlet demek değildir. biz bunu ayıramıyoruz hala, bunu ayıramayan insanlar oy kullanıyor oy! sonra sinek gibi öldürülen insanlarımız üzerinden, kürsüde kendi partisine salyalar saçarak bağıran insanlara oy veriyoruz. devlet bir arabadır, tarladır onu hükümet belli bir süreliğine sahibi halkın izni ile kullanır.
tanım: ekmek, tayyip, erdoğan, recep, ülke kelimelerinin yeniden tanımlanmasını gerektiren başlık.