Milletin saf ve temiz duygularını oy toplamak uğuruna harcadı. Kendisind bağımlı yaparak krallar gibi yaşarken halk fakir durumda kendisini kullanmasına izin verdi. Evet insanların belli bir bir inandıkları şeyi kullanıma hazır oldukları gibi. Tao gibi.
en başta yalakalar yüzünden. kraldan çok kralcı olan yalakalar. okumazlar araştırmazlar öğrenmeye, gelişmeye tepki olarak doğmuşlar resmen. kendi analarını babalarını kardeşlerini onu savundukları kadar körü körüne savunmazlar. yaptığı yanlışları asla eleştirmezler, görmezler. yanlış olduğunu bildikleri şeyleri görseler bile ölümüne savunurlar. eleştiren insanlara küfür ve hakaret edecek kadar şirazeleri kaymış tipler.
yani adamın kendisini neden sevmediğine gelene kadar bu kadar büyük bir eşik var arada. bu yalakalar olmasa neden kendisini sevmediğimi de yazarım birkaç paragraf halinde.
kendisini peygamberimize benzetenlere, allah'ın tüm özelliklerini taşıyor diyenlere, anamla yatsa vs. gibi laf söyleyenlere sessiz kaldığı için.
yani; yalakalığa izin verdiğinden.
Müslüman olduğu için sevmiyorlar. Ateist olsa yere göğe sığdıramazlardı.
Bu solcular tarih boyunca müslümana düşmanlar. Babam anlatır cevdet sunay cumhurbaşkanlığı koltuğuna otururken besmele çekti diye bu ülkede günlerce eleştirilmiş.
Besmele çeken cumhurbaşkanına tahammül edemeyenler,kur'an okuyan başkana tahammül edermi?
devlet denilen aygıtının görev tanımları vardır. Bunlar yasalar ve kanunlarla sabitlenmiştir.
bunlar bir kişinin ya da grubun çıkarları doğrultusunda eğilip bükülürse, devlet başka bir
şeye dönüşür. Bu noktada, devletin tüm gücü, o kişi ve grubunun iktidarının devamlılığını
sağlamak için kullanılmaya başlar. bu her ne kadar tehlikeli bir durum olsa da , esas mevzu
halkın bir kısmının da buna uyması, ve diğerlerine de bu durumu dayatmasıyla başlar.
siyaset, bürokrasi ve devlet gibi kavramlarda sevgi gibi soyut duygu durumlarının yeri yoktur.
mesela iyi şiir okuyor diye birine devleti emanet edemezsiniz. o gitsin şiirini okusun,
devleti devlet adamlarına bıraksın. ya da bir kişi dindar diye, namaz kılıyor diye iyi yönetici
olacak diye bi şey yok...
yani sevmenin ya da sevmemin bir anlamı yok. işler yürüyor mu; işte önemli olan bu.
bir ülkenin en başındaki yönetici, soğan patates hesabı yapıyorsa, o iş bitmiştir zaten geçmiş olsun.
liseliler bilmez anlayamaz... içinde debelendiğimiz ekonomik sıkıntıdan, yerli üretimi desteklememesinden, fabrikaları kapatıp zaten tembel olan bizi el-aleme muhtaç etmesinden dolayıdır. hırsızlığından, yolsuzluğundan dolayıdır. bencilliğinden dolayı sevmiyoruzdur. parti mantığının (genellemedir evet) sadece kendi yandaşlarına iş olanağı sağlamasından dolayı sevmiyoruzdur. milliyetçiliği ayaklar altına aldığından dolayı, seçim sonuçlanmadan evvel ortalığı karıştırdığından dolayı, partisinin adı ile tezata düşüp adaleti yok ettiği için sevmiyoruzdur.
