*pullar tahta olmalı.
*pula taş denmemeli
*her bir uzun üçgen farklı renkte olmalı ki saymak zorunda kalınmasın
*mümkünse tahtası oymalı olsun
*zarlar eşit büyüklük olmalı. ne çok büyük nede çok küçük olmalı
*bilenle oynanmalı. oynanırken kahve içilebilir. nargilede olabilir.
fena bağımlısı olduğum oyun. ama zaman zaman tek başıma oynamak zorun kalıyorum insanın kendi taşını kırması biraz koyuyor ama neyse iyiyim hayır çöp kaçtı!
oyunu yeni öğrenmiş biri olarak ortalarda bir numarayım oğlum triplerinde dolaşıyorum.
neyse ki az önce yine 1.67 cm lik boyumun ölçüsünü tekrar aldım. hı hı.
şansın zekadan daha önemli olduğu oyun. eğlenceli bir de.
"tavlakolik" diye bir bağımlılık olsa işte o benim diyebileceğim oyun. uykumda bile aklıma gelebilen, krizlere sokabilen oyundur aynı zamanda. 6 saat aralıksız oynamışlığım vardır. arada cüzdanımı boşaltır, arada doldurur.
sadece kız tavlası diye tabir edilen cinsini bildiğim için, 2 hafta kadar önce sevabına birinin öğretmesi sonucu tarafımda takıntı haline gelen oyun. şu sıra tek kişilik tavlalarda önlenemez şekilde yükselmemden de gaz alıyor olabilirim.
öğreniyorum, oynuyorum yeniyorum, bi kaç ay ara veriyorum , unutuyorum. sonra tekrar öğreniyorum,oynuyorum,yeniyorum,bi kaç ay ara verip unutuyorum. sonra tekrar... boyle devam ediyo bu. hafızam fena değil ama benim bu oyunla bi sorunum var arkadaşş ya.
zar tuttun tutmadın çekişmesinin eksik olmadığı, şans olduğu kadar oyun bilgisi ve sonraki ihtimallerin değerlendirilmesini de gerektirecek bir oyundur. iddialı kişiler karşı karşıya gelince izleyenler için bile çok zevkli hale gelir. oynarken mutlaka rakibe sataşılmalıdır.