gunes gozlugunu 24 saat takmaktir.
bu sayede etrafi daha rahat keser turk erkegi.
ayrica acik bufede inanilmaz bir performans sergiler turk insani, normalde yemeyeceginden fazlasini yiyebilir, sabah aksam icer, bedava ya ne de olsa. para verdik bosa gitmesin hesabi...
evli bir cift iseler, sahilde esinin acik kisimlarini bacaklarini ortturur, saga sola "buraya bakanin g.tunu keserim" tarzi bakislar atar bizim turk erkegi; sonra eşi yuzustu yatarken kendisi az otedeki ruslari ingilizleri keser, her erkek yapmasa da cogu yapar bunu.
otel eger her sey dahil tarzinda bir yer ise, otelin disinda para harcamamak icin zar zor disari cikar turk milleti.
eger akarsu-gol filan varsa tatil alaninda, ve suyun icinde bir karpuz, rakı sisesi gorulduyse o civarda turk vardir. *
şu ana kadar herkesin saydığını yabancılar daha çok yapıyor. hiç unutmam bir uçak yolculuğumda brüksel'e giderken içecek bedava diye aynı anda çay, kola, kahve, bira isteyen hayvan gördüm. hey yavrum hey.. bizim insanımızda hiç olmazsa vicdan var vicdan..
çeşit çeşittir.
sahilde malak gibi yayılıp turist kızlara yiyecek gibi bakarlar.
temizlikçilere hava atarlar.
tabağa ne bulduysa doldurup odada yerler.
para veriyorum otel benim havasına girerler.
evinde kullanmadıkları kadar şampuan, duj jeli kullanırlar.
sonradan görmelikte, görgüsüzlükte çığır açıp, otelin anasını ağlatırlar.
burnu havada olmak, özellikle sosyetik mekanlarda bu çok olur, millet birbirini yermiş gibi bakarlar. onun dışında kendi milletimizi çok küçümsemeyelim. çünkü bizim herşey dahil otelci abilerimiz ilerleyen yıllarda yerli turiste yalvaracaklar tatillerini yapmak için. ama nerde şimdi potansiyelin yerli turistte olduğunu unutuyorlar. siz gidin elalemin ülkesindeki garsonu, temizlikçiyi (kesinlikle küçümsemiyorum) vs.. gibi insanları 300-500 euroya uçak bileti ve transferi de dahil o dünyanın en güzel otellerinde ağırlamaya devam edin. yerli turistin gözünü seveyim, ecnebilere bin basar..
