günümüz tarikatlarının çoğunda görülen şirke batma ve islamla uygun olmayan davranışlarda bulunma hadisesidir. bugün tarikat dediğiniz yapının sorgulama ve eleştirisel düşünme mekanizması yoktur. tarikata girenler tarikat şeyhinin dediklerine uymak ve onun kararından çıkmamak zorundadır. tarikat şeyhine biat en önemli husustur. gerek dinsel gerek dünyasal düşünceler onun dedikleriyle paralel olmak zorundadır.
öyleki çoğunlukla şeyhleri için hazret kelimesini kullanmaktan kaçınmaz bu kişiler. oysa hazret kelimesi salt allah'a ait bir sıfat olup, hz peygamber'in döneminde bile kendisi için böyle diyenlere çıkıştığı bilinmektedir. durum böyle olsa da tarikat ehline göre şeyh olmadan irşada erilmez, dört dörtlük bir mümin olunmaz. şeyh allah ile kul arasındaki yegane aracıdır. hristiyanlara yönelttikleri teslis eleştirisine rağmen kendilerinde de allah, muhammed, şeyh üçlemesi vardır. hatta inandıkları şeyhin yolundan gitmeden cennete bile girilemeyeceğine inananları vardır. çoğu zaman ifade etmeseler de peygamberin yokluğunu şeyhin doldurduğunu ve ona biat edilmesi gerektiğini düşünürler. öyleki yeri geldiği zaman şeyhin eşyalarını bile kutsallaştırırlar:
o tabaktaki izi 2-3 kaşık darbesiyle ben de yaparım ki. şeyhinin yoğurt yediği tabağı bile kutsallaştıranlar çok açık bir şirke batmışlardır. bunun lamı cimi yok.
din çekip bonzai etkisi yaşayan tarikatlardır. ayrıca dinin ulaşabileceği yerleri görmek açısından da önemlidir. kuran kitapta durduğu gibi durmuyor.
yaşı küçükler bakmasa daha iyi görüntülere, sonra abi ben korkuyorum değip bana gelmeyin lan!