yeni moda olmasa da iyiden iyiye dikkate namzet dillendirilmiş türkiye aydını fenomeni. bir mevzu tarihsel dayanaklarla irdelenirken neden bilmem bu hataya sıkça düşülüyor. tarih, masal değildir. tarih sebep-sonuç bağlamında belgelerle hatta yorumsal zeminde tartışmaya açılmalıdır.
çıkıyor malum aydın diyor soğuk savaş! hani savaştan soğuttular bünyeyi. her yakın dönem olgusu mutlak zeminde soğuk savaş'a bağlanıyor. elbet kısmi haklılık payı içerse de tarihi bu şekilde kategorize etme az biraz sorunsal bir yapı içerip ıskalamalar bütününe davetiye çıkarıyor. soğuk savaş'ı gören zat, ekonomik buhranı ıskalıyor ya da görmek istemiyor.
bir nevi nevi şahsına münhasır bir sabitlik silsilesi. tarihi tek olguya indirgeme sanatı... tamam soğuk savaş'ı anladık peki ya sanayi devrimi ne olacak? örtüverelim mi üzerini?
bak bu şeye benziyor? merkantilizm vardır 17. hatta 18. yüzyıl müdahaleci akımı olarak. sen bunun kökünü 15. yüzyıla feodalitenin çöküşüne yahut ulus devletin filizlenmesine getiremezsen soğuk savaş yerine soğuk su içersin üzerine. afiyet olsun deriz bizde!memnuniyetle hem de. machiavelli'ye falan gideceksin yani, el mecbur. gidemezsen iki ileri üç geri soğuk savaş der durursun.
bu ülkenin çoğu aydını benim gözümde yarı aydındır! gerisi hikayedir, şehvetle ve ibretle duyurulur.
