insanlar yüceltmeye, tapmaya ve mutluluğu başka yerde aramaya meyilli. Nietzsche ne güzelde demiş ve lidyalılar tanrıyı yarattı. insanlar paraya tapıyor. Onu her şey olarak görüyor. Paha biçilemeyecek zamanla bile eş değer tutuyor, - vakit nakittir - onun için harcıyor. Mutluluğu parada arıyor ve hayatını paranın geldiği yöne göre ayarlıyor. Yapmayın ama para öleceğiniz gerçeğini değiştirmez. Para için sağlığınızı kaybedip tekrar sağlık kazanmak için para kaybediyorsunuz. Alın sevgilinizi yanınıza aklınıza nere gelirse oraya gidin. Onun gözlerinin içine bakın. Kollarını boynuna dolasın sevgilin. Bak bakayım o zaman mı daha mutlusun? Yoksa lanet okuyarak gittiğin o okulda mı? Yoksa sırf parası için girdiğin o mesleği yaparken mi? Yoksa patronun seni beceriksizlikle suçlayıp azarlarken mi? Yanlış anlamayın her zaman yan gel yat osman demiyorum, yapacaksak sevdiğimiz meslekleri yapmalı parası çok olanı değil. Ya da para için bin bir şerefsizlik yapmamalı. işte gerçek özgürlük o zaman gerçekleşir tüm zincirlerden kurtulunur.
"...ey nefsim! deme: "zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder. derd-i maişetle sarhoştur." çünki: ölüm değişmiyor. firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. beşer yolculuğu kesilmiyor, sür'at peyda ediyor.
hem deme: "ben de herkes gibiyim." çünki herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. herkesle musîbette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esâssızdır. .."
Hun imparatoru Mete Hanın çin ordusu ile karşılaştığında söylediği sözdür.
Etrafı gözetmek için veziriyle bir tepeye çıkar ve bakarki Türk ordusu Çin ordusu karşısında bir avuç karınca gibi duruyor,
veziri Mete'nin geri çekiliceğini düşünerek Mete'ye sorar:
-Ne düşünüyorsunuz efendim?
-Mete Han vezirine dönerek :
-Bu kadar Çin'liyi ben nereye gömücem? diye cevap verir.