taraf

entry1301 galeri25
    151.
  1. ak partici bunlar diyenlere, yalaka bunlar diyenlere bir güzel kapak olmuş bir yazı yazmış bugün ahmet altan.

    http://www.taraf.com.tr/yazar.asp?id=6

    --spoiler--
    Gürsel, Hayat TV ve AKP

    Bazen bize AKPli olduğumuzu söylüyorlar.

    Ah, keşke diyorum içimden, keşke haklılığına, ilkelerine, amaçlarına inandığımız bir parti olsaydı da onu destekleseydik.

    Ne yazık ki öyle bir parti yok.

    AKP ise asla öyle bir parti değil.

    Demokrasiyi tümden ortadan kaldırmak isteyen birilerine karşı demokrasiyi ve halkın iradesini savunmaya çalışırken, halkın arzusuyla iktidara gelmiş bir partiyi de savunmamız gerekiyor.

    Ama demokrasi için savunduğumuz partiye karşı da demokrasi mücadelesi vermek zorunda kalıyoruz.

    Çünkü AKP, karşısında demokrasi düşmanı bir güç bulunmadığında hemen yasakçı bir parti kimliğine bürünüveriyor.

    Kendisine benzemeyenleri yasaklamak, kapatmak istiyor.

    Bir bana benzemeyen yabancılar algısı var bu partinin ruhunda.

    Orduyla yargı izin verse, bir nebze sakin durabilseler, AKP sistemin içine karışıverecek.

    Şu anda kapatılma belasıyla uğraşan AKPnin iktidarında olanlara baksanıza.

    Nedim Gürsel, Allahın Kızları isimli romanını yazdığı için yargılanıp mahkûm edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

    Kendi özgürlüğünü koruyabilmek için binbir manevra yapan AKP, bir yazarın özgürlüğünü korumak için kılını bile kıpırdatmıyor.

    Bir yandan Avrupa Birliğine üye olabilmeye uğraşıyor, bir yandan fikir özgürlüğünün yok edilmesine yardımcı oluyor.

    Roman yazdığı için bir yazar yargılanır mı bu çağda?

    Romanı beğenmiyorsanız, içindeki fikirlerden hoşlanmıyorsunuz, okumazsınız.

    Ben beğenmedim, başkası da okumasın diye onu yasaklamaya, yazarını hapse atmaya kalkışmazsınız.

    Yazarlar sizinle aynı fikri, aynı inancı paylaşmak zorunda mı?

    Bu devletin egemen güçleri AKPye oy veren insanları siz bize benzemiyorsunuz diye aşağılarken, AKP de kendisine benzemeyen yazarları cezalandırmaya çalışıyor.

    Gürsel, bu ülkenin adını yeryüzünde duyuran insanlardan biri.

    Yargılamak yerine minnettar olmalıyız.

    Ama biz yargılıyoruz.

    AKPden pek bir ümidim yok bu konularda ama muhafazakâr demokratlardan bu tür çağdışı ilkelliklere karşı çıkmalarını bekliyorum doğrusu.

    Artık bu ülkenin muhafazakârlarının kendilerini, ancak başkalarını koruyarak koruyabileceklerini anlayacaklarını umuyorum.

    Sadece kendinizi korumaya çalışarak, korunamazsınız.

    Üstelik sadece Gürseli değil Hayat TVyi de korumalısınız.

    Hayat TV, bir ajanstan aldığı görüntüleri yayınladı.

    Roj TV de aynı görüntüleri büyük bir ihtimalle aynı kaynaktan alarak yayınlamış.

    içişleri Bakanlığı harekete geçti, RTÜKü uyardı, RTÜK Türksata yazı yazdı, Türksat, Hayat TVye frekans veren Türkovizyon şirketini tehdit ederek yayını kestirdi.

    Bir televizyonun yayınını AKPli içişleri Bakanlığı kestiriyor.

    Hayat TV, sol eğilimli bir televizyon.

    AKP böyle bir televizyonun varlığına tahammül edemiyor.

    AKPnin bu yaptığının, bu partiyi kapattırmaya uğraşan Yargıtay Başsavcısının yaptığından ne farkı var?

    Hiçbir farkı yok.

    Başsavcı da hukuka aykırı davranıyor, AKP de.

    insanın, kendine zulmeden bir güce benzemesi ne kadar acıklı.

    AKP hem zalim hem mazlum rolünde.

    Bu partiye oy veren insanlar memnun mu bu durumdan?

    Gerçekten sadece kendi partiniz kapatılmasın ve partinizle aynı fikirde olmayan bütün görüşler kapatılsın mı istiyorsunuz?

    Böylesine ikiyüzlü bir davranışı içinize sindirecek misiniz?

    Sindiriyor musunuz?

    Haksızlıklardan yakınırken haksızlık yapmak hiç mi utandırmayacak sizi, hiç mi rahatsız etmeyecek?

    Sadece kendimize benzeyenleri mi savunacağız?

    Benim muhafazakârlardan demokratik tepkiler beklememi çok safça bulanlar olduğunu biliyorum.

    Ben saf olmaya razıyım.

    Bana benzemeyen herkesten kuşkulanacağıma bırakın böyle saf ve aptal kalayım.

    Ben muhafazakârların, dindarların demokrat tepkiler göstereceğine, kendilerine benzemeyenleri koruyacağına inanıyorum.

    Bu ülkenin gerçek bir demokrasiye ulaşması için dindarların mutlaka demokrasiyi benimsemesi gerekiyor.

    Bu bir gün olacak.

    Umarım şimdi olur, umarım Gürseli ve Hayat TVyi önce muhafazakârlar savunur, onların hakkına sahip çıkar.

    Bu kadar oynaklığın yararlı olmadığını AKPye herkesten önce onlar anlatır.

    Onlar bunu yapmasalar da, biz elimizden geldiğince AKPyi bu baskıcı rejime karşı, AKPye benzemeyenleri de AKPye karşı korumaya çabalayacağız.

    Gücümüz, kalemimiz yettiğince.

    Biz dindar değiliz, dinî bir inancımız yok ama biz hakka, mazlumdan yana çıkmaya, dürüstlüğe inanıyoruz.

    Başkaları inançlarının gereğini yerine getirmese de, biz inancımızın gereğini yerine getiririz.
    --spoiler--
    2 ...
  2. 150.
  3. günün en provokatif, en çirkin, en utanmaz manşetini atmış gazete.

    (bkz: 1923 te kuruldu 2008 de arınıyor)
    5 ...
  4. 149.
  5. günün en güzel manşetini atmış olan gazete.

    (bkz: 1923 te kuruldu 2008 de arınıyor)
    3 ...
  6. 148.
  7. genelkurmay'ın sabır küpü olduğunun anlaşılmasını sağlayan gazete.
    1 ...
  8. 147.
  9. genelkurmay tarafından basılması yakın olan gzete.
    1 ...
  10. 146.
  11. şerefsiz hepsi bunların..

    soros destekli,dindarlar var arkalarında..tesev,ab,tev hepsi satılmıs..

    vatanı parsel parsel sattırır bunlar.

    bsg dedirten ulusalcı zırvalarına mağruz kalan gazete.
    6 ...
  12. 145.
  13. şu siralar hürriyet gazetesi ve yazari Mehmet Yılmaz ile kafayi bozmuş gazetedir. görünüşe bakilirsa taraf gazetesinin hakli oldugu kanaatindeyim . zira adamlar hodri meydan yapiyorlar . mehmet yilmaz'in suclamalarina istinaden '' siz bunlari ispatlayin biz gazeteyi kapatacağiz '' diyolar .

    konuya ufacik bir değinirsek ;

    --spoiler--
    Önceki gün Mehmet Yılmaz bizim gazete için aynen şöyle yazdı:

    Hatta bir kamu bankasından 10 trilyon lira borç istendiğini, ancak kredi talebine beklediği hızda yanıt alamayan gazete için yukarıdan gelen bir emir ile özel bir uygulama yapıldığını da biliyorum.Kredi talebi bankanın yönetim kurulunda beklerken bölge müdürlüğü onayıyla bir acil nakit akışı sağlanmış.

    Yazdıklarının tek kelimesi bile doğru değildi.

    Ne 10 trilyon kredi istenmişti, ne yukarıdan gelen emirle özel bir uygulama yapılmıştı, ne de bir nakit akışı sağlanmıştı.

    Hepsi baştan aşağı yalandı.

    Ahlâklı bir yazar ve ahlâklı bir gazete, bu yalan yüzüne çarpıldığında özür diler.

    Mehmet Yılmaz ertesi gün bir yazı daha yazdı.

    Bir gün önce Biliyorum diye yazdığı yalanı sanki hiç yazmamış gibi davranıp yeni yalanlar söyledi.

    Hürriyet Gazetesi ne yaptı?

    Bir gün önceki yalanları yayımlayan kendisi değilmiş gibi yeni yalanları da yayımladı.

    Şöyle diyor yazarı:

    Yukarıdan gelen emirler bankanın bir bölge müdüründe etkili oldu ve 1 milyon dolara yakın bir kredi Taraf'a açıldı.

    Bir yalan daha.

    Bu gazete çıktıktan sonra öyle bir kredi alınmadı... Taraf'a öyle bir kredi açılmadı.

    Hürriyet Gazetesi, gazete olmak istiyorsa ve biraz dürüstlüğü ve ahlâkı varsa bu krediyle ilgili belgeyi açıklasın... Banka kredisinin bir belgesi olması lazım, değil mi?

    Hürriyet yazarı, zamanı gelince belgeleri yayımlayacağını söylüyor.

    Gazeteciler ellerindeki belgeyi yayımlarlar, zamanı gelince yayımlamak için belgeleri saklamak şantajcıların işidir.

    Biraz onurunuz varsa yayımlayın elinizdeki belgeleri.

    Yayımlayamazsınız.

    Çünkü siz yalancısınız... Siz gazetecilik değil yalancılık ve şantajcılık yapıyorsunuz.

    Altmış yıllık bir geçmiş, trilyonlarca liralık bütçe, binlerce eleman ile karşımızda sığınacak yalandan başka bir yer bulamamanız aslında bizi de üzüyor.

    Yazık size.

    Hürriyet ve yazarı, küçük bir sahtekârlık daha yapıyorlar.

    Seviyorlar bu tür sahtekârlıkları.

    Diyorlar ki Hürriyet Gazetesi kamu bankalarından kredi kullanmıyor.

    Biz de aynı ölçüde sahtekâr olsak, Taraf Gazetesi kredi almıyorderiz.

    Çünkü Hürriyet gibi Taraf da gazete olarak hiç kredi kullanmadı.

    Taraf'ın kullandığı tek kuruşluk kredi yoktur.

    Onların mantığıyla söylersek, Doğan Grubu'nun aldığı krediler Hürriyet'i ne kadar bağlarsa,

    Alkım Yayınevinin aldığı krediler de Taraf'ı o kadar bağlar.

    Ama biz buna tevessül etmeyiz.

    Biz, bu gazeteyi çıkartanların, bu gazete çıktıktan sonra aldığı kredilerin de hesabını vermeye hazırız... Bir yolsuzluk olursa bunun da sorumluluğunu üstlenir, gereğini yaparız.

    Kurallarına uygun olarak kredi almak isteriz... Normalde alabilmemiz de lazım...

    Ama daha önce de söylediğimiz gibi bizi tam bir kıskacın içine almaya uğraşıyorlar.

    Bütün kredi kaynakları kesiliyor.

    Dostlarımızı ve düşmanlarımızı rahatlatmak için söyleyelim, bu gazeteyi çıkaranların, bu gazete çıktıktan sonra kamu bankalarından aldıkları kredilerin toplamı sadece 300 bin YTL'dir.

    Hepsi o kadar.

    Şimdi Aydın Doğan Bey de, Hürriyet'in sahibi olduktan sonra kamu bankalarından aldığı bütün kredilerin dökümünü halkın önünde açıklayabilir mi?

    Biz bütün kredi dökümlerini açıklamaya hazırız.

    Hepsini... Birinci sayfadan... Açıkça, mertçe, yüreklice.

    Buyurun, karşılıklı açıklayalım.

    Yapabilir misiniz?

    Şeffaflık ve dürüstlük iyidir.

    Siz de bir denemek istemez misiniz?

    Şöyle hesapları açıkça ortaya koymak fena mı olur?
    --spoiler--

    ps : http://www.taraf.com.tr/haber.asp?id=13207

    edit : imla.
    1 ...
  14. 144.
  15. kuzey ırak'a yapılan operasyonda tavırdıgı aşırı hümanist tavır dışında takdir edilesi gazete.
    http://www.turkmedya.com/...nin_manseti_sasirtti.html
    0 ...
  16. 143.
  17. ergenekon iddianemesinin kabul edilmesini yarın manşetten ''yargılanacaklar'' diye verip, haberin yanına paşaların resmini koyacağını düşündüğüm yayın organı.
    1 ...
  18. 142.
  19. liboş yazar dolusu gazete. şu sıralar hürriyet gazetesi ile birbirlerine karşılıklı ayar vermektedirder.
    lan bizene sizin terbiyenizden?haber vericekseniz verin ya da gidin birbirinizi sevin, ne diyim.
    2 ...
  20. 141.
  21. Ülkeyi yıllardır sömüren "azınlık" kitlenin damarına fena halde basan, sözde değil özde demokrasi isteyen, darbe kesintilerine uğramamış halk iradesini özleyen, tüm gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi askerin siyaset üstünde gölge yapmamasını bekleyen ve kendisini yıpratmak için Hürriyet ve türevleri gibi köhneleşmiş gazetelerin ve satılık kalemlerinin düzenlemiş olduğu propagandaya her gün tokat gibi cevaplar veren gazetenin adıdır.
    6 ...
  22. 140.
  23. adına ergenekon denen soruşturmanın 1 temmuz ve sonrasındaki süreçte, insanlara haber vermeyi değil, ortalığı ayağa kaldırıp, insanları provoke etmeyi her gün tekrarlamış kağıt topluluğudur. 1 temmuz sonrası adına ergenekon denen soruşturma devam ederken, darbe günlükleri adı altında, güya somut belgeler yayımlamış, aynı şekilde, manşetleriyle de insanlara haber vermenin çok çok ötesine geçip, devam eden, iddianamesi bile hazır olmayan bir soruşturmada insanlara hüküm giydirmiştir. daha sonra darbe günlüklerinin ergenekon iddianamesi kapsamında olmadığı açıklanmıştır. daha dün türk medyasına katılıp, hürriyet gazetesine ahlak dersi verenlerin, önce kendilerinin neler yaptığına ve nelere sebep olduklarına bakmaları gerekir.
    2 ...
  24. 139.
  25. kadikoyde yasamin icindeki demokrasi

    Fikir isciliginden ziyade durustluk ve elestiri yoluyla kafalarini calistiran entellektueller.. Turkiye'de durustlugu ve cesareti gazete olarak gerceklestirmis grup.. yildiray ogur (basi acik kadinlar arastirmasi) ve funda ozgur (feminizmin sevimsiz yuzu) ile ezber bozuculugun zirve noktasini yakalamis gazete..
    ayrica Ahmet Altan in gazeteye yoneltilen tehditkar aciklamalar uzerine soyledigi hic unutamadigim sozu
    'korkmak icin fazlasiyla ihtiyarim'
    0 ...
  26. 138.
  27. 137.
  28. ergenekon soruşturmasının fitilini ateşleyen gazete. taraf olmasaydı ne -kimilerine göre çakma!- darbe günlüklerinden haberdar olacaktık (kaldı ki bu darbe günlüklerinin doğruluğu mahkeme kararıyla özden örnekin bilgisayarından çıktığı ispatlanmıştır)ne de sözde vatanseverlerin hrant dink i katletmesinin ardındaki kirli bağlantıları ve demokratik laik hukuk devletinde asla yer almaması gereken oluşumları öğrenecektik..

    taraf hiç kuşkusuz ki türk medyasında birilerinin doldurmaya bile cesaret edemediği bir boşluğu hakkıyla doldurmaktadır.

    "akp nin yayın organı, amerika uşağı, soros kapıcısı" gibi mesnetsiz suçlamalar, bazı çevrelerin işine gelmeyen haberlerin yüzlerine çarpılmasından dolayı rahatsız olmalarından kaynaklanmaktadır.

    tabi.. hürriyet gibi dezenformasyon kaynağı, yalan makinası varken ne gerek var doğruları yazmaya cesaret eden gazeteye..

    nasıl olsa biz herşeyi görmek istediğimiz gibi hürriyet te görüyoruz.. iki tane de çıplak karı koyduk mu sağa sola, altına da laiklik elden gidiyor ordu göreve borazancısı bir kaç yalamaç yazar,al sana süper gazete.

    takke düştü kel göründü artık..
    4 ...
  29. 136.
  30. 135.
  31. 134.
  32. kıyı, kıymık, kırmızı, kum saati gibi köşeleri bulunan gazete.
    niye hepsi 'k'li, 'kı'lı yahu? llanıyorum ama.
    0 ...
  33. 133.
  34. ergenekon iddianamesi'nin ortaya çıkmasıyla aylarca çığırtkanlığını yaptığı darbe günlükleri'nin çakma olduğu anlaşılan gazete. kılıç artığı sosyalistlerin, beyni uyuşmuş yeni nesil tiki komunistlerin pek bir sevdiği amerikan emperyalizminin türkiye'deki yeni yayın organı.
    5 ...
  35. 132.
  36. kemalizme karsi akp'ye nazaran daha cesur mucadele veren olusum.
    2 ...
  37. 131.
  38. ekseriyetle günlük gazetelerde karşımıza çıkan, yanıtı üç harfli olarak boş bırakılan bir soru.
    0 ...
  39. 130.
  40. uzun süredir bir türlü düzene girmeyen web sitesi nihayet tıkır tıkır calışır durumdadır.

    http://www.taraf.com.tr
    1 ...
  41. 129.
  42. demokrasinin, hukukun ve gerçekliğin yanında olmak gibi şimdiye dek hiçbir matbuatça becerilememiş bir sıradışı duruşu olması işbu gazeteyi belki de üstüsüte üç gün okumamış, kendi beyinlerini kaptırdıkları ideolojinin hamileriyle müsemma olarak 'ben zannediyorsam mutlaktır' algısındaki bazı üstün zeki zevat tarafından belli bir siyasi partinin tarafı olmak; çok kötü bir şey yapıyor olmak gibi algılanmaktadır, ki bunun sosyalbilimlerdeki adı dogmatikliktir.
    1 ...
  43. 128.
  44. interneti 10 yıl geriden takip eden 400 kuruşluk gazete.
    edit: (bkz: yapıcı eleştiri)
    1 ...
  45. 127.
© 2025 uludağ sözlük