son dönemlerde tirajı 20 binlere kadar düşmüştü. kimden ve ne amaçla elerine geldiği şüpheli son haberi manşet yaptıktan sonra genelkurmay'ın sert açıklamasıyla birlikte birkaç gün tekrar 40 bin tiraj sınırlarında dolaşır, sonra balon gibi sönerler. zira ne güvenilirliği ne de inandırıcılığı olmayan gazete.
tabulardan arınarak, her kim olursa olsun, kusur işleyenin kusurunu çekinmeden yüzüne vurmayı başarabilen, hangi güçte olursa olsun kimseye yaltaklanmayan, kin ve nefretle bakan binlerce göz üzerindeyken, bugüne kadar, bir tek falsosunu dahi yakalayamadığı, bu ülkeye devletin öğretemediği ya da bilinçli olarak öğretmekten kaçındığı gerçek demokrasinin, bireysel hak ve özgürlüklerin ne demek olduğunu öğretmeye çalışan yazarların bulunduğu, tek günlük gazetedir.
- yanlışları yok mudur? elbette ki vardır lakin, severim hergeleleri...
amerikan politikasının türkiye'deki propoganda organı. türkiye cumhuriyeti'nin tüm değer yargılarıyla sorunları olan, halk düşmanı kim varsa bu gazeteyi can siparane savunmaya çalışması bile gerçek yüzünün ne olduğunu açıkça ortaya koyuyor. oray eğin'in bugünkü kşam gazetesindeki yazısı da olaya noktayı koyuyor.
abd yanlısı olmakla itham edilen gazete. nedeni de dağlıca baskınının da, aktütün baskınının da önceden bilindiği yönünde yaptığı haberlermiş efendim.
ama ne olmuş, bugün "türkiye çıplak türklerindir" mottolu hürriyet'in fatih çekirge'si abd büyükelçisinden aldığı "iki operasyonu da önceden bildirmemize rağmen bildirilmemiş gibi algılanmasından rahatsızız" tandanslı bilgiyi en sonunda topluma duyurmaya karar vermiş.
türkiye'de amerikan çıkarlarına uygun politikaların yürütülmesine ve bop projesinin gerçekleştirilmesine, kısaca ikide bir telaffuz etmekten çekinmedikleri ılımlı islam projesine karşı engel teşkil edebilecek tek kurumun ordu olduğunu düşünenlerin ekmeğine yağ sürerek dinci gazetelerle birlikte kendisine servis edilen haberlerle orduyu yıpratma misyonunu üstlenen gazete.
deniz feneri davasına hep oldukça mesafeli durup içilerinde eski bir askerin de olduğu tesbit edildikten sonra o gün başsayfaya taşıyarak haber yapması komikti.
Cuma günü Aktütün'de 15 asker şehit olurken Orgeneral Babaoğlu golf turnuvası için Serik'teydi. Şehitlerden Ramazan Yeşil'in cenazesi Serik'te getirilirken, o dönüyordu... Antalya Serik'teki golf turnuvasına katılan Orgeneral Babaoğlu dokuzuncu olurken beraberindeki Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksoy turnuvayı beşinci sırada tamamladı. Cumartesi öğleden sonraya kadar Serik'te kalan ve sabah saatlerinde golf oynamak için yağmurun dinmesini bekleyen Babaoğlu bir gün sonra da Çavuş Hasan Önal'ın Eskişehir'deki cenazesine katıldı
--spoiler--
türkiye deki gercek anlamda okunacak tek gazetedir. yazarlari olsun genel görüsü bulundugu taraf( daha dogrusu tarafsizligi)ap ayri cok özel ve güzel bir olusumdur. tabi bu gazeteyi türkiye deki insanlarin anlamalarini beklemek hayalden baska birsey olmuyor. nasil olmasin ki, bu kadar fazla militarist yapiyi destekleyen ve anti demokrat olan insanin bulundugu baska kac ülke varki dünyada...!
taraf demokrat bir matbuattır ve bunu ispat etmiştir. tüm hatalarına karşın görece esnek ve yenilikçi bir parti olan 'akp'nin de -nispeten- demokrat olması taraf'ı akpci kılar' nev'i aptalca bir mantık yürütüp bu mantık(sızlık) üzerine ironi(!) binâ etmekle nefislerini âbâd eden insanlar evvelâ kavramların salt zarf değil mühim anlamsal mazruflara da hâiz olduğunu bilmelidirler evvelâ...
yarın almanya deniz feneri davası iddianamesini yayınlayacakmış, kaçırmayın derim. üstüne üstlük konuyla ilgili uzun bir yazı dizisi hazırlığındalar, deniz feneri-kanal7-akp ve dahi köksüz, milletin ve milletin değerlerinin düşmanı şişkin egolu tiranlar arasındaki derin ilişkileri ortaya çıkaracaklar. demokrasinin, "hak"kın ve "hak"lının yanında olmak da bunu gerektirirdi zaten. değil mi? gerçekten öyle mi?
şu soruya hakiki ve samimi bir cevap verin lütfen: demokrasi anlayışınız gökten kan yağdırıp masum insanların sonsuza dek özgür"leş"ti(rildi)ği ırak'a getirilen demokrasi ile aynı eksende mi yer alıyor? kuzum siz yoksa (t)arafta mı kaldınız?
kimin taraf(tar)ısınız? ben biliyorum, yoksa siz bilmiyor musunuz? evet bil(m)iyorsunuz. samimi olun lütfen. bir kavram ancak böyle putlaştırılıp içi de ancak böyle boşaltılabilirdi.
resmi söylem, resmi ideoloji, resmi tarih yutturmacalarına kanmayan yüksek ahlak(sızlık) sahibi okurlara selam ederim.
türkiye'nin geleceğini, türkiye'de demokrasiyi, türkiye'de insan haklarını, bir memeye türkiye'yi satan insanlardan, faşist ermenilerden ve ulusal kimliği belirsiz, gökdelenin bilmem kaçıncı katında sırtını kapitalizme yaslamış lümpen demokrat liberallerden andersen'den masallar tadında dinleyerek, ortalıkta "kahrolsun ulusalcılar", "ulusalcılık eşittir aşırı sağcılık" çığırtkanlıklarıyla dolaşanların temsilcisi gazete.
genel kurmay'la alıp veremediği hususun genel kurmay'ın kendini yanılmaz ve sorgulanmaz tanrı çocukları adddetmesi ve bu aziz milletin çocuklarını hiç de kaale almaması, hatalarını, sahte vatanseverliklerini, realitedeki tiranlıklarını ve onlarca genç mehmed'in hayatına mâlolan pişkinliklerini maskelemeleri olduğunu 11 aylık yayın hayatının 10 ayını izlemiş biri olarak alenen belirteyim sevgili yiğit sözlük...
hâmiş: genel kurmay bu millete, içinden çıktığı millete artistlik yapmayı; bunu da bu millete 'bu komutan olmanın şanındandır' diye yedirmeye kalkmayı, kendini kutsalmış gibi algılatmayı bıraksın; haddini; milletin amiri yahut milletin parçası değil; devletin parçası, milletin de memuru olduğunu bilsin ve milletine hesap versin. kutsal ve köklü olan maneviyat ehli mehmetçik ruhudur, din, maneviyat düşmanlığı raddesindeki birtakım zavallılarca -hepsi değil elbette- işgal edilen generallik makamı değil, vesselam.
'alan insanlarla aynı ülkede yaşadığı için lanet eden' ve sâir eblehçe hakaretler eden, akıl tutulmasına uğramış, özgür düşünme melekesi yoksunu neopagan az beyinli zavallılarla aynı ülkede yaşadığımız için hiç de gocunmadığımız, bilâkis sevindiğimiz gazete... bu pagan papağan dağarcıklı hamâsi kralcı insancıklar olmasa kiminle dalga geçecekti siyasi eğilimi ne olursa olsun ortak paydaları sözde değil özde demokratlık, insan(cıllık) ve doğruluk sevdası olan, beyinlerini kulanabilmek ve düşünebilmek olan âgâh insanlar...
hakkında okuyanlardan çok okumayanların "yorum" yaptığı gazete.
daha önceki baskında attığı manşetlerin benzerlerini atmıştır bugün de, farklı tek durum diğer gazetelerin de duruma uyanması, belki taraf gibi bir gazete sayesinde saçmalıklara izleyici kalmaya devam edememesidir.
birkaç kez okuyan zekî(!) zevâtın 'ne olduğu belli' diye hakkında kâhinlik yapma doğaüstülüğünde bulunduğu kalburüstü gazete.
(c)aymazlar hiçbir zaman gerçe(kli)ği yazanları, söyleyenleri anlamaz...
tiraj rakamları 3-4 ay içinde 70 bin sınırlarından 40 binin altına düşen gazete. önceleri ne var ne yok diye bir kaç kez almıştım. sonra hiç almadım. ne olduğu belliydi. millet de öyle demiş. kasıtlı provokasyonlarından rahatsız olmuş olmalı insanlar.
demokrasinin, hakkın, haklının, halkın sesidir taraf; bu ülkeyi ve basını iyi yönde dönüştürüyor ve uyandırıyor bu insanları köksüz, milletin ve milletin değerlerinin düşmanı şişkin egolu tiranlara karşı... kıyâmete dek varol sen bu ülkede ey cesur; âkil, hakiki vatansever güzel gazetem...
yüksek askeri rütbeleri doğuştan hakları gibi algılayıp kasım kasım kasılan, realitede hiçbir icraat yapmayan; ama becereksiz ve lakayt dağlıca yarbayını ödüllendirmekten hayâ etmeyen tanrı'nın çocuğu triplerindeki dokunulmaz, sorgulanmaz dev(asa) insanlara hakettikleri ayarı çok güzel veren; revâ olan hesapları soran âdil, dürüst, gerçek yiğit gazete... http://www.8sutun.com/editor_img/TARAF_TSK.jpg