eğer yazdıkları doğruysa, sözkonusu gazetenin, türk basın tarihinde görülmemiş bir başarıya imza attığı düşünülebilir. yok eğer belgeleraktütün saldırısı,dağlıca baskını yalan ise türk basın tarihinin en alçakça yalanına imza attığı söylenebilir. hakkında verilebilecek orta karar bir hüküm yok, ya ak ya kara, tabii herşeyi zaman gösterecek
ordu manyağı sivil lakayt tiplerin ağzını bozan gazete. hoş bu ülkede küfür yedikçe kahraman, kahraman oldukça değer kazanırsın. polat alemdar ın dediği gibi..
kahraman ile hain arasındaki inçe çizgi memati, yaptıklarından çok yapmadıklarınla ilgilidir.
taraf'ın sosyalist tandanslı olduğunu iddia etmek bile saçmadır zaten. ancak sosyalist olduğunu iddia etmek kadar akp yandaşı olduğunu, asker düşmanı olduğunu iddia etmek de aynı derecede saçmadır. taraf kendine göre yanlış olanı çatır çutur eleştiren bir gazete şu anda, daha fazlası değil.
deniyor ki; ''bizim büyük kurumumuz askeriyeyi yıpratmak istiyor, tüm bu yaşananların sorumluluğunu askere yıkıyor.''
tam da doğru olanı yapıyor diyorum ben de. askeriye bu ülkede kendisini allah sanan bir kurumdur. anayasa'ya koyduğu maddelerle zırt pırt işine gelmeyen mevzular olduğunda darbe yapan, milleti elindeki süper üstünlüğe rağmen 30 yıldır bitiremediği pkk'yı ''salt askeri yöntemlerle'' hala bitirebileceğine inandırmaya çalışan, onca darbe, ohal gibi askeri uygulamalara, faşizmin her türlü denemesine rağmen çözülemeyen pkk'yı ve pkk'yı yaratan kürt sorununu çözebileceğini iddia eden, aslında kendi ve bağlı bulunduğu devleti yöneten burjuvazinin (ki ülkemizde asker de bir burjuvadır) çıkarları için çözümü değil çözümsüzlüğü savunan, artık akan bunca kandan sonra taraf'lı veya taraf'sız halkın da sorgulamaya, ''ulan evlatlarımız ölüyor dağ başında ama general, başbakan çocukları askerlik bile yapmıyor'' demeye başladığı, o %80'lerde çıkan güvenin güven değil salt korku olduğu bir kurumdan bahsediyoruz. türk halkı atıldığı maceralar yüzünden evlatlarının kanlarını oluk oluk akmasına sebep olan askere hiçbir zaman güven duymamıştır tarihi açıp bakarsanız. yalnızca, ''korkmuştur''. ancak yavaş yavaş korkunun ecele faydası olmadığını görüyoruz nihayet.
bugün attğı manşetten türkiyenin en taşaklı gazetesi olduğunu idrak ettiğimiz gazete. başka hangi gazete dün ilker başbuğ'un yaptığı basın açıklamasındaki tavrından sonra, tehdit etme cevap ver! diyebilir bilmiyorum. bilen varsa mesaj atsın lütfen.
3 sayfa yazıda yalnızca iki kişi değinmiş, biri ''taraf ta çok ileri gitti canım'' minvalinde, diğeri de ana konuyu ıskalamış. taraf kartel medya denen üst düzey medyacılığın iktidarlarla olan danışıklı dövüşüne cidden çomak soktu çıktığından bu yana. garip olan hala kaynağını açıklasın, neden böyle yazılar yazıyor peki demeleri. yahu bu adamlar liberal, türkiye'de ilk defa liberalizmi götünden anlamayan bir gazete taraf. elbette ki kendi ideolojik bakış açısı üzerinden bakacaklar dünya'ya. eleştirmedikleri kaldı mı lan ülkede? biz sosyalistleri eleştirdiler, ulusalcıları eleştirdiler, akp'yi eleştirdiler, askeri eleştirdiler.. neden öyle bik bik deneceğine bu dikkate alınmalı. taraf'ın eleştirisine maruz kalıyorsa bir kesim, adam gibi ne diyor bu adamlar diyerek okumalı doğru ve yanlışlarını tespit eden bir karşı yazı kaleme almalıdır. pkk başlığına orospu çocukları, taraf başlığına sorosçu, akpci, zosyalist, gomünüst yazmanız zihinsel mastürbasyondan ötesi değildir. gidin otuz bir çekin, en azından bir iş yapmış olursunuz be.
ha ne diyorduk, kimsenin değinmediği mesele. bu ülkede, bu ülkenin memuru konumundaki asker bir gazete tarafından ağır ithamlarla suçlanıyor, asker çıkıp da bunu yalanla(ya)mıyor ve bir de üstüne üstlük ''askeri mahkeme'' ile yayın yasağı koyuyor. nasıl iş abi bu anlatsın biri bana?! gidip sivil mahkemelere başvursalar amenna anasını satayım, ama kendi iç meselelerini halletmek için varolan bir iç yargı organı nasıl sivil hayata bodoslama müdahale edebilir yahu? hani lan basın özgürlüğü?! asker kim yahu bu ülkede? devletin başıysa adam gibi devletin başı olsun, devletin yürütme organıysa (yürütme organının bir parçası demiyorum) yürütme organı gibi davransın, bu ülkeyi savunmaksa işi, işini yapsın. budur tartışılması gereken mesele. akp bir asker iki, illallah...
finansal kaynaklarının resmi kayıtlarla anlaşılamayacağı aşikar olan gaste. zira hiç kimse taraf'ı destekleyeyim diye dışardan biraz araştırmayla bulunabilecek bir destek yapmaz. hiç kimse o kadar salak değildir. hatırlatırım ki deniz feneri derneği davasında elden kuryeler ile paralar türkiye'ye gelmişti.
demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından yana taraf olanların gazetesi. türkiyede alışılmamışları yapan, sorgulanamazları sorgulayan, şirket sahibi patronların çıkar ilişkilerine göre yayın politikası belirleyemen gazete..
sürekli lafın dönüp dolaşıp finans kaynaklarına getirildiği gazete.
ahmet altan aylardır bas bas bağırıyor, tek bir yabancı kaynak, dışarıdan gelmiş tek kuruş bulun gazeteyi kapatalım diyor, madem bu kadar eminsiniz bu gazetenin dış güçler tarafından yönlendirildiğine buyrun ispat edin kapansın gazete, siz de rahat edin biz de rahat edelim.
maksat üzüm yemek değil ki bağcıyı dövmek, sorulara cevap veremeyince liboş, fetoş, amerikancı, say say bitmez anasını satayım, elli tane kulp takarlar.
biri de çıkıp demiyor ki, kardeşim bu adamlar o kadar belge yayınladılar, genelkurmay hiçbirini yalanlamadı, "acaba mı" diyen yok, kayıtsız şartsız biat edecekler ya, bu adamların söylediklerinde haklılık payı olabilir mi diye düşünen yok !
sorulması gereken bir soruyu sorulması gereken kişiye sormasından ötürü yani gazetecilik yapmasından mütevellit yayın yasağı konulan gazete.
sorulan soru çok da kontra olmamasına rağmen sorunun cevabını verecek olanların fazlasıyla gerilmesi asıl sorun. hakikaten madem bu gazete yalancı neden kanıtlamıyorsunuz o zaman bu yalanı? bu kadar mı kolay ordunun inanılırlık derecesini düşürmek? yayın yasağı koyarak mı inandıracaksınız insanları?
uzun süredir görmediğimizi gazeteciliği yapmış gazetedir. bu bile yeter bu ülkeye. aslında çoğuna fazla geliyor soru sormak ama olsun.
bu ülkede bazılarının soru sorabildiğini öğrendiler bari.
sürekli gazete aldığım bakkalımda bulunmayan ve meydandaki gazete büfesinde bulunmayan gazete, hangi yayın organı dağıtımcısı tarafından üretiliyor merak ediyorum, çünkü ben hiç görmedim bu gazeteden...
sadece merak ediyorum, kaç satıyor, nerede satılıyor? belki de sadece internet gazetesidir hiç bilmiyorum bu konuları
gelişmelerini hep sözlüklerden takip ediyorum bu gazetenin, sanırım bir haber yayınlıyorlar, haberi okuyamadan altında milyonlarca yorum okuyoruz, ahmet altan gibi yazarlara sahip ve feci derecede türk silahlı kuvvetlerine muhalif haberlerle karşımıza çıkıyorlar.
benim algıladığım ise şu; herhangi bir konuda ki bu türk silahlı kuvvetleri de olabilir, elde olan bir veriyi halkla paylaşmak haberdir, gazeteciliktir. ancak bir gazetede bir kurum hakkında her gün 3 haber çıkarılıyorsa, elde olan veri bokunu çıkarılırcasına irdeleniyorsa bu haberden çok kasıttır.
şimdi bir parantez de yazarlarına ki, ahmet altan gibi kimselerin neye hizmet ettiğini bilmeyenimiz kaldı mı? bu adam atakürt adlı yazsını yazdığında aslında çizgisini belirtmişti... yazısıyla açık açık pkk terörünü meşrulaştırmaya çalışıyordu kimbilir, şimdi bu adam tsk hakkında yorum yapıyorsa veya sürekli yorum yapan bir gazetede çalışıyorsa, gazetenin de çizgisi ortadadır.
finans kaynakları muğlak olan, birdenbire piyasada beliren, piyasaya çıkar çıkmaz akıl almaz derecede tsk düşmanlığına bürünen, tsk'ile uğraşmaktan başka işi olmayan dantel gaste.
gerçekten cesur bir gazete, koskoca tsk'ya karşı gelip hesap sorma cüretinde bulunabiliyor. tsk da buna alışık olmadığı için küplere biniyor ama demokratik ülkelerde ihmali olan her kurum eleştirilebilmelidir.
genelkurmay'a büyük ihmaller sonucu şehit düşen, 17 ana baba evladının hesabını sorması milliyetçi geçinen bünyelerde ağır tahribatlara yol açmış gazete.
yaptığı iftira dolu haber, hala karaçalıcı halk ve devlet düşmanları tarafından hararetle savunulan paçavra. niyetlerinin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu bu iftira kuyusunun yalanının açık ve seçik ortaya çıktığı halde hala yüzsüzlükle savunmaya çalışmalarından nasıl da belli oluyor. savundukları kirli ve kara ideolojilerin irini midemizi bulandırsa da çirkin yüzlerini ifşa etmeye devam etmek lazım ki aslında ne olduklarını neye hizmet ettiklerini bilsinler. beyin diye taşıdıkları o kafalarının içindeki irin yuvasına gerekirse çaka çaka yapacağız bunu.
bu kuduz taşıyıcısının hastalıklı kanından beslenerek palazlanmaya çalışan bit, pire, kene ve bilumum haşeratın bu kadar aşikar şekilde ortaya çıkması teşhis için iyi haber. bu hastalık taşıcıyıcının hukuk devleti kuralları içinde itlafı yakındır. sırtından beslenerek hastalığını yaymaya çalışan bilumum aslak kendine yeni bir konak bulmak zorunda kalacak. o zamana kadar halk da devlet de rahat edecek bir süre hiç olmazsa.
yaptığı yayınlarda "hakkaniyet derdi" olduğunu defaatle ispatlamış matbuat.
dünya üzerinde diktatörlükler dışında hesap vermeden istediği işi yapabilen hiçbir kurumun olmadığını idrak edebilmiş az sayıda türkiye cumhuriyeti vatandaşı tarafından güç bela çıkarılabilmektedir bu gazete.
akp yalakası ya da postal yalayıcı değildir. yazdıklarında artniyet arayanların her hatalarında on küsür insanın canını çerez gibi yediği düşünüldüğünde kendisine neden bu kadar çemkirildiğini gazetenin bu baskıcı düzenin taşlarını oynatmadaki başarısına bağlamak farz oluyor ister istemez.
2 gruba ayrılmış olan medyamızda 3üncü bir ses olmayı başarabilmiştir.
daha 1 hafta öncesine kadar varlığından haberdar bile değildim. ama şimdi her yerde bu gazeteden bahsediliyor. hatta genelkurmay sırf bu gazetenin yayınlarına matuf olmak üzere sansür kararı çkarttırdı.
yöntemlerini ayrıca tartışalım ama bir kere bile okumadığım bu gazeteyi bu yönü ile takdir ediyorum.
