fethullah gülen ahmet altan'ı dansa kaldırdı aha bu gazete oldu demekten öteye geçemeyen , paradigması "devlet i ebed müddetten" öteye geçemeyen, "dört yıldızlı komtanım çok yaşa" deyu çığlıklar koparan , kombine pervasızlarla full kontak savaşabilir, bol bol dövebilirim.
sistem eleştirilince senin kızlığın mı bozuluyor mübarek ? nedir bu üzerinden atamadığın altı yüz yaşındaki koca , nedir bu zorla düzülmek? birileri elit'i , birileri dokunulmazları, birileri cream de la cream'leri kafasına takınca, biraz tenkid edince sana ne oluyor ? neden hemen esfel - i safilin olmakla itham ediyorsun ?
madem geleneksel bir kökten geliyorsun , madem yaprağım değişmesin , suyum aynı kalsın, aynı güneş tepemde parlasın diyorsun o zaman sana gelenekten biraz haber vereyim: osmanlıda mülkiye, askeriyye ve ilmiyye denilen üç önemli sınıf vardı. mülkiye ve askeriyye devlet için mühüm zatları var ederdi, lakin ilmiyye hepsinden has ve hususiydi. değişik bir önem arz ederdi. hatta ilmiyyeden bir şahsa herhangi bir ceza verilecekse görevinden alınır diğer sınıflardan birine dahil edilir öyle cezalandırılırdı.
bugün bu ülkede ilmiyye , aydın, münevvver kesimi zaten kıt olmakla beraber bir de üstüne üstlük asker herşeyden evvel geliyor. ilmiyye baskıyla susturuluyor. aydınlar karakollara tıkılıyor. [ sağcısı solcusuyla] yani gelenekten gelenler gelenekten habersiz ! öyle atıp tutuyorlar ancak. yahu demokrasi demokrasi diyerek kükreyenler dindar kesimi ve inançlıları yobazlıkla, anti - laiklikle tenkid ediyor, aydınları , sosyalistleri vs. vatan hainliğiyle niteliyor ama iş en faşist uygulamaların sahibi olanları tenkide gelince yalamaya , saksoya geçiyorlar.
taraf gazetesi de tam bu şekilde bir uygulamaya maruz kaldı. taraf zülfiyare dokundu. taraf resmi ideolojiyi namus addeden , bundan nemalanan kesimin canını sıktı.
öyle bir göte pandik attı ki deymeyin gitsin. işinize gelmez tabii. namusunuz yitti değil mi?
türkiye'deki en cesur gazete. lan bi düşünün, koskoca genelkurmay'a kafa tutuyor, "tehdit etme, hesap ver!" diyor. bugüne kadar böyle bir şeye hiç şahit olmamıştık. söylenecek tek şey var, helal olsun!
zaman zaman sacmalasada muhalefet yapmasi nedeniyle her zaman olmalidir.sadece taraf degil cumhuriyet,birgun,zaman gibi gazetelerde olmalidir yazili medyada.en azindan bu gazetelerin savundugu dusunceler var.takvim gibi,posta gibi abuk sabuk,ne anlattigi belli olmayan gazeteler degiller.postanin turkiyenin en cok satan gazetesi oldugunu dusunursek bugunku halimize pekde uzulmememiz gerekir...
abd'nin amacının türkiye'ye ortadoğu'da askerî açıdan daha fazla görev yüklemek olması bu denli muhtemelken kendisine isnat edilen "abd yanlılığı"nı yanlış bir tarafından anladığı iddia edilebilecek matbuattır.
"abd yanlısı" olduğunu satırlar dolusu "tez"le açıklama gayretindeki komplo teorisyenlerinin türkiye'yi ırak'a çekecek ya da ohal'in gelmesi ile pkk'yi iyice güçlendirecek hamlelere bu kadar yakın durması ise en hafif tabir ile idrak tıkanmasıdır.
yegane amacı abd nin büyük orta doğu projesi hedefini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. finasmanını abd ve abd den güdümlü olarak çalışan fetullah gülen cemaati karşılamaktadır. yazarların hepsi ve tabi ahmet altan ve yasemin çongar da abd nin işaret gösterdiğiğ hedefler doğrultusunda haberler yapar.
büyük orta doğu rojesinin en büyük amacı enerji kaynaklarının abd yönetimi altında olması için bölgenin sınırlarının abd lehine değiştirilmesidir. çok konuşmak yerine abd yönetiminin hazırladığı bir haritayla abd nin amacı çok daha net anlaşılabilir.
tabi ki bu haritanın gerçek olması için yani büyük ortadoğu projesinin tamamlanabilmesi için büyük çabalar var. abd din ile kandırabildiği ülkeleri din ile din ile kandıramadıklarını ise parayla, toprakla yada o ülkelerde milli anlamlar taşıyan sembolle kandırmaya ve amacını gerçekleştirmeye çalışıyor. harıtadan anlaşılabileceği gibi kürtler karadeniz kıyılarına kadar ulaşmış, azerilere karabağ, ermenilere ise uğrunda ölüp bittikleri ağrı dağı verilmiş.
asıl konumuza tekrar dönersek taraf gazetesi büyük ortadoğu projesinin türkiye ayağının önemli yapı taşlarından biri. projenin gerçekleşebilmesi, türklerin haritaların değişmesine tepkisiz kalması için en değerli hazineleri, gurur kaynakları zedelenmeli yani orduları. orduya güven kalmamalı ki abd türkiye de çok daha güzel at koşturabilsin. işte taraf gazetesi de sadece ve sadece halkı ordudan soğutmak için kurulmuş bir gazete. ve bu amaç doğrultusunda hergün türk ordusunun içerisindeki abd ci ler ve bizzat abd kaynaklarından taraf gazetesine türk ordusun küçük düşürecek belgeler taşınıyor. ancak abd henüz taraf gazetesinin geldiği noktadan memnun değil çünkü taraf şu anda sadece kürtçü ve kendini asla türk olarak tanımlamayan azınlık veya liberalleri etkisi altına almayı başarabildi. oysa bu kişiler zaten özleri itibariyle türk ordusunun düşmanları. bu sebeple abd taraf gazetesinin daha skalndal haberlerle orduyu köşeye sıkıştırması ve hangi siyasi görüşten olursa olsun nüfüsun büyük kesimini oluşturan orta derece eğitimli ve nispeten kandırılmaları daha kolay olan geniş halk kitlelerini ordudan soğutmak istiyor. bunu yıllar içerisinde şiddetlenerek artacak pkk saldırıları ve batı bölgelerinin büyük şehirlerinde halka kadar inecek olan türk - kürt çatışması izleyecek ve belli bir noktadan sonra ipler koparak türkler de artık ayrılıkçı kürtler gibi bölünme isteyecek yani kürtlerle yaşamak istemeyecek ve batıdan gitmeleri karşılığında güneydoğu yu da içine alacak bir kürdistana izin verilecektir. zaten barzani ile başlanan görüşmeler yola çıkıldığının en net kanıtı.
yarın "amerika ırak'tan defol" ve belki kafaları da çok güzelse "israil gazze'den çekil, döktüğün kanların hesabını ver" manşetini atarsa demokrasinin ve insan haklarının sesi olduğuna inanacağım ve hatta kendilerine biat edip taraf binasını hergün tavaf edeceğim.
şu demokrasi konusuna açıklık getireyim. demokrasi big babol sakızı gibidir arkadaşım, bazıları çiğnemeyi çok sever. ağzınızı doldurur, şişirir şişirir durursunuz. siz şişirirsiniz o patlar, hem yüzünüze de yapışmaz ama en önemli özelliğine gelince başlarda kafan kadar şişen o balon zamanla sakız yalama oldukça şişmemeye başlar, hemencecik patladığı gibi yüzünüzü gözünüzü sakız parçaçıkları içinde bırakır. burdan demokrasi borazanı sevgili dostlarıma duyururum: yüzünüz gözünüz sakız içinde, buz sürün. yüzünüze.
taraf için bunlar entel, dantel, amerikancı, liboş, eskinin komünisti yeninin kapitalisti, dinci yobaz, terör yaltakçısı ve hatta kendisi ve taraflarından hiç hazetmesem de çok basit ve zavallıca bir saldırı aracı olarak kullanılan fettoşçu gibi ucuz eleştiriler getirmeyeceğim. ama buradan gördüğüm şu ki, sizler ve bizler, iki tarafın tarafları olmuş gibiyiz. belki de taraf'ın yapmak istediği buydu, taraflar yaratmak. muhtemelen sizin için ben ve benim gibiler ulusalcı, faşist, antidemokrat, ergenekoncu, postal yalayıcısı, resmi ideoloji, resmi tarih ve resmi söylem gölgesinde yetişmiş sabit fikirli, okuduğunu anlamayan, yorum yapamayan, algı ve yargı zaafı içinde olan, analiz yeteneğinden yoksun zavallılarız. bunlar yazılanlardan çıkardığım sonuçlar; ama şunu iyi bilin ki yok birbirimizden hiç bir farkımız. benim istediğimle sizin istediğiniz arasında hiç bir fark yok dostlarım: yaşamın daha değerli ve daha adil olduğu daha güzel bir ülke. öyleyse bizi birbirimizden ayıran nedir? bu düşmanca ifadeleri sayfalarca buraya döktüren nedir? tarafsız biri bu sorularıma cevap versin.
bu gazetenin farkında olmadığı ya da olduğu halde değilmiş gibi davrandığı şudur: aylardır gözden düşürmeye çalıştığı tsk büyük bir ailedir, hiç bir zaman 3-5 tane paşanın diktası altında olmamıştır, olamaz da. bunu herşeyden önce söz konusu paşalar bilir; devletin bekası ve güvenliği söz konusu olduğunda, kişilerin hiç bir değeri olamaz, gelip geçiçidirler. içinde birbirinden değerli onbinlerce subay barındıran bu kurum siz kabul edin ya da etmeyin bu ülkenin güvenliğinin sigortasıdır. ha bir de, tsk bu milletin ordusudur *.
yasemin congar'ın genel yayın yönetmeni yardımcılığını yaptığı, araf'ta kalmış ve daha sonrasında seçimini yapmış, akabinde adını, türk medya tarihine
çamurlu harflarle yazdırmış gazete.
üstlendikleri görevleri layıkıyla yapıyorlar,tebrik etmek lazım .ve bilmek lazım ki; yaptıklarıne ne ilk, ne de son olacaktır.
tsk'nin geçen seneki sınır ötesi harekatı sırasında hümanist olup "127 insan öldürüldü" diye manşet atarlar.
abdurrahman yalçınkaya kapatma davası açar, " abdurrahman'ı yargılayın" manşetini atarlar
şimdi de çıkıp:" biz ordudaki yanlışlıkları eleştirerek sorunları gidermek istiyoruz zira eleştiri olmayan yerde gelişim olmaz" kabilinden beyanatlar verip, "tsk'nin iyiliği için çalışan" bir kurum olurlar.
takmayayım, neticesinde 20000 tirajlı küçük bir gazete diyorum ama olmuyor.
eeeee atalar boşa dememişler, "sinek küçük ama mide bulandırır" deyu.
bu sefer tutturdular heralde diyorsun, açıyorsun google earth'i, yazıyorsun koordinatları...
o da ne, yine yanlış... gösterilen bölgenin karakola uzaklığı kuş uçusu 25 km.
aktütün haberinin içinde dahi net ve mantıklı şekilde açıklanan ama postalyalayıcı medya tarafından çarpıtılan 25 km meselesinin ulusalcılar tarafından gitgide abartıldığı gazete.
110 km muhabbeti vardı ama sonunda bir zat konu ile ilgili 220 km'ye kadar çıktı. zirveye ulaşmak açısından, o görüntüler bağdat'ta çekildi diyecek malın ortaya çıkışını bekliyorum.
"aktütün saldırısına hazırlık yapan teröristler" diye verdiği koordinatların karakola 110 kilometere uzaklıkta olduğu kanıtlandığı halde hala kimi aklı evvelerce canla başla savunulan gazete. bu ilginç kitlenin de tümünün, terör destekçisi hain, işbirlikçi marksist ve yobaz gericilerden oluşması ne ilginç bir kombinasyon oluşturuyor değil mi a seyirciler. en iyimseri kıt aklıyla, cehaletini birleştirip mesafe "100 kilometre değil 25 kilometre" diye kendini kandırmaya çalışıyor. hadi değil ya kuş uçusu 25 kilometre diyelim, yükseklikleri 3000-4000 metre arasında değişen derin vadiler ve ardı ardına uzanan dağlardan oluşan bir bölgede yanlarındaki ağır silahlarla bata çıka, görülmemek için sürünerek ilerleyen bir terörist grup bu yolu üç buçuk saatde alıp üstüne bir dinlenmeden karakola saldırı düzenleyecekler. bu kendileriyle kıyaslandığında kuşun aklını bile dehaya çıkaran şaşkınlara artık kıçımızla gülmek bile az kalıyor, yeni yer arıyoruz.
tabi terör yaltakçıların, dönek marksist ve dinci yobazların abd'nin kıç yalayıcılığına bu kadar istekli olmaları, bu klavye delikanlılığı sadece sözlük ortamından ibaret. sokakta, okulda, işte, kahvehanede, yani halkın olduğu heryerde fısıltı şeklinde bile söyleyemeyeceğin yalan ve iftirları hiç bir yerde de söylemeyeceksin, adamlık buna denir. ama kıl döndü büzüklerinde adamlık ne gezer. eşek, sadece kırda ovada bayırda gezmiyor. okuma- yazma bilenleri de var..
türk medyasına at başılığı yapan gazete. helal olsun diyorum bu ülkede tsk'nın ipliğini pazara çıkaran ender gazetelerdendir, sayesinde tomurcuk büyüklüğünde de olsa diğer medya gruplarının da askere karşı sorgulayıcı bir tutum izlemesine sabep olmuştur. bugün büyük bir utançla yayın yasağı getirilen bu haber karşısında tsk öyle rahatsız olmuş olmalı ki, dağlıca gibi, kaçırılan 8 asker olayında olduğu gibi yayın yasağına gitmiştir. türkiye için utançtır, değil terörizmle mücadele 3.sınıf ülkelerinde bile görülmeyecek acziyeti örtbas etmedir. dünyanın en büyük 2. ordusunun susturmaya çalıştığı bir gazetedir taraf.
mürekkep mürekkeptir... kağıt da kağıt. ancak o mürekkep ile kağıdın buluştuğu noktada bu zeminin ve de üzerindeki içeriğin finansörü inanç tacirleri ile bölücü terör örgütünün destekçileri olduğu an alıp kıçımı bile silmem.
sayfalarında bebek katillerinin sempatizanlığını yaptırıp, bu cennet vatanın bütünlüğünü koruyan en önemli güç olan kahraman türk ordusu'nu yermeye çalışan bir grup çapulcunun hazırladığı abd-akp bayrağına kıçımı bile silmem. açık ve nettir.
çok önemli milli güvenlik bilgilerini bir şekilde ele geçirip yayınlayan gazete. kimse de sormuyor "bu istihbarat gücü nereden" diye. ondan sonra çok cesur falan oluyorlar. tuhaf.
tarafsız olarak okunmadığı sürece türkiye gazetecilik tarihindeki cesur yeri anlaşılamayacak gazetedir. yıllardır kutsallaştırılan kişi ve kurumların gerçek yüzünü gösterip bazılarının hayallerini yıktığı için özür dilemelidirler. bu gazeteye sataşanlar kendi hayal kırıklıklarını kabul edemiyorlar. ya da ...
yazarları o kadar mükemmeldir ki dağda yani kandil'de pkk'lı teröristler ile hatıra fotoğrafı çektirir.
zaten gebertiken teröristler ile şehit düşen askerlerimizi aynı kefeye koyan bu aciz gazetenin son yıllarda planlı ve programlı bir TSK'ya saldırma ve yıpratma çalışmasında nefer olduğuna şaşmamak lazım.
hala bu gazete özgürlükçü diye savunanlara ise acıyarak gülüyorum.
